Veda mektubu

14.9K 942 117
                                    

Ölünce sevemezsem seni - Mary Jane'den mutlaka dinleyin.

Ölünce sevemezsem mi? Ölünce ne demekti? Ölünce ne demekti? Allah'ım bu adam yine neyin peşindeydi. Ne yapacaktı, yine ne yapacaktı. Kağıta ki yazıları görmeyince elimin tersiyle gözyaşlarımı sildim.

Ne yazmış ameliyat demiş. Sağ çıkarsam demiş... Bu... Bu hastalık ona zarar veriyordu. Ve ben gözümün önünde olmasına rağmen bunu görmemiştim. Agresif olduğu bilindik bir şeydi. Ben ondan çok mu şey istemiştim. Ona hep mükemmelliyetçilikle yaklaşmıştım.

Şöyle ol Kartal, yok böyle ol. Onu yapma bunu yap. Sakin ol, kendine ya da çevrendikilere zarar verme. Sürekli onu yönetmeye çalıştım. Kardeşini dahi benim isteğim doğrultusunda evlendirdi. Serçe evlenmek istemiş miydi? Yoksa abilerinin dikdatörlüğü doğrultusunda mı evlendirildi.

Peki şimdi ne olmuştu. Her sey bitmiş miydi? Bitti mi? Her şey buraya kadar mıydı? "Hayır... Hayır, bensiz ölmesine izin vermeyeceğim." Bir güçle ayağa kalktım. Etrafıma baktığımda bir an önce  gitmem gerektiğini düşünerek alelacele giyindim. Çantama bütün kişisel eşyalarımı doldurduğumda hazırdım.

Odadan çantamı koluma takarak çıktığımda ileride Cezmi'yi gördüm.  El pençe duruşu bana Mustafa'yı hatırlattı. Aklıma bir bir hayatıma girişi verdiği çilekler düştü. Hızla yanina giderek onu itekledim

"Sen bıraktın bu mektubu sen bıraktın."

"Lina Hanım siz iyi misiniz?"

"Koruma.... Sen korumasın Kartal'ın  adamı. Söyle bu mektubu sen bıraktın?" Başını eğdiğinde artık emindim. "Cezmi bana salak muamelesi yapmayı kes. Ben senin babanın kızı mıyım ki beni koruyup kolluyorsun?" YineYine cevap yoktu. Etrafıma baktığımda burnumu çekiştirdim. Madem korumamdi görevini yerine getirecekti.

"Beni Istanbul'a götür... Hemen." Kartal artık Istanbul'da değilim dese de ilk olarak Istanbul'a gitmem gerekiyordu. Ben yürüdüğümde hareketsiz kaldı.  Bende arkami dönerek bağırdım.  "Yürü diyorum Cezmi, yürü." Bu defa yürümüş hatta önden giderek arabasına gitmişti.

Arabaya bindiğimizde emniyet kemerimi dahi bağlamadan ablami aradım.  Ablama olanları anlattığımda anladığını söyleyerek Raşit'e verdi. Bana tek tek anlat dediğinde  her şeyi baştan anlattım.  Yanımda Cezmi olduğu içinde mektubun bazı can alıcı yerlerini okumuştum.

Raşit küfür ederek bilgim yok, dedi. Ona bile haber vermediyse tek başına mı gitmişti. "Doğan'ı arayıp bilgisi var mı, diye soracağım.  Sende Cezmi'ye söyle  arabayı dikkatli kullansın." Ablam kocasına kizmakta hakli değil miydi?Bir şeyler biliyor ve hep bizden saklıyordu. Bilmesine rağmen korumam olduğunu neden bana söylememişti.

"Cezmi şimdi bana her şeyi baştan anlat. Raşit'te onayı verdiğine  göre korumam olduğun kesinleşti."

"Ne bilmek istiyorsunuz?"

"En baştan her şeyi bilmek istiyorum." Şuan her bilgiye muhtaç gibiydim. Kendime haklı nedenler bulup soluğu Kartal'ın yanında almak istiyorum.  "Cezmi ne de olsa yolumuz uzun  ben seni dinlerim." Arabayı kullanırken göz ucuyla bana bakip terkar önüne döndü.

"Peki, sizi daha fazla üzmek istemiyorum. Beni Kartal Beyin emri üzerine Raşit Bey işe aldı.  Işim basit gibi görünse de görevim sizi gölge gibi takip etmekti.  Işimi kolaylaştırmak sizin gözünüze batmamak için Raşit  Bey beni işe alırdı. Otelin sahibi Kartal Beyin tanığı olduğu için hiç sorun yaşamadan güvenlik görevlisi oldum. Tabi güvenlik görevlisi değilim, yalnızca sizi korumak için öyle bir izlenim yarattık."

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now