Bölüm 35 - Geç Gelen Mutluluk...

4.3K 461 59
                                    


Sana rastladığım gün susuzdum,
Yalnızdım bir çırpıda içtim gözlerini.

Cemal Süreya





Güneş tüm sıcaklığını Mardin halkına verirken Karahan konağı büyük bir heyecana uyanmıştı. Günlerdir süren tatlı koşturmanın sonunda büyük gün gelmişti. Yıllardır birbirlerine geç kalan Hivda ve Şerwan'ın düğün günüydü. Evliliklerini Ahmed ağa, Azad ve Leyla'nın yoğun ısrarları sonucunda Hivda anca üç ay sonra kabul etmişti.

Evlilik ile beraber tüm ailenin mutluluğu artarken bir tek Gülistan hanım her ne kadar mutlu olmuşsa da içten içe hiç rahat olmamaştı tüm süreç boyunca. Yıllardır kalbinde yer eden pek çok şeyi yok etmesi kolay olmuyordu. Özellikle varlığından hiç hazmetmediği Xate hanımın eşi Musa ve üçüncü eşinden olan oğlu Fırat'ın üç gündür onlarda kalıyor olmasından ayrı rahatsızdı.

Rahatsız olan bir tek o değildi. Tüm aile, özellikle Şerwan babasının ve şimartarak büyüttüğü kardeşinin varlığından rahatsız olmuştu. Küçüklüğünden beridir ona değil de kardeşine olan sonsuz sevgisinden sonra eğer dayısının ısrarı olmasa babasını mutlu gününe asla dahil etmezdi. Onu ve annesini eşinin istememesinden dolayı evinde istemeyen sözde babaya haklı tavrını fazlasıyla hissettirmişti üç gün boyunca.

Özellikle annesinin her şeyin adetlere uygun olması için babasını istemeye çağırdığında Hivda'nın evliliği hakkında konuşmasından sonra babasına karşı olan son sevgi kırıntıları da yok olup gitmişti. O artık sadece yıllarca ona babalık yapan dayısı istediği için sessiz kalmıştı.

Konakta iyice artan seslerle uyanmıştı Leyla. Gözlerini açtığında görüş açısına giren Azad'ın çehresiyle gülümseyerek çenesini öpmüş, bedenini sıkıca saran kolların arasından çıkmaya çalışmıştı. Bu amacı çalışmakla kalmıştı çünkü Azad'ın onun kıpırdanmasıyla beraber sıklaşan kolları kalkma çabasını boşa çıkartmıştı.

" Kaç gündür ben uyanmadan yanımdan kalkıp gidiyorsun. Bu sefer gitmene izin vermem! " demişti Azad başını Leyla'nın boyun girintisine koyarak boynundan öpmüştü.

" Bugün düğün günü farkında mısın? "

" Bundan bizi ne? "

" Ne demek bize ne? Kardeşin evleniyor. Hivda'nın hazırlanmasına yardım etmem gerek. Benim hazırlanmam gerek. " demişti sesini yükselterek zor da olsa Azad'ın kollarının arasından çıkarak doğrulmuştu.

" Sen niye yardım ediyorsun? İki ablam da burada yardım etsinler. Senin kendine ve oğluma dikkat etmen gerek. "

" Dikkat ediyorum ben oğluma. Sen de kalk hazırlan. Birazdan kapıya dayanırlar! "

" Zatan bir bitmediler! Annem gidiyor halam geliyor. Halam gidiyor Hivda geliyor. Hivda gidiyor Ömer Azad geliyor. Bizim odamız yol geçen hanına döndü zaten!

Leyla, yüzüne yayılan gülümseme ile yatağa yaklaşarak Azad'ın elini tutarak kaldırmış, ellerini Azad'ın yanaklarını koyarak dudaklarına küçük bir öpücük bırakmıştı.

" Onlar da aynı senin gibi boş yere endişelendikleri için sürekli bu odaya geliyorlar. "

Leyla, cümlesini bitirmişti ki çalan kapı ile beraber duydukları Ömer Azad'ın sesiyle Azad gözlerini devirmiş;

" Bu sıpa da endişeleniyor değil mi? " demişti.

" O beni sevdiği için geliyor. " demişti Leyla Azad'a göz kırparak. Ardından kapıya yönelmişti.

" Günaydın Leyla seni çok özledim. " diyerek yüzündeki kocaman gülümsemeyle Leyla'nın bacaklarına sarılmıştı küçük çocuk.

Azad, yeğeninin heyacanlı sesi ile başını iki yana sallayarak gülümsemiş, garip bir şekilde adlandıramadığı hisle banyoya gitmişti. Gerçi o adlandıramadığı his Leyla hayatına girdiğinden beridir vardı ama son bir kaç gündür farklı bir boyut kazanmıştı. O adını koyamasa da, daha doğmayan bebeğini dahi kıskanıyor olması bu hissin adını paylaşamamak yapıyordu.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now