Hissiz

34.1K 2.1K 184
                                    

İçim yanıyordu. Neyime güvenip hangi cesaretle  ona yalan söylemiştim.  Belki yalan söylemesem yalnızca polisleri arasaydım bana bu denli öfkelenmeyecekti. Onun gözlerinide ki hayal  kırıklığının büyüklüğü  beni hayatından  sildiğinin işaretiydi.

Yine de ona geç  kalmamıştım. Önümde ki araçta  Estella'nin  kardeşi  vardı.  Beni  direkt  o kıza  götürecekti. Bende ona gerekirse yalvaracak ve Kartal'ı o delikten kurtaraktim. Aklıma yine o an düştü.  Adamlar üstümüze çullanırken Kartal kendini bana sper ederek beni korumuştu. Bu bile bana olan sevgisinin büyüklüğünü göstermez miydi? Şükür  ki  o silah sesi polislere aitti de Kartal zarar görmemişti.

Elimin tersiyle dudağımı  silerek çalan telefonu açtım.  Ablam neler olduğunu öğrenmiş  ardı ardına sorular soruyordu.  Bugün o kadar çok şey yaşamıştım ki yalnızca iyiyim diyerek telefonu kapattım.  Öndeki araba durunca bende taksinin ücretini ödeyerek peşinden koşmuştum. 

Onu takip ederken bir kadın kana ihtiyaç olduğunu söylemişti.  Bende bunu duyar duymaz ilgili bölüme giderek Estella'nin kan grubunu sordum. Belki de bu bir işaretti. Ona kanımi verebilecektim. Kanımi hemşire alırken sağlık durumunu sordum.  Kursun yalnızca  koluna isabet etmişti ama nedense cok kan kaybetmişti.

Ona kanımi verdikten sonra beklemeye koyuldum.  Tek derdim onunla konuşmakti. Kapının önünden hiç ayrılmayan kardeşi ve bir kadin vardı. Adam bir ara gittiğinde  sağlık durumunu sordum. Iyi olduğunu normal  odaya alınacağını söyleyince rahat nefes aldım.

"Lina!" Işittigim sesle birlikte arkami döndüm.  "Raşit." Onun burada ne işi vardı. Raşit  yanıma gelince kolumdan  tuttu.

"Sen ne yaptığını  saniyorsun Lina,  hangi  akla mantık  düşmanlarımizin yanina gelirsin  aklını  mi kaçırdın?  Kartal  duysa ne düşünür haberin  var mı? "

"Bir saniye Kartal  mi sizin  burada ne işiniz var? Hangi yüzle buraya gelirsiniz? " Kadına dönerek  "Lütfen  Estella'ya ya söyleyin şikayetçi  olmasın. Olay tamamen  kazara oldu." Demiştim ama Raşit  sinirden  köpürerek kolumdan  tuttuğu gibi çıkışa  kadar çekiştirdi. Arabaya  beni zorla bindirdiginde ise burnundan  soluyordu.

"Seni biraz olsun aklı başında sanırdim Lina,  bunca olay olmuş  silahlar çekilmiş  kan dökülmüş sen zerre korkmadan düşmanlarımizin içine  giriyorsun. Iclerinden biri seni tamısaydi. Neler olurdu haberin var mı? "

"Kartal.... Kartal'ı gördün mü?  Iyi mi?"

"Ah Lina ah, kadın olmasan seni eşek sudan gelene kadar döverdim. Sen Kartal'a ne yaptın  bilmiyorum  ama birkaç  yıl  gözüne görünmesen çok iyi edersin."

"Korumak istedim onu korumak istedim. Katil olsun canı yansın istemedim."

"Neden beni aramadin Lina,  beni aramak  aklına  gelmedi.  Kendi başına  bir haltlar  çevirmek  yerine neden beni  arayıp haber vermedin? Aklından  zorun ne?"

"Kartal sana haber vermemi istmedi. Başına  bir şey  gelirse başımızda durur  bize sahip çıkarsın diye düşündü. Raşit  yemin  ediyorum tek niyetim Kartal'ın  kılına dahi zarar gelmesine izin  vermemekti."

"Işte  sana bu yüzden  kizamiyorum ya... neyse üzme  kendini  Estella'nin  durumu ağır  değil. Olay kazara olduğu için de çok  fazla ceza almayacaktir. Ama sen kendini  hazırlasan çok  iyi edersin  çünkü  seni  Kartal asla affetmez..."

Içime su serpmek yerine gözyaşlarıma sebep olmuştu.  Eve geldiğimizde ablam konuşmak için  yanima  koşsa da ağlayarak  yukarıya  Kartal'ın  odasina  giderek kendimi onun yatağına attim. Önümdeki iki hafta ölü gibi  geçmişti. Kartal'ı görmeye ne zaman gitsem benimle görüşmeyi  ret etmişti. Bugünse dava vardı.

Dava saatlerce sürmüş  ablamla ben dışarda haber beklemiştik. Dışarda yalnızca biz değil  gazeteciler ve  içerdekilerin destekçileri vardı.  Saatler sonre kapıda  harekerlenme olunca ayağa  kalkmıştım. Raşit'i  görünce  yanina koştum fakat  Kartal'ı koruma ordusu koruyarak  arabaya  kadar eşlik  etmişlerdi. Raşit  bizi  arabaya bindirdiginde  kimin ne kadsr ceza aldığını falan anlatıyordu. Galiba kız Kartal'dan şikayetçi  olmamış  para karşılığında serbest  bırakılmıştı.

