Bölüm 13 - Mutluluğumuz Kefaret Olmalı...

5.4K 657 60
                                    

Özlemek ne garip şey.
Ölüyorum sanıyorsun ama ölmüyorsun...

                 Cemal Süreya








Saattin öğleni vurması ile güneş tüm sıcaklığıyla iyice kendini hissettirmeye, Midyat halkını bunaltmaya başlamıştı. Her daim sıcak olan bu şehir, sonbahar olmasına rağmen iyiden iyiye sıcaklığını fazlasıyla gösteriyordu. Sıcaklığın en çok hissedildiği bu şehirde bir tek Leyla soğukluğu iliklerine kadar hissediyordu. Birde Leyla'nın sessizliği ile acı çeken Azad.

Aylar olmuştu Leyla sessizliği seçeli. O gün Gülistan hanımın kollarının arasında gözyaşlarını akıtırken aynı zamanda ruhunu saran acı ile birlikte tüm sözcüler bir bir kaybolmuştu.

Yaşadığı acıya hiçbir şeyin iyi gelmediği gibi, hiçbir sözcüğün de faydası olmamıştı. Kendini tamamen kapatmış, Azad dâhil, hiç kimseyle on kelimeden fazla konuşmamıştı.

Leyla'nın hali tüm aileyi, en çok da Azad'ın endişelendiriyor, canını yakıyordu. Tüm Leyla'yı konuşturma çabaları boş bakışlar ve kaçamak haller ile karışılık bulmuştu. Ve bu onu çaresiz bırakıyordu.

Aslında annesinin ölümünden kendini suçlu buluyordu Leyla. Bu yüzdendi kendini herkesten soyutlaması. Tek kaçışı açılan okulu olmuş, derslerini bahane ederek okuldan sonra odasına kapanıyordu. Bazen de Dicle'nin kıyısına gidiyor saatlerce her şeye rağmen ayakta duran Dicle köprüsünü izliyordu. O Dicle sularını izlerken, Azad da saatlerce onu izliyordu.

Leyla, saatlerdir oturduğu yerde duyduğu ses ile daldığı düşüncelerde çıkmış, hızla arkasını dönmüştü. O zaman görmüştü dört beş adım gerisinde oturan Azad'ı.

Azad, yüzüne yayılan gülümsemeyle Leyla'ya bakmış;

" Leyla'm korkuttum mu? " demişti.

Leyla cevap vermemiş, başını iki yana sallayarak tekrardan önüne dönmüştü.

Azad, sıkıntıyla nefesini vererek ayağa kalkmış, Leyla'nın yanına giderek oturmuştu.

" Ne yazıyorsun Leyla'm? " demişti elini Leyla'nın sıkıca tuttuğu defterin üzerine koyarak.

Leyla, hızla defteri çekerek göğsüne yaslamış;

" Hiçbir şey! " demişti. Ardından defteri çantasına koymuş; " Neden geldin? " diyerek Azad'a bakmıştı.

" Ben, günlerdir bulutların ardında kalan ve cılız da olsa ışığını burada gördüğüm güneşimi görmeye geldim! "

Leyla, konuşmamış Azad'ın gözlerine bakmıştı. Zaten sözcükler boğazında düğüm olmuş çıkmıyordu. Azad'ın elini yanağına koyması ile gözlerini kapatmış, kesik bir nefes vermişti.

" Leyla'm! Seni çok özledim! "

" Azad ben yapamıyorum! " diyerek Azad'ın ellerini indirerek ayağa kalkmış, yürümeye başlamıştı.

Azad, şaşkınca Leyla'ya bakmış, içinde oluşan sızı ile hızla ayağa kalkmış;

" Neyi yapamıyorsun? " diyerek Leyla'nın kolunu tutmuştu.

" Biz - "

" Sakın devamını getirme Leyla! " diyerek elini Leyla'nın dudaklarına götürmüş, konuşmasına engel olmuştu. Leyla'nın ne söyleyeceğini çok iyi anlamıştı. Gözlerinin dolmasına engel alamayarak Leyla'nın yüzünü ellerinin arasına almış, alnını Leyla'nın alnına dayayarak gözlerini kapatmış; " Sen benim nefesimsin Leyla'm. Sen olmadan, biz olmadan onca göz yaşı, onca acı boşuna olur. " demişti gözünden akan damlayla.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now