Bölüm 44

14.1K 981 294
                                    

Hirai Zerdüş - Aşk dediğin ölmez boş yere

Elbette  şarkı  geceye değil size...Sizlerde bu pasajın altina şarkı bırakabilirsiniz.

Sakin ol... Sakin ol. O senin kocan her şeyi hatırlayan  adam bir seni unutacak  değil ya... Parmak uçlarımla göz altlarımi sildim. Yüzüme de tebessüm  kondurarak kapıyı açtım. Içeriye  süzülürken sessiz olmaya gayret gösterdim. Kapıyı kapattığımda Kartal'ın uyuyup uymadığını kontrol ettim.

Uyanıkti. Usulca yanına giderek  dudaklarımi yukarıya  doğru kıvırdim. "Nasılsın. Kendini daha iyi hissediyor musun?" Bana ilk sefer ki gibi boş gözlerle bakarken gözleri  karnıma gidincd yutkundum. Sırf  yanlış anlaması diye ellerimi karnıma götürmek yerine  arkama götürerek  sıktım.

"Iyi... Sen." Bu nasıl bir acıydı, yere göğe  sığmıyordu. Yürek sızımı dindirmek için  yalnızca sevdiğim adama sarılmak yetip artıyordu ama ben sarılamiyordum.

"Iyi... Iyiyim." Burnumun direği sızlayinca bakışlarimi başka yöne  çevirdim. "Şey... Serçe  buraya  gelecek biliyor musun?" Aklıma ilk gelen  şeyi  söyleyerek ona baktım. O ise bakışlarını  tavana çevirdi.

"Biliyorum." Biliyorsun öyle mi? Her şeyi bilen adam yürek sancımı görmüyor muydu?

"Ben... Ben seni yalnız bıraksam iyi olacak... Sende dinlenirsin." Son bir kez baktığımda cevap vermemişti. Bende son bir kez tebessüm ederek yanından  güç bela ayrıldım.

Dışarıya  çıktığımda Raşit'e beni götürebilir misin, diye sordum. Ne olduğunu sorsa da yalnızca  gitmek istedim. Raşit beni otele getirdiğinde kendimi ılık suyun altına bırakarak bir saate yakın banyoda kaldım.

Banyodan çıktığımda saçlarımı havluyla kurulayip taramıştım. Bir yanım bir an önce Kartal'ın yanina gitmek istese de diğer yanım hiçbir şey yapmak istemiyordu. Yatağa kıvrıldığımda günlerin verdiği yorgunlukla uyuyakalmiştım.

Kapının vurulma sesleriyle birlikte esneyerek yataktan çıktım. Kapıyı açtığımda karşımda Hira duruyordu. Onu karşımda görmemle şaşırdım. Yüzündeki kızarıklık gözlerinde ki hala taze duran gözyaşlarıyla acaba Kartal'a bir şey mi oldu mu düşünmüştüm.

"Içeriye girebilir miyim?"

Girmesi için geriye çekildiğimde odaya girmiş bende kapıyı kapatmıştim. Ona baktigimda tıpkı bir zamanlar benim giydirdigim gibi canım hanımcık giyindigini fark ettim.

"Kartal iyi mi?"

"Iyi... abim şükürler olsun ki iyi şimdi yanından geliyorum... Yenge ben buraya senden özür dilemek için aradım. Seni birkaç defa arayip özür dilemek istedim. Çoğu kez bu cesareti göstermezken aradığım zamlarsa swn açmadın... Lina yenge lütfen beni affet."

Hira eliyle yüzünü kapattığında bende elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim. Onun bunda suçu yoktu. Başlarda çok kızsam da şimdi bazı şeylerin farkına varabiliyordum. Hira'nın yanına gittiğimde yüzünü kapattığı ellerini tuttum.

"Hira, güzelim. Senin bir suçun yoktu. O gün seni zorla dışarıya çıkartan bendim. Senin karşı gelmene rağmen zorlayan bendim. Olacakları öngöremedim."

"Yani beni affetin mi? Benden nefret etmiyorsun değil mi?" Hayır, diyerek sıkıca sarıldım. "Seni seviyorum Hira, abini nasıl bitmek bir sevgiyle seviyorsam senide öyle çok seviyorum."

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now