Bölüm 29 - Saklanan Gerçek...

4.8K 494 75
                                    


" BENİMSİN " demeden önce,
" SENİNİM " diyebilmeli insan…

      Cemal Süreya






Leyla, yüzünden gitmeyen tebessüm ile omzuna attığı yün şala daha da sıkı sarılarak merdivenleri çıkmıştı. Üst terasa geldiğinde Azad'ın elleri ceplerinde karanlığa baktığını görmüştü.

Hafif meltemin ona getirdiği Azad'ın kokusunu içine uzunca çekerek aralarındaki mesafeyi kapatmış, kollarını Azad'ın beline sarmıştı.

" Xate hala, Şerwan ile gitti. Bu gece onun evinde kalacakmış. "

" Anne oğul konuşsunlar tabi! " diyerek Leyla'yı kollarının arasına almıştı Azad. Yüzüne yayılan gülümsemeyle aşık olduğu gözlere bakarak burnunun ucunu öpmüş; " Hasta olacaksın. " demişti.

" Olmam. Hem, olursam sen bana bakarsın. "

" Bakarım tabi. Başımın üstünde taşırım hem de! "

" İnanayım mı? "

" Şüphen mi var? "

" Yok. Ben kendimden çok sana güveniyorum. Sen bu siyah desen ama ben onun beyaz olduğunu görsem bile silah olduğuna inanırım! Benim senden başka güvenebileceğim kimsem yok ki. "

" Ömrümün sonuna kadar bu güvenini boşa çıkartmayacağım. "

" Öyle olsa iyi olur Azad ağa. Yoksa bırakır giderim seni! "

" Bağlarım seni de gitmene izin vermem. Ha yine de giderim diyorsan, beni öldürmen yada benim ölmüş olmam gerek! "

Azad'ın söylediği tek kelime olan ölüm, Leyla'nın yüzündeki gülüşün solmasına neden olmuştu. Bu kelime onun için acının adı iken, tekrardan buna yaşamak düşüncesi bile içinin ürpermesine yetmişti. Gözlerinin dolmasına engel olamayarak başını Azad'ın göğsüne koyarak gözlerini kapatmıştı.

Azad, Leyla'nın sessizleşerek başını göğsüne koyması ile kollarını sıkılaştırarak daha sıkı sarılmıştı.

" Leyla'm! "

" Uyuyalım mı? " demişti Leyla başını kaldırarak.

Azad, başını sallayarak Leyla'nın elini sıkıca tutmuş, merdivenlere yönelerek odalarına gitmişlerdi.

Leyla, sabah gözlerini açtığında âdeta Azad'ın üstünde olduğunu fark etmiş, gözleri kocaman açılmıştı. Ardından yüzüne yayılan gülümsemeyle Azad'a bakmış, nasıl bu hale geldiklerini anlamaya çalışarak bacağını Azad'ın üstünden yavaşça kaldırmıştı ki, Azad birden onu altına almış, başını boyun girintisine koyarak uyumaya devam etmişti.

" Azad sabah oldu. " demişti Leyla, elini Azad'ın saçlarına götürerek oynamaya başlamıştı.

" Olsun boş ver! "

" Bugün duruşman yok mu?

" Yok! Geç gideceğim. "

Leyla, Azad'ın cevabı ile gülünseyerek iki kolunuda Azad'a sarmış, tekrardan gözlerini kapatmıştı. Son sınavlarını verdiği için onun da okula gitmesine gerek yoktu. Bir kaç dakika sonra aklına gelen şey ile hızla gözlerini açmış;

" Şirkete gitmem gerek. " demişti sesinin yüksek çıkmasına dikkat etmeyerek.

Azad, Leyla'nın yüksek sesinden dolayı yüzünü buruşturarak gözlerini açmış;

" Ne şirketinden bahsediyorsun sen? " demişti.

" Unuttun herhalde, dün itibari ile şirkete geçiş yaptım ya ben! "

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now