Eve kadar içim içimi  yemişti. Araba  durduğunda arabadan atlayarak  koşup  eve gitmiştim. Kartal'ı görmeyince yukarıya  odasına koştum. Yalnız  odada  da kimse yoktu.  Banyodan  ses geldiğini  duyunca yatağın  kıyısına oturarak  elim yüreğimde çıkmasını  bekledim. Iki hatadir ne söyleyeceğimi düşündüğüm  için  sözlerim hazırdı.

Kapı  açılınca  yüreğim  ağzıma  gelmişti  oturduğum yerden kalktığım da Kartal, diyerek  yanına  gitmiştim ki sarılmama izin vermeden  sıkıca  kolumdan  tuttu. Duştan yeni çıktığı için  hala üstünde  su damlacıklari gözünde  ise nefret vardı. "Kartal beni bir  dinle..."derken beni  itekleyerek kapıyı  açmış beni dışırayi atıncaysa kapıyı  suratıma kapatip  kilitlemişti.

Bende  bir süre gözü  yaşlı  kapıya  baktım. Iki hafta olmuş  hâlâ  siniri geçememişti. Eli mahkum aşağıya indiğim de ablam  yanıma  gelerek ne oldu  diye sordu.  Bende hıçkirarak boynuna sarıldım. "Ablacim yapma böyle günlerdir  dört duvar arasında biraz zaman geçsin seni affedecektir. Hadi benimle gel beraber Kartal'ın  en sevdiği  yemekleri yapalım. Canım sende gözünü bizimkinin gözünden ayırma."

"Tamam, Pelin sizde acele  edin Kartal birazdan iner."

Ablamla beraber  mutfağa girdiğimde ablama ben zaten en sevdiği yemekleri  yaptım  diyerek dolabı açtım.  Ablam bir şey söylemeden  servise  hazır  etmeme yardım etmişti.  Masayi hazir ettiğimizde sofraya  en son ekmeği bırakmıştım ki Kartal  aşağıya  indi. Ben yüzüne  bakarken o beni görmezlikten  geliyordu.

"Mustafa..." Raşit  ayağa  kalktığında  ablam  içeriye  girdi. Mustafa da kapı da görününce "Bana yemek  siparişi  ver. Söyle  acele  etsinler  açım." Bu sözüyle  birlikte  yutkunarak  masaya bakan Mustafa'ya baktım neden  içim acıyordu.

"Kartal kızlar zaten  senin icin hazırlık yaptı  görmüyor  musun?"

"Sen neden hala bakıyorsun kaybol. Raşit sana daha önce  söylemiştim.  Eve aşçı  almadın mı  yoksa dışardan  yemeğe devam mı  edeyim?" Bu sözünden  sonrasına daha fazla tahammül  edemeyerek mutfağa  koştum.  Oradan da müştemilata koşarak  odama girmiştim. Beni bu evde istemiyordu.  Yüzümü  dahi bakmıyordu.  Elim titreyerek valizimi çıkardığım da yatağın üstüne  koydum.

"Lina içeriye  girebilir miyim?"

"Gir Raşit  bende valizimi hazırlanıyordum."

"Lina  hemen pes edip gidecek misin? Bu evden  bir kere gittin mi bir daha geri  dönmesin." Titreyen elime bakıp  görmeme engel  olan gözyaşlarımi silerek yere oturdum.

"Ne yapmalıyım  Raşit,  duydun  beni  istemiyor. Sen haklıydın o beni hiçbir  zaman affetmeyecek. Hem az önce  beni işten kovdu. Burada  hangi  sıfatla kalacağım." Raşit  yatağıma  oturunca elimi omzuma  koydu.

"Çalışan  olarak değil,  kardeşim olarak kal. Ben şu olaylar  gün yüzündeyken ne sevdiğim  kadının ne de kardeşim  olarak gördüğüm  kızın  canını  tehlikeye sokmam. Burada benim  misafirim olarak  kalmaya  devam et. İşi tamamen unut. Zaten  birkaç  ay sonra  evleneceğiz o zaman kendi evimize  geçeriz olur mu?"

"Ben hâlâ  sizinle yaşamak kosunda tereddütlüyum Raşit."

"Abiler kiz kardeşlerine  danışmaz ya da rica etmez  Lina, sen evlenene kadar bizimle  yaşayacaksın. O zamana kadar eski düzen  devam et. Hatte ne yap biliyor  musun?  Kendine  temiz  bir sayfa açıp  günlük  meşgaleler bul. Kurslara yazıl kendine gelir yenilenirsin."

"Artık  ben ve Kartal diye bir şey  kalmadı  değil  mi?"

"Üzgünüm  Lina,  bu konuda yalan söyleyerek seni aldatmayacağım. Kartal bir adamı  hayatından  bir kez sildi mi onun  geri dönüşü yoktur.  Senin aşkından  geberse de seni  affemeyecektir."


YALNIZCA AŞK, AFETMEYE   YETECEK MİDİR?

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin