"Nerde kaldın Kartal, nerdesin?"
Allah'ım deli olacaktım bu adam yine ne işler peşindeydi. Ortalıkta dört dönmekten vazgeçerek oturmuştum. Saat nerdeyse ikiye geliyordu ve benim deli gibi uykum vardı. Biraz daha onu beklemeye devam edersem bir yerlerde uyayakalacaktım.
"Sen elbet eve geleceksin sabaha kadar da beklesem seni bekleyeceğim..." Sen hele bi gel, hamile karını evde tek başına bırakmak ne neymiş sana göstereceğim. Eğer Bade ile konuşmasam meraktan çatlar ölürdüm. Elimi ağzıma götürerek tırnağımı dişledim. Acaba bu saate kadar Doğan ile ne yaptılar...
"Yine başını belaya sokmasın..." Adam ne de olsa piskopat ondan her şey beklenirdi. Delirmeye az kala araba sesi duymuştum. Onun olduğundan adım kadar emin olduğum için elimi belime koyarak kapının açılmasını bekledim. Kapı da sesler çoğalınca pür dikkat kapıya baktım.
Kapı açıldığında içeriye girmedi. "Içeri geç canım..." içeriye geç mi? Canım mı? Belimden ellerimi indirdiğimde içeriye bir kız girdi. Onu görmemle dişlerimi sıkıp hesap sormaya odaklanıyordum ki kızın yarasını görmemle afalladım. Beni gören kız mahçup şekilde arkasina baktığında hemen ardından içeriye Kartal girdi.
"Canım sen hala uyumadın mı?" Kartal neşeyle içeriye girince kapıyı örtmüş, kızsa başını kaldırmadan öyle ellerini önünde birleştirerek sıkmıştı. "Uyumadığina çok sevindim. Seni Serçem ile tanıştırmak istiyorum. Hira SerçeKozanoğlu, benim biricik kız kardeşim... Canım Lina da benim güzel karım."
Sağ elimi kaldirarak kızı işaret ettim. "Kar... Kardeşin mi?" Evet, diyen Kartal güler yüzlüyle kardeşine bakmıştı. "Lina kardeşim bugün zor bir gün geçirdi. Onu odasına götürüp hemen geliyorum." Kartal mutluluktan havalara uçuyor olmalıydı ki bana doğru düzgün bir şey anlamamıştı. Onlar giderken arkasindan baka kaldım.
Hava da kalan elimi indirdiğimdeysem elimi ağzıma götürmüştüm. Kız zayıf kömür gibi saçlara sahipti. Yüzündeki yara izi olmasa çok güzel görünüyordu. O halde o yara izi bombalı saldırda mı olmuştu.
Aklımda bir milyon soruyla birlikte oturdum. Aradan on dakika geçmemişti ki Kartal medivenlerden koşarak inemeye başladı. Hemen ayağa kalarak "Ne oldu?" Diye sordum.
Kartal yanıma gelerek ellerimden tuttu. "Güzelim Bade'nin doğum sancıları tutmuş benim hemen hastaneye gitmem gerekiyor. Sende burada kalıp kardeşimle ilgilen..."
"Nasıl ne doğumu erken değil mi? Kartal bende gekmek istiyorum. Hem kardeşini tanımam etmem."
Kartal yanaklarımdan öperek "Lina kardeşim evdd yalnız kalamaz. Bade de ne zaman doğum yapar hiç bilmiyorum. Ben sana haber vereceğim."demiş sonra da arkasina bakmadan gitmişti.
Bunca olan şeye kızın doğum yapması da gayet normak değil miydi? Şuan ben bile doğuracak gibi hissediyordum. Başımı kaldırıp yukarıya baktığımda korkmadim değil. Kocam eve kardeşim diyerek bi kız getiriyor sonra da yeni bulduğu diğer kardeşinin de baba olacağını söyleyip evden fırliyor.
"Hamile olmasam bütün bunların şaka olduğunu düşünürdüm." Korkuyla elim karnima gitti. Kartal yanılıyor olabilir miydi? Belki o kız kardeşi falan değildir. Kim bilir yalancının tekidir. "Ya hırsızsa ya da katil hatta şizofren bile olabilir..." Korkarak merdivenlere yöneldim.
Içimden dua ederken ağır adımlarla yukarıya çıkmıştım. Üst kata çıktığımda hangi odada diye düşündüm. Kilitli iki oda vardı. Birisi genç kiz odasıydi fakat tozluydu. Tahmin ettiğim odaya bakarken odama kadar sakin adımlarla yürümüş. Odama gelinceyse hızla içeriye girerek kapıyı kapatmıştim. Kapıyı kilitledikten sonra başımı kapiya dayamıstım ki arkamda birinin varlığı ile kalbim hızlandı.
YOU ARE READING
YARA İZİ 🚬 BIZE SEN KALA 2
ActionAşk kader gibidir Lina, ondan kaçamazsın!. Unutma... Kalp her zaman imkânsıza âşık olur.