Bi ihtimal

34.8K 2.2K 289
                                    

“Uyudu mu?” Ablam yanıma oturduğunda uyudu demişti. Bende tekrar başımı kaldırıp gökyüzüne baktım. Bugün Kartal nişanlanıyordu. Belki de çoktan yüzükler takılmış eğlence aşamasına geçilmişti. İçimin yandığını bilen ablam elimi tutarak sıktı. Bende dokunsalar ağlayacak modda olduğum için anında gözyaşlarım akmaya başlamıştı. Ne zormuş sevip de sevilmemek oysa ben aşkımızı bir ihtimal görmüştüm. İçimde hep bir umut vardı. Beni sevme dediğinde bile içimdeki inanca güveniyordum.

“Ablacım Raşit bir fotoğraf atmış görmek ister misin?” Anında gözyaşlarımı silerek güldüm. Belki de aşk seni sevmesini beklemek değil, mutlu olmasını istemekti. Başımı olumlu anlamda salladığım da ablam fotoğrafı açıp telefonu bana verdi. Fotoğrafta üç kişi vardı. Kartal, Raşit ve bir adam daha… Bu adam Kartal’a ne çok benziyordu. Bakışı göz yapısı neredeyse aynısıydı. Ablama parmağım titreyerek bu kim diye sordum.

“Doğan… Şu pusu kurulacağını söyleyip bizimkilerin hayatını kurtaran adam… Kartal’a ne çok benziyor değil mi?” Başımı olumlu anlamda salarken başka fotoğraf var mı diye sordum. Ablam fotoğrafı çevirdiğinde kalabalık bir fotoğraf ekrana geldi. Fotoğraftakilerin çoğunun yüzünü tanıyor gibiydim. Başka bir fotoğraf açtığında bu defa Kartal ve o kız vardı. Kalbim bir kez daha sızlayınca bakmamak için başımı çevirdim.

“Ablacım bu fotoğrafları sana acı çektirmek için göster miyim? Artık gözünü aç kendi yoluna bak diye özellikle Raşit’ten atmasını istedim. Lütfen gözündeki perdeyi kaldır.” Söylemesi kolaydı, bir de nasıl yapacağımı anlatsan abla belki acıma derman olurdun.

“Lina, güzelliğinin farkına var. Henüz çok genç ve güzelsin. Bir bakanın dönüp bir daha bakacağı kadar güzel… Sende bu güzellik varken neden bunu kullanmıyorsun? Çivi çiviyi söker. Biraz dışarıya çık kendine yeni arkadaşlıklar kur. Şu zincirlerini kır.”

Ablam iç sesimi duymuşçasına bana güzel bir fikir vermişti. Bu evde onun çevresinde beynim uyuşmuş gibi hareket ediyordu. Ablamın sözlerini sabaha kadar düşünmüştüm. Yatakta gözüme uyku girmeyince uzun zamandır uğramadığım sosyal hesabıma girerek mesajlara baktım. Bir dünya mesaj vardı. İçinde aktif görünen çok samimi olmadığım ama aşina olduğum arkadaşımın mesajına geri dönüş yaptım. Biraz konuştuktan sonra görüşelim mi diye sormuş, bende yarınki öğle yemeği teklifini kabul etmiştim.

Her şeye rağmen yarı huzurlu şekilde uyuyup erken kalkarak öğlene şimdiden hazırlık yaparak önce saçlarımı yapıp ojelerimi sürdüm. Ojelerim kuruyunca on gibi kahvaltılarını hazır edip onları beklemiştim. İlk önce Raşit sonra da Kartal inmişti. O yüzüme bakmazken ortaya konuştum. “Bugün Pazar izin verirseniz bir saat sonra dışarıya çıkmak istiyorum.” Diye sorduğumda Kartal direkt hayır dedi.

“Kartal kızı kendine köle yaptın da haberin mi yok. Lina sen git hazırlan adamlar seni götürür gelirken de geri getirir. Senden ricam dışarıda dikkatli olman…” Anında teşekkür ederek neşeyle yanlarından ayrılmıştım. Eve gelip ablama biriyle buluşacağım dediğimde çok sevinmişti. Bir saate makyajımı yapıp ablamın aldığı elbiselerden birini giydiğimde artık hazırdım. Ablamla yeğenimi öpüp evden ayrılırken bana iyi şanslar dilemişti.

“Günaydın Lina, gidelim mi?”

“Mustafa beni almadan nereye gidiyorsun?” Arabaya binerken Kartal’ın sesiyle arkamı döndüm. O da beni görünce durup beni süzmüştü. Baştan aşağıya süzerken kaşlarını çattı. “Günaydın Kartal Bey dışarıya çıkacağınızdan haberim yoktu. Sizi diğer…”

“Gerek yok sen arkadan bizi takip et arabayı ben kullanacağım. Lina sende önce geç.” Ne olduğunu anlamasam da ön tarafa geçerek oturdum. Kartal da yerine geçtiğinde kemerini tak diye emretti. Neden bu kadar gerilim yüklüydü. Ağzımı açıp bir şey de soramıyordum. Üç arabaya ana yola çıktığımızda yüzüme bakmadan nereye gidiyorsun diye sordu.

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now