Bölüm 46

14.7K 934 302
                                    

"Kartal nereye gidiyorusun?"

Bu adam uslanmaz  bir çocuk gibiydi. Hira yanımda kıkırdayınca sen de mi der gibisinden  ona bakmıştım. Eve geleli saniyeler olmuştu ki normal yaşam alanı bulan Kartal, özüne uygun şekilde başına buyruk şekilde gidiyordu.

"Beni rahat bırak  Bade..."

"Bade mi?" Kartal durup arkasina baktığında kollarımi göğsümde birleştirdim.  "Doğan  yedi yirmi dört başıma Bade aşağı Bade yukarı  derken beynimi sikti. Sende sakın alındığını söyleme.  Henüz yeni iyileştim kafamın içi bir milyon."

"Doğan abi sana sürekli Bade'yi mi anlattı."

"Hayır, kırk küsür yıldır, ayrılarmış gibi  sürekli karısıyla  konuştu... Neyse beni çok  tutma gidip Arıza'ya bakacağım."

"Hira sen de bir şey söylesene eve girip  dinlenmesi gerekiyor." Hira ben bilmem diyerek  üç maymun moduna hızli bir geçiş yaptı. "Lina, günlerdir hastane yatıyorum.  Yatmaktan oturmaktan  canım çıktı. Sakın bana karışma." Konuşarak arkaya doğru  gitmeye  devam etti. Bende elim belimde Hira'ya döndüm.

"Sen ne bekliyorsun burada, seninle  ne konuştuk. Birazdan kocan gelecek  ama hâlâ yanımda durmuş kıkırdıyorsun. Şimdi son kez söylüyorum. Hemen odana çıkıyor  ve çok güzel oluyorsun. Hazirlanmadan aşağıya inmek falan yok."

"Yenge ben biraz tedirginim Okan bana neden haber vermedin diye kızsın mı?"

"Kızmak kızım  senin saçının teline zarar gelse dünyayi yakacak iki ağabeyin var.  Artık şunu  aklını kazı  ve her daim bunu koz olarak kullan... O kocana gelecek olursak da sen hiç merak etme biz onu daha çok kızdıracağız."

Tamam, diyen Hira  gittiğinde  bende eli belimde evime  baktım. Canim evim seni çok özledim. Şu Kartal'a bir bakayım  seninlede hasret gideceğiz. Arkami dönerek  Cezmi'yi yanima çağırdim. Onu havalimanında görünce  çok sevinmiştim.  Artık  bizimle çalışacak olmasi başka bir mutluluk sebebimdi.

"Cezmi sana ilk görevini  vermek istiyorum. Buraya birazdan Hiran'ın eşi  Okan gelecek senden ricam geldiğinde  salona  kadar eşlik et. Hatta başında  durup yukarıya  çıkmasına izin verme."

"Anladım Lina Hanım, Okan Beye taviz yok." Aynen öyle dediğimde  mutlaka geldiğini  bana haber  ver demiştim. Çünkü  onun yüz  ifadesini  öyle çok merak ediyorum ki kaçırmak istemiyorum.

Kafamda bazı şeyleri  kurgulayarak arka tarafa yöneldim. Kartal  eğilmis bir şeyler yapıyordu. "Kartal canım  dikkat et, öyle haraket... Hareketler yapmazsın." Kartal'ın doğrulup geri çekilmesiyle gözlerime inanamadım.

"Inanmiyorum bu yavru köpekte nerden çıktı." Kocamın yanina gittiğimde küçük şeye baktım. Eğilip  almamla Arıza'nın havlamaı bir oldu. Bende korkarak elimde yavru  kıçımın üstüne düştüm. "Arıza hiç boşuna  dişlerini gösterme, artık  senden korkmuyorum." Köpekle  kavgaya tutuşurken Kartal tabi  ya öyle demişti. Bense ona odaklanmak yerine  yalanmaya çalışan yavruyu sevdim.

"Hey bu erkek... Kartal  adını ne koyalım... Hem belki annesi..." Yuvaya baktım fakat köpek diğer köpek yoktu. Yavru köpekle birlikte ayağa kalktığımda kocamin yüzü  asılmıştı, Içimde ki şeytan beni dürtükleyerek onu da mı vurdun diye sor diyordu. Şeytanı başımdan  def kocama yaklaştım.

"Doğum sırasında anneyi ve diğer  yavruyu  kaybettik. Geriye  yalnızca  arızanın  oğlu  kaldı. Isim de vermedim."

"Bu ne zaman oldu, ve sen neden bu kadar kötü oldun?" Bende üzülmüştüm ama onda başka bir şey vardı.

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now