Bölüm 55 - Narin...

3.5K 339 83
                                    


Belki de konuşuyordur gözlerin,
Ama ben gözce bilmiyorum ki;
Sessizce biliyorum,
Usulca biliyorum,
Masumca biliyorum

Cemal Süreya







Leyla ve Azad hastahaneden ayrıldıktan sonra vakit kaybetmeden evlerine dönmüşlerdi. Araba çakıl yoldan geçerek evin önünde durduğunda Leyla yavaşça arabadan inmiş, Azad'ın inmesine yardım etmek için arabanın etrafından dolanarak yanına gitmişti.

Evin kapısına yöneldikleri sırada evin bağa bakan kısmında duydukları gülüşme sesleriyle oldukları yerde kalarak Azad ile birbirlerine bakmışlardı. Bir kaç saniye öylece durarak sesleri dinlemişlerdi. Üç kişinin konuşma seslerini çok net duymaya başlamışlardı ki Leyla tanıdığı sesler ile yüzünde oluşan tebessümle Azad'ın kolundan çıkarak âdeta koşar adımlarla evin arka verandasına gitmişti. Kardeşi Zeynep'i, Azad'ın yeğenleri Jiyan ve Ayşin'i görmesiyle yüzündeki tebessüm kocaman gülümsemeye dönerek hasretle bakmıştı birbirine takılan üçlüye. 

" Sizin burada ne işiniz var? "

Leyla, tıpkı birbirine takılarak gülen üçlü gibi Azad'ın sesi ile ürkerek bakışlarını Azad'a çevirmişti.

Zeynep, Jiyan ve Ayşin, Azad'ın sesi ile bakışlarını onlara şaşkınca bakan Azad ve Leyla'ya çevirmiş, ardından birbirlerine bakmışlardı.

" Bunu bizim size sormamız gerek dayıcığım, iki kaçak aylardır yoksunuz! " demişti Ayşin kaşlarını çatarak Azad ve Leyla'nın önünde durmuş; " Asıl sizin burada ne işiniz var? " diyerek iki ellerini de beline koymuştu.

" Öncelikle bana bir hesap vermeniz gerek! Aylardır benim olduğum ülkedesiniz ve benim bundan haberim yok! " demişti aynı Ayşin gibi iki elini beline koyarak Leyla ve Azad'ın önünde durmuştu Zeynep.

" Siz aranızda hesaplaşmaya devam edin, ben özlem gidereceğim. " demişti Jiyan iki genç kızın arasından geçerek yüzünde kocaman gülümsemeyle sıkıcı dayısına sarılmıştı.

Jiyan'ın ardından yalancı kızgınlıklarını bir tarafa bırakarak Ayşin ile Zeynep de Leyla ve Azad'a sıkıca sarılmış, verandada bulunan masaya geçmişlerdi.

" Burada olduğumuzdan hiç kimsenin haberi yok. Siz burada olduğumuzu nasıl öğrendiniz? " demişti Leyla yavaşça sandalyeye oturarak.

" Murat abiden. " demişti Zeynep ablasına dönerek.

Azad, duyduğu isim ile kaşlarını çatarak bakışlarını hızla Zeynep'e çevirmişti. Duyduğu isim gerilmesine neden olmuştu. Paris de kaldıkları evden ayrıldıktan sonra hiç kimseye haber vermemişlerdi. Murat'ın bunun nereden öğrendiğini sormak için tam dudaklarını aramıştı ki Leyla'nın sesi ile susarak Leyla'ya bakmıştı.

" Paris'ten sonra hiç kimseye haber vermedik, buraya geldiğimizi nereden öğrenmiş? Bizi mi takip ettiriyormuş? " demişti Leyla kaşlarını çatarak.

" Nasıl öğrenmiş bilmiyorum. Murat abinin eli kolu uzundur biliyorsun. Hem, iyi ki de öğrenmiş yoksa sizin bize haber vereceğiniz yoktu. "

" Zamanı gelince arayacaktım. "

" Ne zaman gelecekti abla beş ay oldu buradasınız! Tamam, oradakilere olan kırgınlığınızı anlıyorum onlarla görüşmek istemiyorsunuz, ya ben! Ben zaten sana hasrettim. Üstelik bu kadar yakınıma gelmişken bu özleme son vermedin. "

" Neyse ne Zeynep biz burada veryansın etmeye gelmedik. " diyerek Ayşin araya girmişti. Ardından kocaman gülümseyerek Leyla'nın önünde çömelerek elini Leyla'nın karnına koymuş; " Hamilelik daha da güzel yapmış seni yengem. " demişti.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now