Bölüm 52 - Ya Seninle, Ya Sensiz...

3.8K 353 129
                                    

Ama Senin
Daha nen olayım isterdin,
Onursuzunum senin!

   Cemal Süreya







Belirsizlik... İki gün boyunca Leyla'nın  hissetiği tek şey buydu. Belirsizlik...

Bundan belki de asla olmayacağı bir yerde, asla olmayacağı kişinin yanındaydı. Murat'ın evinde, onun yanında. İlk Murat onu aradığında anlam veremeyecek aramayı sonlandırmışsa da, gitmeye karar verdiğinde Azad'ın onu bulamayacağı tek yer olmasından ve ona yardım edebilecek tek kişi olması, tekrardan onu aramasına neden olmuştu.

Arkadaşı Pınar'ı arayamamıştı çünkü biliyordu ki Azad'ın arayacağı ilk kişi Engin olurdu. Engin'in her ne olursa olsun yerini söyleyeceğini de çok iyi biliyordu. İşte bu yüzden yıllarca yüz çevirdiği adamın yanına gelmişti.

Zaten Murat onu sorgulamamıştı. Günlerce içinden atamadığı sıkıntıyla aramıştı yıllar sonra Leyla'yı. Leyla'nın tek bir kelime söylemeden onu gelip almasını söylediğinde bile mantıklı bir neden beklemeden Leyla'nın istediğini yapmıştı. Yapmıştı ama Şerwan'ı zorlayarak öğrendiklerinden sonra yıllardır Azad'a karşı olan bitmeyen öfkesi daha da büyümüştü. Üstüne de Leyla'nın suskun hali içindeki öfke yangınının her daim har kalmasına neden olmuştu. 

Saatler, günler birbirini kovalarken Leyla için hiçbir anlam teşkil etmeden akıp gitmişti. Oturduğu yerde saatler geçmesine rağmen kıpırdamadan İstanbul'un serin boğaz sularını izlemişti son iki gündür yaptığı gibi. Ruhu alınmış gibiydi. Aklından bir an bile olsa çıkmayan Azad ile iki günü çok zor geride bırakmıştı.

Murat, dakikalarca kapı pervazına yaslanmış, boş gözlerle deniz sularına bakan Leyla'yı izlemişti. Onu böyle görmek kalbini acıtıyor derin yaralar bırakıyordu âdeta. Ama elinden bir de şey gelmiyor olması onu iyice çaresiz bırakıyordu.

" Daha ne kadar böyle oturacaksın Leyla? " demişti olduğu yerde daha fazla duramayarak.

Leyla, duyduğu ses ile gözlerini kapatarak sıkıntıyla nefesini vermiş, gözlerini açarak Murat'a dönmüştü.

" Huzur bulana kadar. "

" Onu burada bulamayacağını ikimiz de çok iyi biliyoruz. Neyse, hadi kalk kahvaltımızı yapalım. Küçük canavar acıkmıştır! "

" Canım hiçbir şey istemiyor. "

" Çocuk gibi davranmaktan vazgeç ve kalk, bebeğini düşünmek zorundasın. " diyerek Leyla'nın elini tutarak kaldırmıştı.

Leyla, Murat'ın elini tutmasıyla rahatsız olarak hızla elini çekerek masaya yönelmişti.

" Börek patatesli, sevdiğin gibi. " demişti bozulduğunu belli etmeyerek.

" Teşekkür ederim. "

Murat, gülümseyerek Leyla'ya bakmış, kahvaltısına başlamıştı ama bir an olsun bakışlarını hiçbir şey yemeden öylece önüne bakan Leyla'dan çekememişti.

" Bana bakmayı bırakır mısın lütfen? " demişti Leyla Murat'ın bakışlarına daha fazla dayanamayarak.

" Özür dilerim ama bir şeyler yemen gerek. "

Leyla, başını iki yana sallayarak tam konuşacağı sırada Murat'ın çalan telefonuyla susarak bakışlarını denize çevirmişti. Saniyeler geçmesine rağmen Murat'ın dudaklarında tek bir kelime duymaması ile bakışlarını tekrardan Murat'a çevirmişti ki, Murat'ın şok olmuş yüz ifadesiyle ona baktığını görmüş, bakışlarındaki ifadeye anlam vermemişti.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Nơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