Mutlu Yuluğ - Senden mene yar olmaz
Her felaketin iki ilacı vardır: zaman ve sessizlik.
Iyi olacak... Iyi olacaklar. Biliyorum gayet sağlıklı şekilde oradan çıkacaklar.... Bunun başka yolu yok! "Kartal," adımı işitmemlemle başımı çevirdim. Doğan hızla yanımıza doğru gelirken köşede durup ağlayan Hira öne atılarak beline sarıldı.
"Iyi misiniz?" Başımı olumsuz anlamda salarken Hira benim suçum diyerek daha çok ağlamaya başladı. "Bu nasıl oldu Kartal, sen karını gerçekten vurdun mu?" Ellerim kırılsaydı da tetiğe basmasaydım.
Hira başını kaldırıp Doğan'a baktı. "Abi hepsi benim suçum... Biz... Biz sahilde yürüyoruduk önümden geçen iki adam bana güldü. Yüzüme bakıp alay ederek güldüler... Kartal Abimde çok sinirlenip silahını çekti... Sonra... Sonra yengem önüne atılınca silah patladı. Abi hepsi benim suçum..." Doğan kardeşinin alınana öpücük bırakınca tekrar sarmaladı.
"Ağlama güzelim sen ağlama ben Kartal'ın yarım bıraktığı işi tamamlayıp onların nefesini keseceğim bir daha gülemsinler..." Hira aninden ondan ayrılarak ikimize de gözü yaşli bakti.
"Ne demek temizleyeceğim Kartal abim öfkesine yenik düşünce neler olduğunu gördük. Hala karısı içerde yaşam kalım savaşı veriyor. Sense ben hallderim diyorsun senin evinde el kadar kızın var ya... Siz sinirlenince kafayı mi yiyorsonuz? Neden sağlıklı düşünme yetinizi kaybediyorsunuz? Her olayda kafasınıza göre belinizdeki silaha sarılmazsınız böyle bir dünya yok."
Doğan bir kez daha Hira'ya sarılmıştı. Bana da elini uzatarak omzumu sıktı. Ağzımı açacak halim yokken polisleri görmemle gerilmem bir oldu. "Doğan git şunları hallet, olayı sorarlarsa bilgimiz yok falan dersin. Ben Lina'nın iui olduğunu görmeden şuradan şuraya gitmem. Gerekirse burayı yakar olay çıkartır yine de teslim olmam."
"Tamam, koçum sakin ol ben haldeceğim."
Doğan giderken Hira'da bana sarılarak bir kez daha özür diledi. "Serçe özür dilemek yerine dua et..." Şuan yalnızca duanın gücüne ihtiyacım vardı. Gelen giden olmadığı için delirecektim
"Lina... Lina!" Sesten sonra Pelin'i gördüm. Yanımıza koşup geldiğinde nefes nefese kardeşini sordu. Geriden sakin adımlarla Raşit gelirken gözüm kucağında tutuğu küçük kıza gitmişti. Büyük ihtimalle onlara korumalardan biri haber vermişti. Korumalara bakacağım sırada ablası kolumdan tutarak beni sarstı.
"Duymuyormusun be adam kardehim nasıl? Kardeşime ne oldu? Yoksa düşük tehlikesi mi geçiyor? Susma söyle." Yine Raşit'e baktım. Korumalar bilgi sızdırdıysa olayın nasıl olduğunu söylemiştir. Anlaşılan karısina bilgi vermemişti.
Kapı aniden açıldığında karım dedim o ise sessiz olun diye uyarmıştı. "Karım diyorum size karım nasıl?" Vicdana gelmiş gibi bana baktığında ablası da kardeşimin neyi var diye sordu. Benim kaza eseri kardeşini vurduğumu öğrenirse hemen polislere ihbar eder bende içerde kafayı yerdim.
"Durumu kritik kan verebilirseniz çok iyi olur." Her ihtimale karşılık kan mı? "Ben ablasıyım kan gruplarımız aynı..." Hemşire size yardımcı olacak dediğinde Pelin bana kötü bir bakış atıp gitmişti. Raşit de gitmeden önce iyi olacak demişti. Yine kederimle baş başa kaldırdığımda saniyeleri saymaya başladım.
Geçmiyordu. Lanet olsun ne saat ne de dakikalar geçmek bilmiyordu. Herkes başımıza yeniden üşüttüğünde doktor çıkarak maskesini indirdi. Doktoru görmemle kendimi kötü hissetsemde artık bir haber almam gerekiyordu.
YOU ARE READING
YARA İZİ 🚬 BIZE SEN KALA 2
ActionAşk kader gibidir Lina, ondan kaçamazsın!. Unutma... Kalp her zaman imkânsıza âşık olur.