"Kartal!"
Kartal'ı görmememle geçip gitmesi bir olmuştu. Onun rüzgar gibi geçip gitmesiyle korkarak elimdeki işleri bırakıp peşinden koştum. Bugün ablamlar Raşit ile çıktığı için evde yalnızdım. Can sıkıntısıyla ortalığı toplarken onun eve erken gelebileceği aklımdan geçmemişti.
Kartal peşi sıra çalışma odasina girdiğimde daha önce hiç görmediğim gizli bir bölme açarak kasanın şifresini hızla girmişti. Bende panikle yanına gidip "Canım neyin var beni ürkütüyorsun?" Diye sorduğumda eline silah alınca korkum bir anda katlanıvermisti.
"Kartal korkuyorum neyin var, neden silahlandın?" Kartal silahı kontrol ettikten sonra arka cebine sokmuş eline altın renginde bir silah daha alarak onu da aynı şekilde beline soktu. Beni sanki yeni fark etmiş gibi yanima gelerek kollarımdan tuttu.
"Korkma Lina, benden asıl korkacak olanlar başkaları..."
"Hayır hayır saçmalama hiçbir yere gitmek yok, kimseyi vurmak öldürmekte yok." Uzanıp belinden silahı alacağım sırada elimden tuttu.
"Babamın katillerini babamın silahı ile öldüreceğim Lina, önce o it oğlu Kemali hemen ardinda da Metin'i gebertip intikamımi alacağım."
Yanımdan geçip gideceği sırada aklıma gelen ilk şeyi içim acıyarak söyledim. "Hamileyim... Kartal beni düşünmüyorsan hic değilse bebeğini düşün lütfen ortada bir katil varsa polise gidelim. Ne olur elini kana bulama."
Kartal kal gelmiş gibi karnıma baktığımda bir an için sevindim. Birakamaz gidemez diye düşündüm. "Hamile misin? Eğer bana yalan söylüyorsan seni asla affetmem Lina, eğer yalansa seni silerim." Bedenim buz kesse de umrumda değildi, yeterki katil olmasın eli kana bulunmasın onun için her şeyi ama her şeyi yaparım.
Başımı olumsuz anlamda sallayarak kızarmiş gözlerine baktim, sanki nevri dönmüşte eli kolu bağlı olduğu için hiçbir şey yapamıyordu. "Doğru söylüyorum Kartal, test yaptım istersen doktora gidelim." Doktora gidene kadar zaman kazanır Raşit'i arayarak her şeyi anlatırdim.
Kartal'ın kalbi yumuşamış gibi dudaklarını alnıma bastırmiş bende derin bir nefes almıştım. "Bana bir söz ver Lina, ablanın yeğenin mutluluğu için Raşit'i arayip hiçbir şey söylemeyeceksin. Ben bu evden çıkanca gaflete düşüp polisi aramayacaksın. Eger planlarımi bozup intikamı mi almama engel olursan seni bebeğe rağmen silerim."
"Hayır... hayır... hayır. Kartal hayır!" Kartal Allah'a emanet diyip geldiği gibi rüzgar gibi geçip gitmişti. Elimle masaya tutundugum da gözlerim kararmış yine de peşinden koşmuştum. Kendimi evden dışarıya attığım da Kartal diye bağırdım. Bana son bir kez daha bakıp arabaya binmişti. Araba hareket edince peşinden koştum. Kartal ve beraberinde üç araba daha gittiğinde evde korumaya dair hiç kimse kalmamıştı.
Demir kapıda öylecen kalınca gerisin geriye eve koşarak titreyen elime telefonu aldim. Öldürecekti. Onun gözlerinde şey saf kinden oluşuyordu. O adam Kemal buraya gelen nişanlısınin babasi ailesi katletmiş olabilir miydi? Kartal bir kaç gündür bir işler çeviriyordu ama bunun olması...
