Bölüm 22 - Güzel Bakan Senin Gözlerin...

4.6K 547 67
                                    


Her gece onu düşünmekten saatim ilerlemez oldu.
Kim sorsa saat kaç diye,
Cevabım hep aynı; o'na doğru...

Cemal Süreya







Azad, tüm gece Leyla'nın iç çekerek ağlaması ile kalbine konan yükle sabaha kadar uyuyamamış, kollarını daha da sıklaştırarak Leyla'yı içine haps etmek ister gibi sıkıca sarılmıştı. Kalbindeki Meryem hanımın ölümüyle açılan yara her Leyla'nın özlemi ile daha çok kanıyor, onu çaresiz bırakıyordu. Âdeta vicdanı el olmuş yakasını bırakmıyordu.

Leyla'nın kıpırdamaya başlaması ile kollarını gevşeyerek ona dönen aşık olduğu gözlere bakmıştı. Elini Leyla'nın yanağına koymuş;

" Nasılsın? " demişti kısık çıkan sesi ile.

" İyiyim. " diyerek Azad'ın kollarının arasında çıkmış, yavaşça doğrulmuştu Leyla. Hâlen üstünde dünkü kıyafet ve takıların olduğunu gördüğünde yaşananlar tek tek aklına akın etmeye başlamıştı.

Azad, yataktan kalkarak sessizce takılarını çıkaran Leyla'ya bakmıştı. Geldiklerinden beridir Leyla'nın ondan pek çok şeyi sakladığını biliyordu ama en son yaşanan şeye kadar canının bu denli yandığını düşünmemişti. Her ne kadar Leyla ona bir şey anlatmasa da, annesinin hâlen sıkıntı yarattığından emin olmuştu. Sıkıntıyla nefesini vererek yanına gitmiş, kollarını beline sararak sıkıca sarılmıştı.

Leyla, yüzüne yayılan gülümsemeyle iki elini de Azad'ın ellerinin üstüne koyarak sarılmasına karşılık vermiş, başını geri atarak omuzuna yaslamıştı.

" Seni de yok yere endişelendirdim. Özür dilerim. "

" Asıl böyle olduğu için, seni buna sürüklediğim için ben özür dilerim. "

Leyla, derin bir nefes alarak yavaşça Azad'a dönmüş, elini Azad'ın yanağına koyarak uzanıp dudaklarına küçük bir öpücük bırakmış;

" Senin suçun değil. " demişti zoraki gülümseyerek.

" Senin de suçun değil. "

Leyla, cevap vermemiş bakışlarını kaçırmıştı. O da biliyordu bir suçunun olmadığını ama içindeki suçluluk hissi onu bırakmıyordu.

" Neyse, ben banyo yapsam iyi olacak. " diyerek lafı değiştirmiş, dolaba yönelmişti ki, Azad kolundan tutarak tekrardan kendine çekmişti.

" Benim de banyo yapmam gerek ama kolumu kaldıracak halim yok. Bana yardım eder misin Leyla'm? " demişti gülümseyerek.

" Hayır! "

" Azıcık düşünseydin. "

" Ya Azad oyalama beni. " diye söylenerek Azad'ın tutuşundan kurtulmuş, dolaba yönelmişti Leyla. Kendine üst alarak arkasını dönmüştü ki, Azad'ın üstündeki kazağı çıkararak banyoya girdiğini görmüş, kaşlarını çatarak arkasından söylenmiş, banyoya girmişti.

Yaşanan gecenin kasveti tüm ailenin üstüne inmiş, sessizlik içinde güne başlamıştı hepsi. Tüm aile Ahmed ağanın konağı inleten sesini duymuş, sessizce odalarına gitmişlerdi. Ahmed ağa karısıyla konuştuktan sonra konaktan ayrılmış gece de dönmemişti.

Yapılan kahvaltıdan sonra herkes günlük işlerine giderken Azad ve Leyla kahvaltıya inmemiş, kimseye bir şey söylemeden de konaktan ayrılmışlardı.

Leyla, tüm gün her ne kadar derslerine odaklanmak için uğraşmışsa da Gülistan hanımın bakışları gözlerinin önünden gitmemiş, derslerine odaklanamamıştı. Biten dersi ile kitaplarını alarak anfiden çıkmıştı. Kitaplarını çantasına koyarak başını kaldırmıştı ki, okul bahçesinde elleri cebinde bekleyen Azad'ı görmüş, yüzüne ve ruhuna yayılan gülümsemeyle âdeta koşar adımla yanına gitmişti.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now