Bölüm 39 - Eksik...

3.7K 370 65
                                    


Şimdi bir güvercinin uçuşunu bölüşüyoruz,
Gökyüzünün o meşhur maviliğinde...

      Cemal Süreya



1 yıl sonra...

Leyla, yoğun baş ağrısı ile çıkmak zorunda olduğu toplantıdan sonra vakit kaybetmeden kendini odasına atmış, çekmecesinden ilaç alarak koltuğuna oturmuştu. Başını arkaya atarak koltuğa yaslamış, gözlerini kapatmıştı. Bir kaç dakika sonra ilacın etkisi ile yanında getirdiği dosyaya bakmak için doğrulmuştu ki gözüne takılan çerçeveye buruk gülümseyerek bakmıştı.

Bebeğinin kız olduğunu öğrendiklerinde Ahmed ağanın yaşadığı mutlulukla beraber çektikleri resim, ona acı vermek ile beraber her seferinde o anın mutluluğunu yaşatmıştı kalbine.

Bir bütün olarak yaşadıkları mutluluklar çok geride kalmıştı artık. Mevsimler birbirini kovalamış, Ahmed ağanın o çok sevdiği iki bahar gelip geçmişti. Günler iyisiyle, kötüsüyle su misali akıp gitmişti hayatlarından. Çok şey de götürmüştü bu süre onlardan. Kardeşinin ani ölümünü kaldıramayan Xate hanım, çok kısa süre sonra geçirdiği kalp krizi ile hayatını kaybetmişti. Azad o hastahane odasında babasına vermiş olduğu sözü tutarak çok sevdiği avukatlıktan vazgeçmiş, Leyla ile beraber şirkette çalışmaya başlamışdı.

Üst üste yaşadıkları acı hepsini girdap gibi içine çekerken aylar sonra aldıkları Hivda'nın hamile olduğu haberi çekip almıştı hepsini o girdabın içinden. Aralarına katılacak olan küçük can ile beraber yarım da olsa mutluluğun tadını çıkarmışlardı.

Yüzünde gülümsemeyle derin bir nefes alarak çerçeveyi geri yerine koymuştu ki, açılan kapı ile bakışlarını kapıya çevirmişti.

" Sonunda bitti! " demişti Azad yorgun odaya girerek. Ardından Leyla'nın yanına gitmiş; " Nasıl oldun? " diyerek elini Leyla'nın yanağına koyarak saçlarından öpmüştü.

" Daha iyiyim. Bir şey içer misin? "

" Yok canım. Şantiye alanına gideceğim sen konağa git istersen, çok yoruldun bugün. "

" Geç mi geleceksin? "

" İşim ne zaman biter bilmiyorum. Fırat beni orada bekliyor. "

" Tamam canım. " demişti Leyla duyduğu isim ile rahatsız olarak. Garip bir şekilde yıllar geçmesine rağman Şerwan'ın kardeşi Fırat'dan hiç hoşlanmamıştı. Özellikle şirkette çalışmaya başladığı günden beridir onda Leyla'yı korkutan bir şeyler vardı.

Haklıydı da. O cenazenin olduğu gün, Dilşa'nın duyduklarını Şilan'ın kendini öldüreceğini söyleyerek tehdit etmesi üzerine gerçeği söylememesi zaten büyük bir boşluğa düşen Şerwan'ın kardeşine güven duymasını sağlayarak şirkette çalışmasını sağlamıştı. Tabi bu süre zarfında Fırat boş durmamış, sadece abisinin değil tüm ailenin, özelikle Gülistan hanımın güvenini fazlasıyla kazanmıştı.

Azad'ın şirketten çıkması ile o da vakit kaybetmeden çıkmış, konağa gitmişti. Aylardır onun için bir rutin hâline gelen konağa gelir gelmez yaptığı gibi Hivda'nın odasına çıkmıştı. Kapıyı çalarak içeri girdiğinde Hivda'nın uyuduğunu görmüş, sessiz olmaya dikkat ederek beşiğe yaklaşmıştı ki, kocaman gözlerle etrafına bakan Serhat'ı görmüş, yüzüne yayılan gülümsemeyle;

" Sen uyanık mısın tatlım? " diyerek kucağına almıştı. Küçük bebeğin ağzını açarak arandığını fark ettiğinde; " Sen açıktın mı? Yoksa susadın mı? " demişti gülümsemesi daha da genişleyerek. Ardından bakışlarını Hivda'ya çevirdiğinde uyandırmaya kıyamamış, buzdolabına süt bıraktığını umarak odadan çıkmıştı.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now