"Hayır, Raşit'i arayamam. Oraa bir çatışma çıksa hiç düşünmeden içine dalardı." Adres diyerek çalışma odasina koştum. Kartal'ın masanın da bir ajanda olduğunu iyi bildigimden onu elimle koymuş gibi bulmuştum. Ajanda da ailelerin numaralari ve adresleri yazıyordu.
Ilk Kemal demişti. Bu yüzden direkt polisi arayarak ihbarda bulundum. Başta bir şey anlamadıklari söyleyince kan çıkacak diyerek baştan anlattım. Açık adresi verdiğimde koşarak eve gidip çantami alıp ana yola çıktım. Bulduğum ilk taksiye atladığım da elimdeki yırtılmış kağıt parçasını uzatarak acele etmesini söyledim.
Yok uzadıkça uzamiş bitmek bilmemişti. Sonunda adrese geldiğimizde vilanın önümde epey kalabalık vardı. Iceriye girmek istediğimde izin vermediler. Bende kendime bir yer bulup içeriye bakmak istedim. Bahçede poslisten çok siyah giyinimli adam vardı. Arkamdan polis otobüsü geçip içeriye girdi.
Kartal, diye fısıldadığımda eli kelepçeliydi. Ambulans falan yoktu. Belki de polisler tam zamanında yetişmişti. Adamlar tek tek otobüse binerken bende duran taksime binerek çıkmalarıni bekledim. Polis otoları hareket ettiğinde bizde onları takip etmiştik.
Karakolun önüne geldiğimizde Kartal diye seslendim ama görünürlerde yoktu. "Siz nereye gidiyorsunuz?" Ben ihbarı yapan kişiyim dediğimde ne ihbarı demiş açıklama yapınca ise benimle gel diyerek içeriye almışlardı. Karakola girdiğimde her taraf koruma kaynıyordu. Mustafa beni görünce başını olumsuz anlamda salladı.
"Komiserim ihbarı yapan kadın geldi." Komiserle birlikte arkası dönük Kartal da bana dönünce başımı öne eğdim. Hiç değilse elini kana bulamamıştı.
"Izin verirsen Lina ile konuşmak istiyorum."
"Kartal çok uzatma insanların gözüne batmayalım." Kartal tamam dediğinde başımı kaldırıp elindeki kelepçelere baktım. Beni kenara çektiğin de yüzüme bak diye çıkıştı.
"Mecburdum Kartal, ben çok korktum. En çok katil olmandan değil seni bir daha görmemekte çok korktum."
"Sana bana bir tek sorun soracağım eğer yalan söylersen burayı başına yıkarım. Şimdi gözlerime bak be söyle hamile misin?" Başımı kaldırıp gözlerine baktığımda çoktan gözyaşarım akmaya başlamıştı. Başımı olumsuz anlamda sallarken gözünde ki can kırıklarıni görmüştüm."
"Baba... Baba! Estella vurulmuş. Estella vurulmuş." Tanımadığım bir çocuk içeriye girdiğinde polis önünü kesti. Diğer taraftan Estella'nin erkek kardeşi Güven polisleri geçerek üstümüze doğru koşuyordu ki Kartal kelepçeli ellerini başımdan geçirdiği kendi ekseninde döndüğü gibi kendini bana siper etmişti.
Hava da küfürler bağırtılar yükselirken ellerimi Kartal'ın gömleğine götürerek sıktım. Arada boğuşma yaşanırken yüzüm Kartal'ın göğsünde olduğu için hiçbir şey görüyordum, kokusunu son kez kokuluyor gibi içime çektiğimde tek el silah sesi duydum, Korkudan ayaklarım titreyince beni taşiyamasindan korkup Kartal'dan sıkıca tutunarak başımı kaldırıp yüzüne baktım.
"Kartal!"
KORKUNUN ECELE FAYDASI VAR MIDIR?
JE LEEST
YARA İZİ 🚬 BIZE SEN KALA 2
ActieAşk kader gibidir Lina, ondan kaçamazsın!. Unutma... Kalp her zaman imkânsıza âşık olur.