Nöbet

34.9K 2.1K 193
                                    

"Lina neyin var?" Ablamın kapıyı açmasıyla içeriyi girip kendimi yere atmam bir olmuştu. Ablam kapıyı kapatıp soluğu yanımda aldığında yüzüme baktı, bense yeni akmaya başlayan gözyaşlarımı saklamak için başımı öne eğmiştim. "Ablam korkutuyorsun beni..." Bende korkuyordum buradan gitmekten gidip geri gelememekten çok korkuyordum.

"Gi-Gidemiyoruz... İzin vermedi." Kartal resti çekip gitmeme kesin dille izin vermemişti.

"Ne oluyor Lina hiçbir halt anlamadım." Abla bir saniye dur şurada acımı bile yaşayamıyordum. Ne bu inat iyi olsam zaten her şeyi anlatacağım. Ellerimi yerden aldığımda elimin tersiyle gözyaşımı sildim.

"Kahvaltıda gideceğimizi buradan evimize gideceğimizi söyledim. Kartal bunu duyunca delirdi. Hiçbir yere gidemezsiniz ablan çok istiyorsa gitsin sen burada kalacaksın dedi. Abla içim yanıyor. Bu adam beni neden anlamıyor gitmek istiyorum hiç değilse geceleri burada kalmak istemiyorum."

"Ben gidip onunla konuşacağız biz onun burada esirleri değiliz." Ablam ayaklanır gibi olunca kolundan tuttum. Az önce kahvaltıda kaos yaşanmış Kartal resti çekip evden ayrılmıştı.

"Gitme abla az önce Raşit ve Kartal birbirine girdi. Az kalsın kavga edeceklerdi. Ben o an çok korktum. Onları ilk kez kavgaya tutuşurken gördüm. Adamın gözü en yakın arkadaşını bile görmüyorsa seni asla dinlemez."

Ablam benim gibi oturunca beni kendine çekerek sarılmıştı. Aysima da salondan koşarak geldiğinde boynumuza atlayıp canım annem canım liyam demişti. "Hadi kalk yerden içeriye geçelim." Ablam kolumdan tutarken Aysima da kolumdan çekiştirip kaldırmaya çalışmıştı. Onun şirinliği biraz dahi olsun yüzümü güldürmüştü.

Salona geçip oturduğumuzda iç çekerek ablamla küçüğüme baktım. Bu evden gidebilir miydim? Hayır. Bu evden gitmek istiyor muydum? Evet. Onu kalbime gömebilir miyim? Hayır. Onu unutmak istiyor muyum? Üç kere evet... Artık kabullen Lina, sen bu evden kaçıp gitsen de onu unutamayacaksın. Bu evde kaldığın sürece de her zaman acı çekeceksin.

"Ağlama teyze ben üzülüyorum. Bak annem de üzülüyor." Dudaklarım yukarıya kıvrılırken "Ablam bu adam senden ne istiyor? Neden gitmemize mani oldu hala anlamıyorum." Ah bir de ben bilsem. Gitme ihtimalimizle çılgına döndü gitsek ne yapar hiç bilmiyorum.

"Bilmiyorum ki abla aklından ne geçiyor ne düşünüyor bir bilebilsem."

"Sen işten çıkacağını söyledin belki gitmemizi öyle anlamıştır."

"Hayır, Raşit Beye artık eve gideceğimizi söyledim. O da senden ötürü bildiğini Kartal'a söyleyerek bugün için adıma izin alacağını söyledi. İnan bana Kartal'ın tepkisi karşısında bir tek ben değil o da şoka uğradı." Kapının çalınmasıyla ablam pencereden dışarıya baktı.

"Raşit gelmiş..." Aysima Yaşit diyerek salondan fırladı. "Ben gelirim sende kendine çeki düzen ver." Başımı sallayarak ablamın gidişini izledim. Burada kalmak istemesine rağmen benim için gidelim demişti. Ayağa kalkarak pencere kenarına gittim. Raşit bizimkini hemen kucağına almış saçlarını seviyordu. Uzaktan ne güzel görünüyordu. Artık onların çift olma ihtimali bende daha yüksekti. Raşit ablamı gerçekten çok sevecekti. Hala adıyla hitap etmeyi istemesem de yakında enişte diyeceğim için bu durum canımı sıkmayacaktı çünkü az önce Raşit uzanıp ablamın yanağına küçük bir buse bıraktı. Bende izlendiklerini fark etmesinler diye hemen yerime oturmuştum.

Ablam burada mutluydu. Belki de benim buraya gelmem benim değil ablamın hayrınaydı. Kapının kapanma sesiyle içeriye giren ablama baktım. "Aysima içeriye gelmek istemedi Yaşit abisiyle köpekleri besleyecekmiş." Aralarında ki ilişki ortadaydı. Şimdi sorular sorup utandırmak yerine ayağa kalktım.

"Ben gidip kahvaltı masasını toplayayım. Patron beyimiz aninden çıkıp gelirse buna da öfkelenebilir."

"Lina istersen gitme senin işlerini ben yapabilirim."

