Bölüm 48 - Dönülmez Yanlış...

2.9K 303 106
                                    


Belki de..
Evet belki de sen, hiç haketmemiştin beni.
Oysa ben; her halinle kabullenmiştim seni.

          Cemal Süreya







Azad, hastahaneden çıktıktan sonra Dicle kıyısına gitmiş, oturduğu yerde saatler geçmesine rağmen gözlerini dahi kırpmadan öylece akıp giden Dicle sularını izlemişti.

Annesinin istediği şeyi ilk duyduğunda tepki veren duyguları donmuştu sanki. İlk defa aklı ve kalbi farklı yaklaşmıştı duyduğu şeye. İlk defa mantığı kalbinin sesini susturamamıştı. Kalbinin değil aslında vicdanının sesini. Bu ses dönülmez yanlışlara sürüklüyordu onu ama o bunun farkında değildi.

Gecenin geç saatlerine kadar kalmıştı Dicle'nin kıyısında. Verdiği karar ile konağa döndüğünde sedirde uyuyan Leyla'yı görmesiyle yanına gitmişti. Leyla'nın yanına sedire oturmuş, yüzünde oluşan tebessüm ile Leyla'yı izlemeye başlamıştı ki sanki Leyla, Azad'ın yanındaki varlığını hissetmiş gibi gözlerini açarak tebessüm ile onu izleyen Azad'a bakmıştı.

" Neredeydin Azad? Saatlerdir ortalarda yoksun seni çok merak ettim. " diyerek doğrulmuştu. Sesinde fazlasıyla belli olan tüm gün Azad'a ulaşamamanın vermiş olduğu korkuyla. Zaten Azad'ı beklerken uyuyup kalmıştı sedirde.

" Nerede olduğumu biliyorsun! "

" Berva abla hastahanede olmadığını söyledi. Öğlen çıkmışsın. Bir daha da hastaneye gitmemişsin. Neredeydin? "

" Dicle'nin kıyısında biraz kafamı dinledim. "

Leyla, Azad'ın gözlerinde gördüğü şeye anlam veremeyerek kaşlarını çatmış, Azad'ın yüzüne ellerinin arasına alarak;

" İyi misin peki? " demişti.

Azad yüzüne yerleştirdiği zoraki gülümseme ile ellerini Leyla'nın ellerinin üzerine koymuş;

" İyiyim. Hadi uyuyalım geç oldu. " diyerek ayağa kalkmış, Leyla'nın kalkması için elini tutarak kaldırmıştı.

" Hastahaneye gitmeyecek misin? "

" Gideyim mi? "

" Gitme! Seni çok özledim. Hem, bana da yazdık! Kaç gündür uykusuzum. " demişti Leyla kocaman gülümseyerek kollarını Azad'ın sıkıca beline sarmıştı.

" Benim kadar özlemiş olamazsın! " diyerek Leyla'ın kokusunu içine çekerek saçlarından öpmüş uzun süre öylece beklemişti.

" Gerçekten iyi misin Azad? Sesinde, gözlerinde, dokunuşunda dâhi bir şey var! "

" Yaşananlar ağır geliyor Leyla'm! Bugün tüm umutlarım yok oldu. "

" Aldığımız bu yara bizi daha güçlendirdiği gibi, daha da birbirimize bağlı yapacak. Kötü günlerin hepsi geride kalacak ama sen böyle yaparsan can yaka yaka geçecek. "

Azad, vermiş olduğu kararın altında ezilerek bakmıştı Leyla'nın gözlerine. Dudaklarından dökülmek için direnen sözcükler boğazında büyük bir yumruya dönüşürken nefes almakta zorlanmıştı.

" Hadi uyuyalım gözlerinden uyku akıyor! " diyerek Leyla'nın elini sıkıca tutarak merdivenlere yönelmişti.

Sabaha kadar gözlerini kırpmamıştı Azad. Tüm gece annesinin söyledikleri, annesinin ölme olasılığı ve aldığı karar beyninde dönüp durmuştu. Gece her ne kadar Leyla'ya aldığı kararı ve annesinin isteğini anlatmak istemişse de, başaramamıştı. Söyleyememesinin tek sebebi ise artık Leyla'yı üzmek istememesiydi.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon