Bölüm 56 - Akıp Giden Zaman...

3.7K 316 69
                                    


Yarın yine devam ederim.
*
Gözlerinden...

Cemal Süreya





Yaşadıkları çaresiz ama bir o kadar da muhteşem andan sonra hem Leyla, hem de Azad için kızlarını gördükleri saniyeden sonrası yok gibiydi. Ne zaman ambulansın geldiğini, ne zaman hastahaneye gittiklerini hatırlamıyorlardı.

Hastahaneye vardıklarında Leyla ve bebeğin kontrollerinden sonra Leyla odaya, küçük kızı ise küveze alınmıştı. Küçük bebeğin herhangi bir sağlık sorunu olmasa da yine de doktor bir gün küvezde kalmasını istemişti. Bu Leyla'ya çok zor gelse de kızının kokusunu doyasıya almak için bir gece daha beklemek zorunda kalmıştı.

" Yengem, çok güzel. " demişti Ayşin yüzünde oluşan kocaman gülümsemeyle hemşirenin Leyla'nın kucağına bıraktığı küçük kuzenine bakarak.

" Yalnız eniştemin kopyası gibi bu. " demişti Zeynep .

" Bence bana benziyor bu. " diyerek Jiyan araya girmişti.

Zeynep, Jiyan'ın söylediği şey ile gözlerini devirerek bakışlarını ona çevirmiş;

" Sana mı? Sen hiç aynadan kendine baktım mı acaba? Kap kara bir şeysin sen ama bak Narin sarışın. " demişti.

Leyla, biribirleri ile didişmeye başlayan ikiliyi duymayarak kendini tamamen kucağında olan kızına vermişti. Gerçi kızını hemşirenin kucağında gördüğü andan itibaren etrafındaki herkes zaten silinmişti.

Azad da ondan farksız değildi. Yıllardır kalbinde gittikçe büyüyen boşluk kızlarının gelişi ile tamamen dolmuştu. Kızlarının gelişi aynı zamanda ona hayatının gerçek anlamda kimlerin daha değerli olduğunu göstermişti.

" Vous devez allaiter le bébé. (Bebeği emzirmeniz gerek) "

Hemşirenin sesi ile Azad zor da olsa bakışlarını Leyla ve kızından çekerek genç hemşireye bakmıştı. Ardından hâlen didişen üçlüye dönmüş;

" Duydunuz. " demişti.

" Gel koluna gireyim dayıcığım. " diyerek Ayşin yatağa yaklaşarak kalkması için Azad'ın koluna girmişti.

" Ben değil küçük hanım, siz çıkıyorsunuz. Hadi naş naş. "

" Naş nas ne dayı ya, hayvan mıyız biz? " demişti Ayşin alınmış gibi yaparak kapıya yönelmişti.

Azad, gülümseyerek odadan çıkan yeğenine bakmış, başını iki yana sallayarak bakışlarını Leyla'ya çevirmişti.

Leyla, hemşirenin yardımıyla açtığı göğsünü emmesi için küçük kızına vermişti ama Narin, küçücük açtığı ağzı ile bulması hiç kolay olmamıştı. Narin, zor da olsa arayarak annesinin göğsünü bulduğunda içinde hissetiği garip kıpırtı ve huylanmayla ne yapacağını bilememişti Leyla.

" Mutluluk, sevdiklerinle değer kazanır! " demiş bir şair. Hele ki en sevdiklerinle olunca kat be kat artar mutluluk. Leyla için öyleydi. Hayatında yanında olmasını istediği tek kişiyle ve kucağına aldığı bebeği ile dünyanın en mutlu insanıydı.

Bir kadına en büyük lütuftu annelik. Leyla ise bunun en büyük hak edeni. Kucağına alamadan yitirdi iki candan sonra kızının kucağındaki varlığı, kokusu yaşadığı her şeye değdiğini hissettirmişdi ona.

" Ne zaman evimize gidebiliriz? " demişti Leyla bakışlarını göğsünü emen kızından çekmeyerek.

" Doktor öğleden sonra gidebileceğimizi söyledi. "

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now