Bölüm 26

33.7K 2K 182
                                    

"Hoş geldin ablacım." Ablamın  naif sesiyle içeriye  girince sporlarımı çıkartmaya çalıştım. "Eee ablacım  günün  nasıl  geçti, neler yaptın?"

Iyi, diyerek odama yöneldim. Raşit  beni bir dünya kursa yazdırmış benimde ilk günden canım çıkmıştı. "Bu kadar mı günün nasıl geçti anlatsana..." Ablamın gayretine hayran olsam da sürekli iyi misin diye sorgulamsında gına gelmişti.

"Ablacım yorgunum izin verirsen üstümü değiştirip uyumak istiyorum." Çantamı yere atıp dolaba yöneldiğim de telefonum çalmaya başladı.

"Kim arıyor Lina neden bakmıyorsun?"

"Seval arıyor  Üniveristesi arkadaşım yarın birkaç kişi toplanıp zaman geçireceklermiş beni da davet etti ama kabul etmedim. Büyük  ihtimalle ısrar etmek için  arıyordur." Ben konuşana kadar telefonum  kapanmıştı.

"Hemen o kızı  geri dönüş yapıp yarın geleceğini  söylüyorsun. Eğer  sen yapmazsan ben yaparım ve bugün  senin yerine işe  kimin alındığını da anlatmam."

Kim, diye sorduğumda önce ara demiş. Bende arayarak  yarın bulaşmaya geleceğimi  söylemiştim. Konuşmayı  kısa  kesip hemen ablama baktım. Umarım kız alınmamıştır  yoksa orta yerimden çatlar ölürdüm.

"Ali adında  biri Lina, pek bir efendi naif. Sen Raşit'e kız  alırsan buradan giderim diye tehdit etmişsin o da erkek  bulmuş. Ben tanıştım  çocuğu  sevdim de belki sende tanışır  arkadaş  olursun."

"Bir Raşit  atasözü der ki senin aklından zorun mu var, eğer ben o adamla  arkadaş  olursam beni  de çocuğu  da vurup  öldürür haberin olsun."

"Ve bir Raşit atasözü der ki ben varken  hiçbir Allah'ın kulu canınızı  yakamaz..." Ablama doyum olmazdi ama dinlenmek istiyordum. Ablam gidince hazırlanıp  duşa girdim. Madem yarın zorla gezmelere gönderecekti. Yarın için hazırlık yapmam lazımdı.

Akşam olup Aysima ile biraz oynamış  sonra da artık mübtelası olduğum odama girmiştim. Yatmadan önce Kartal'ın  odasına  baktım  ama ışık yanık olmasına rağmen görünürlerde hiç kimse yoktu. Ayakta durmaktan sıkılinca  yatağıma girip ağır  acı içerikli  şarkılar  dinlemeye başlamıştım.

Sabah oluncaysa ablam yine zorla uyandirarak hazırlanmami söyledi. Sırf  beni rahat bıraksın  diye kalkip  kahvaltımi yaptıktan sonra hazırlanmıştım. Buluşacağimız saat yaklaşınca  Mustafa önümü keserek  dünkü gibi bugünde  kendisinin götüreceğini söylemiş  bende ısrar etmemiştim.

"Mustafa arkadaşlarla akşamlarız sen git ben kalmaya yakın seni arar haber veririm."demiştim.  Aksi  takdirde  ben nereye o oraya  yapacaktı. Mustafa tamam, dediğinde  arabadan inerek bizimkilerin yanına  gitmiştim. Üç kız  iki erkekten  ibaret olan  grubumuz  ilk önce  yemek  sonra da kahve  yapalım  demişler  bende ne dediyseler onu tutmuştum. Kizlar  hiç durmadan  konuşurken  Ali'nin gözü  hep üstümdeydi.

Bana birkaç  kez iyi misin, diye sorduğunda her defasında  iyiyim, demiştim. Artık birileri  nasıl olduğumu sormaktan vazgeçsin yoksa çıldıracağım. Ayrılma vakti geldiğinde  Ali beni bırakmak  istediğini  söyleyince  kabul ettim. Yol boyunca oteldeki  işinden  bahsetti. Eğer  istersem beni işe  aldirabileceğini kalacak yerinse kolay olduğunu söylemişti.

"Burada mı yaşıyorsun?" Başımı çevirip karşı yola baktım. Şimdilik burada derken ilerden Kartal'ın  arabasının  geldiğini görmüştüm. Içimden umarım  beni görmez  diye dua ederken Ali "Ne oldu gelen kim?" Diye sordu.

"Hiç  artık  ben gitsem olur mu?" Olur dediğinde benden önce araçtan inmiş bende mecburen inerek ondan tarafa doğru yürümüştüm. Kartal'ın  arabasi demir kapıdan  giriş yaparken  beni fark eden Mustafa başını olumsuz anlamda salladı.

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Onde as histórias ganham vida. Descobre agora