İsteme

34.6K 2K 213
                                    

Lanet olsun, içimde ki kör inada ki istemediğim arzu etmediğim şeylere kendimi mecbur kılıyordum. Kapı açılınca içeriye Raşit daldı. Beni şöyle bir süzünce bende ona bakmıştım gayet şık görünüyordu. "Orhan Bey geldi. Hazırsan bir an önce çıkalım..." Son kez aynaya bakıp iç çektim.

"Her şey hazır mı Raşit?" Bana çiçeği ve çikolatayı aldırdığını söylemişti. Ne kadar mutlu ve heyecanlıyım ki isteme çiçeğimi dahi başlarına aldırıyordum. Allah'ım ben böyle nelerle sınanıyordum. "Tamam, bir an önce aşağıya inelim Orhan Beye ayıp olmasın." Önden dediğinde bıyıkaltı gülerek hızla aşağıya inmiştim. Beni gören Orhan Bey de ayağa kalınca yanına hızla ulaşarak elini sıktım.

"Damadımız pek bir şık duruyor kızım olsa seni hiç kaçırmazdım."

"İltifatınız için teşekkür ederim Orhan Bey, görmeyeli nasılsınız? Yolculuğunuz nasıl geçti?"

"Şehir dışından iki gün önce gelip torunlarımla biraz hasret giderdim." Aklıma torunları gelince onları da sormuştum. "Emin hala aklı beş karış hava da yola getirmeye çalışıyoruz. Ozan da gayet iyi sana selamı var..." Selamı aldıktan sonra gidelim mi, diye sormuştum. Hep beraber dışarıya çıktığımızda gözüm müştemilattan tarafa gitse de kimseyi göremedim.

Lina hasta olduğunu söyleyerek kahvaltı için ablasını göndermiş zaten akşam yemeğini de yemediğimiz için onu bugün içinde hiç görememiştim. İş güç koşuşturma derken onda ki garipliği düne kadar hiç fark etmedim. Dün akşam yemekten sonra gözlerindeki yaşı görmesem uzun sürede fark edemeyecektim. Raşit önüme geçip görüş alanımı kapattı.

"Pelin'e sordum Lina daha iyiymiş artık biz gidelim mi karşı tafra bizi bekliyor." Başımı olumlu anlamda sallayarak limuzine binmiştim. Orhan Beyin tam karşına oturduğumda Raşit de hemen yanıma oturmuştu. Yol boyuca Orhan Bey koyu bir sohbet içine girerek bana eskileri hatırlamıştı. Bu beş kişilik ailesi üyesi içinde en çok sevip saydığım Orhan Beydi. Gerisini adam yerine dahi koymazken en nefret ettiğim adamlardan birinin kızını kendime eş yapmaya gidiyordum.

Kemal Beylerin malikanesine geldiğimizde kapı da üç oğluyla birlikte bize gösterişli bir karşılama yapmışlardı. Bundan tam bir hafta önceyse yuvarlak masayı toparlayarak oğullarını bizzat tanıtmıştı. Gururundan gerim gerim gerilen Kemal Beyin elini sıktıktan sonra bir zamanlar sakat olduğunu bildiğim Volkan'ın elini sıkmıştım. Ne yalan söyleyeyim üç oğlunu çok iyi gizlemiş.

Sırasıyla küçük oğlunun elini sıktıktan sonra ortanca oğluyla tokalaştım. Bana ölümcül bakışlar atarken yuvarlak masada çehresinin bu kadar sert olmadığını hatırladım. Anlaşılan sonradan buldukları kız kardeşleri gözlerinde bir anda değerlenmişti. Hep beraber içeriye girdiğimizde Orhan Beyin yanında yerimi alarak oturmuştum. Raşit de her olasılığa karşılık kendine güzel bir nokta bularak oturdu.

Ortamda keskin bir hava varken yalnızca iki ihtiyar arasında konuşuyor diğer aile üyesi olan üç kardeşle aramda ağır bir elektriklenme gerçekleşiyordu. En ufak kıvılcımda saldıracak gibi bakarken halime gülmek istedim. Emindim ki Kemal Bey de mecbur kalmazsa katiyen kızına bana vermezdi. İşine ancak böylesi geliyordu. Keşke Orhan Beyin iki torunundan biriyle kızı evlenseydi de bende şu saçma kuralların şerrinden kurtulsaydım.

