Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔

Bölüm 19 - Misafirsin...

Dilsizdir benim acılarım. KonuşmazIar kimseyIe.
Sadece benim canımı acıtırIar,
Hiç hak etmediğim halde.

         Cemal Süreya

Leyla, gülümseyerek ona bakan Şilan'ı görmesi ile içini saran karmaşık duydular ile öylece birkaç saniye Şilan'a bakmıştı.

" Merhaba Leyla. Nasılsın?  " demişti Şilan, aralarındaki mesafeyi kapatmış, Leyla'nın şaşkınlığından büyük keyif alarak öpmüştü.

Leyla, kendini geri çekerek tam konuşacağı sırada üst terastan gelen Gülistan hanımın sesi susmuş, Gülistan hanıma bakmıştı.

" Kızım! Hoş geldin. " demişti Gülistan hanım merdivenlari hızla inerek Şilan'a sarılmıştı.

" İyiyim anne! Sen nasılsın? "

Leyla, duyduğu kelime ile hızla bakışlarını Şilan'a çevirmiş, içini saran öfkeyle Şilan'a bakmıştı.

" Seni gördüm daha iyi oldum kızım. Gel içeri girelim. Hava soğuk üşütme. " diyerek Şilan'ın elini tutarak Leyla'ya dönmüş; " Hazırlıklar tamam mı? " demişti kaşlarını çatarak.

" Her şey hazır. "

" İyi. Söyle Ceylan'a bize çay getirsin. " diyerek Şilan ile beraber merdivenlere yönelmişlerdi.

İçinde nedensizce oluşan ağlama isteğini bastırmaya çalışarak bakmıştı Leyla, Gülistan hanım ve Şilan'ın ardından. Elini kalbinin üstüne koyarak başını kaldırıp gök yüzüne bakmış, derin bir nefes almıştı. Ardından mutfağa geri dönmüştü.

" Eee geldiler mi misafirleriniz? " demişti Berva gülerek Leyla'ya bakmıştı.

" Yok! Gelen Şilan idi. " demişti sessizce Berva'nın yanına geçerek oturmuş, Ceylan'a bakmıştı. " Ceylan salona çay istediler. " diyerek sıkıntıyla nefesini vermiş, arkasına yaslanmıştı.

Berva, Leyla'nın hüznünden Azad'ın Leyla'ya her şeyi anlattığını ve Şilan'ın konakta olmasından haz etmediğini anlamıştı. Hak da vermişti aynı zamanda. Onca aydan sonra hâlen annesinin tutumu canını fazlası ile sıkmıştı. Elini Leyla'nın elinin üstüne koyarak tam konuşacağı sırada duydukları açılan konak kapıyı ile susmuş, camdan baktığında gelen misafirleri görmesi ile Ceylan'a dönmüş;

" Ceylan sen misafirleri salona götür. " demişti. Ardından herkesin üst kata çıkması ile Leyla'ya dönmüş, beraberce yerlerinden kalkarak mutfaktan çıkıp Leyla'nın odasına gitmişlerdi.

" Abla salona gitmemiz gerekmiyor muydu, neden buraya geldik şimdi? "

" Çünkü tatlım, sen her halimle güzelsin ama seni görmek için gelen dedikoducuların karşısına pantolon kazak ile çıkamazsın. "

Berva, Leyla'ya göz kırparak konuşmasını beklemeden dolaba yönelmişti. Bir süre gözlerini kısarak elbiselere bakmış, göğüs kısmı işlemeli uzun kol boydan kırmızı bir elbise alarak Leyla'nın eline tutuşturmuş;

" Hemen bunu giyiyorsun! " demişti.

Leyla'nın banyoya girmesi üzerine Berva şifonyere yönelerek Leyla'nın takılarına bakmıştı. Ardından banyodan çıkan Leyla'ya hayranlık ile  bakmış, çekmeceden aldığı bilezikleri kollarına takmıştı.

" Abla abartılı olmadı mı bu kadar bilezik? " demişti Leyla şaşkınca kollarındaki bileziklere bakarak.

" Hayır olmadı! " demişti Berva elindeki zincire bakarak. " Şunu da takalım. " diyerek altın zinciri iki tur Leyla'nın boynuna sarmıştı. Ardından gülümseyerek Leyla'ya bakmış; " Sen, Ahmed Karahan'ın tek gelinisin! Herkes kim olduğunu ve karşındaki yerini bilmeli! " demiş, Leyla'nın elini sıkıca tutarak kapıya yönelmişti.