"Yok, abla her zaman sana sığınamam. Gidip işlerimi yapayım. Sen de gidip kızına bak Yaşit abisi tek başına baş edemez." Ablam tamam dediğinde evden çıkarak tekrar olay yerine gelmiştim. Anlaşılan bu evden kurtuluşum yoktu. Hiç değilse evi daha çekilir yapabilirdim. Burnumu çeke çeke kahvaltı masasını topladığımda mutfaktaki iş sandığımdan daha uzun sürdü.

Normalde yemek haricinde iş yapmamam gerekirken can sıkıntısından salonun tozunu almıştım. Ablam gelip yemek için çağırmasa belki daha çok iş yapardım. Eve geldiğimde Raşit de hemen evin önündeki masaya kurulmuş Aysima'ya bir şeyler yedirmeye çalışıyordu.

"Canım liyam gelmiş."

"Canım Aysima'm seni çok özledim."

"Bende seni çok özledim canım liyam..." Ona gülerken Raşit nasıl olduğumu sordu. İyi değildim ama iyi olmak zorundaydım. Ablamda gelince beraberce öğle yemeği yemiştik. Galiba değil basbayağı Raşit benim yemeklerimden çok ablamın yemeklerini seviyordu. Ne yalan söyleyeyim ablamın yemekleri anne yemeğiydi.

"Kartal Bey geldi." Başımı çevirip arabadan inen Kartal'a baktım. Buraya şöyle göz ucuyla baktıktan sonra içeriye gitmiş. Raşit ise arkasını dahi dönmemişti. "Lina yemeğini yediysen içeriye gidip Kartal Beye de yemek götür." Masadan kalkarken Raşit sessizdi. Ablamın söylediğini yaparak mutfağa geçip hazırladığı yemeklerden birer tabak ayarlayarak tepsiyi kucakladığım gibi eve gelmiştim. Kartal ortada görünmediği için haber vermek için odasında çıkmak zorunda kaldım.

"Kartal Bey size yemek getirdim." İçerden tuhaf sesler geldiğinde korkarak kapıyı açtım fakat Kartal Bey yatağın üstünde çırpınıyordu. Ağzımdan o an öyle bir çığlık çıktı ki bu ses benim mi diye düşündüm. "Kartal!" Yanına gittiğimde çırpınmıyor kasılıyordu. Yatağa çıkıp yüzünü avuçladım. Yüzü neredeyse morarmış nöbet geçiriyordu. Yumruk yaptığı ellere bakarken yüzüm kabaran yarasına gitmişti. Şokla onu sarsam da kendine gelmedi.

"Kartal! Siktir, nöbet geçiriyor..." Raşit içeriye girdiğinde titreyerek en nöbeti dedim.

"Ne... Ne nöbeti Raşit, korkuyorum." Elimle yaptığı yumruğu açmaya çalışsam da taş gibiydi." Raşit çekmeceleri kurcalarken birkaç hap alarak yanımıza geldi.

"Hemen odadan çık Lina..." Raşit yanıma gelince gitmemi söylerken kapıda duran ablamda buraya gel demişti. "Hayır, bana ne olduğunu söyle. Ne nöbeti geçiriyor neyi var?" Raşit epilepsi dediğinde elimle ağzımı kapatmıştım. O gün bana rahatsızlığımı biliyorlar illa geleceklerdir demişti. Raşit ilaçlarını düzenli içmezse böyle oluyor dediğinde bir kez daha yutkundum.

Ablam yanıma gelerek elimden tuttuğu gibi beni odadan dışarıya çıkarmıştı. Aşağıya sürükleyerek merdivenlerden indirdi. Aysima da tıpkı benim gibi ağlayarak annesini istiyordu. Mustafa kucağında yeğenimi yere bıraktığında annesinin bacağına sarılıp ağlamaya devam etti. Ablam beni koltuğa oturttuğunda hala elim ayağım titriyordu.

Bu... Bu hastalık felaketti. Yara... Yara izi bu hastalıktan dolayı kendine zarar mı vermişti. Biliyordum bir arkadaşımın kardeşi de hastaydı ama onun ki daha kötüydü. Zaman geçtikçe zihinsel becerilerini kaybediyorlardı. Yaş ilerledikçe daha büyük sorunlara yol açıyordu. Ne olacaktı? Kartal da onlar gibi mi olacaktı. "Ablam ağlama iyi olacak..." Şimdilik iyi olacaktı peki ya sonra ne olacaktı. Bu hasatlık onda kalıcı hasarlar yaratabilirdi. İlerleyen süreçte hayatını mahvedebilirdi.

"Abla korkuyorum ya Kartal'a kötü bir şey olursa ben ne yaparım. Ben...Ben onsuz ne yaparım."




SENİ MASMAVİ SEVİP KALBİME SIĞMAYINCA AŞKINI GÖKYÜZÜME SIĞDIRMIŞTIM. BEN HER GECE GÖKYÜZÜNDE YALNIZCA YILDIZLARI DEĞİL MAVİ AŞKINI GÖRÜYORDUM. ANLAYACAĞIN  SEN BENİM ASLA ULAŞAMAYACAĞIM MAVİ GÖKYÜZÜMSÜN.



NÖBETTEN SONRA NELER OLACAĞINA DAİR TAHMİN YÜRÜTEBİLİYOR MUSUNUZ?



YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now