"Kızım Estella..." Başımı çevirip elinde kahvelerle gelen kıza baktım. Henüz on sekizinde olduğu belli olan sarışın bir kızdı. İnce sesiyle bize hoş geldin dedikten sonra kahvesini ilk olarak babasını daha sonra da Orhan Beye vererek afiyet olsun demişti. O sırada kızın mavi gözlü olduğunu fark ettim. Düşünüyorum da yaşı küçük olmasa en önemlisi de o adamın kızı olmasa evlenmeye bu kadar karşı olmayabilirdim. Kız bana da kahveyi verdikte sonra afiyet olsun diyerek ağabeylerine birer birer kahve vermiş en son Raşit'e verdikten sonra hemen arkamdan bir yerlerde durmuştu.

Kahvemden bir yudum aldığında da kıvamına beğenmesem de içine bir şeyler katmayacak kadar akılcı bir kız olduğu için beğenmiştim. Orhan Bey sebebi ziyaretimiz diyerek kız istemeye geçmişti. Hemen cevap vermeyen Kemal Bey kızına bakarak fikrini sordu. O size sözü babasına bırakmıştı. Kemal Bey bir anda ayağa kalkıp verdiğini söyleyince bana elini uzattı. Bende gülümseyerek ayağa kalmıştım. Şurada kafama sıkacağını bilsem yine de o eli öpmezdim. Uzattığı eli sıkarak yüzüme sahte bir gülücük kondurdum.

Kızı ise babasının elini öptükten sonra Orhan Beyin de elini öpmüş bende o sırada beni gözleriyle öldürmek isteyen ağabeyleriyle bir kez daha el sıkışmıştım. Tatlılar ikram edilmeye başlayınca Kemal Beyin yanına giderek özel konuşmak istediğimi söyledim. O sıra ne diyeceğimi biliyormuşçasına beni çalışma odasına getirmişti. Kapı kapandığı onda ona dönerek konuşmaya başladım.

"Kızını bana verdin bende aldım. Artık aramızda kayın hısımlığı oldu. Bu yüzden saygı çerçevesinde yalnızca isminle değil Kemal Bey olacaksınız. Benden asla baba gibi hitap sözcüklerinde bulunmamı istemeyin."

"Kendi oğullarım baba demezken seninkinin bana koyacağını falan mı düşünüyorsun?"

"Bu konuda anlaştığımıza göre asıl meseleye gelelim. İkimizde gayet iyi biliyoruz ki kızını gül yüzümün hatrına vermedin. Amcanın gücüne güç katıp arkanda sağlam destek oluşturmaktı. Bende sana o istediğin gücü desteği vereceğim."

"Uzatmasan da konuya mı gelsen Kartal!"

"Mafyacılık oyunundan sıkıldım. Kemal Bey artık bu oyun içinde olmak istemiyorum. Dedemden miras kalan bu şey bana ağır gelmeye başladı. Orhan Beyle konuştum. Bana bu konudaki desteği tam. Bende senin arzunu yerine getirdiğime göre sıra sende bana yuvarlak masada destek vereceksin."

"Elbette Orhan'ın işine gelmiştir. Ne de olsa senin yerine geçebilecek iki torunu var. Benim oğullarımsa konsey gözünde hala tanınmadı o iş ne olacak?"

"Sana söyledim Kemal Bey bana destek verdiğin sürece arkandayım. Ve üzülme yerime geçecek adam belli oldu. Doğan Karaosmanoğlu olacak. Sen yalnızca destekçim misin ona söyle ki dostumu düşmanımı iyi bileyim."

"Karar çoktan verilmiş ne diyelim. Sana desteğim tamdır... Bana desteğin tam olduğu sürece... Yalnız evlilik olayını çok uzatmak istemem. Haftaya söz bir ay sonra da nişan isterim. Bu iş üç ay içinde olup bitmeli Kozanoğlu, öyle aklında beni oyalamak falan varsa asıl o zaman düşmanlığı görürsün."

"Beni bir daha asla tehdit etme. Kızını verdin aldım. Bundan sonra kendisi müstakbelimdir..."




Haftaya sözümüz vardır, kimler sözümüzde yer alacak?









YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now