Zor değil

42.4K 2.2K 217
                                    

"Raşit, biraz daha gülmeye devam edersen ağzınla burnunu yer değiştirmek zorunda kalacağım."

Sinirden deliye dönerken onunda pişmiş kelle gibi gülmesi sinirlerimi biraz daha zıplatıyordu. Raşit gülmeye devam ederek "Bir daha kızı ne zannettiğini söylersen söz gülmeyeceğim." Diye sormuş bende gevşemek için ellerimi yumruk yapıp yapıp açmıştım.

Ona bir kez daha söylediğimde o da beni yanıltmayarak kahkaha atmış beni biraz daha delirtmişti. Utanmasa yerlere yatıp öyle gülecekti. Ona ölümcül bir bakış attığımda iki elini havaya kaldırarak 'tamam' diyerek gülmeyi kesecek gibi olurken tekrar gülme aldı. Bende dayanamayarak elimin altındaki yastığı üstüne attım.

"Kartal, doğru söyle sana tokat attı mı?" diye sorduğundaysa tekrar olayı yaşamıştım. Kızı ilk gördüğüm anda onun benim için geldiğini düşünerek nasıl büyük bir hatanın içine düşmüştüm. İlk defa karşılaştığımızda zaten onu gözüm tutmuşken evime geldiğinde neden sorgulamamıştım. Sorgulamayı geçtim. Hiçbir şey söylemeden kızı direkt odaya çıkarmıştım. Hadi bu benim genel yöntemimdi peki o yatak odasına girdiğinde idrak edememiş miydi? Yok, ama hata bende o masum bakışlarının ardında başka bir kadın olduğunu düşünmek benim hatamdı. Yoksa ben asla tahminlerimde yanılmazdım.

"Hayır dedik ya Raşit, illa bana tokat atması mı lazımdı. "

"Bilmem bence tokat atmaması anormal kızı fahişe yerine koydun. Ben, olsam üstüne çıkar seni gücüm yettiği kadar döverdim." Kız eli titreyerek tokat atmıştı da onun tokadı bana koymazdı. Zaten attı desem Raşit bir ay bu konuyu alay konusu ederdi.

"Takmışsın dövmeye Raşit. Ben, nerden bilebilirdim kızın iş görüşmesine geldiğini müneccim miyim?" Eğer iş görüşmesi için birilerini getireceğini söyleseydin bu yanlış anlaşılma olamayacaktı. O değil de kız tokat attıktan sonra bir kaçış kaçmıştı ki görülmeye değerdi. Onun ardından diğer kızın gelmesine ne denirdi. Kızı başımdan atmak içinde ekstra çaba harcamıştım.

"Kartal, bu evden içeriye giren her kadın fahişe değil, bunu aklına yaz özellikle de gündüz vakti..."

"Biliyorsun geceyi kadınlarla geçirmediğimi en uygun vakit hatta tam vaktiydi... Of neyse ney kızı evden kaçarken gördün mü?" Yazık olmuştu kıza bugünkü yaşadığını uzun süre üstünden atamazdı.

"Evet, ürkek ceylan gibi arkasına bakmadan seke seke kaçtı..." Bu tabiri hoşuma gitmişti. Hoş bakışları ceylanı da andırıyordu. "Sana da iyi malzeme çıktı." Raşit kahkaha atmasa da yüzündeki aptal sırıtış hala vardı.

"Bir şey soracağım kız diyelim ki yahşi cazibene kapılıp sesinle birlikte olsaydı ki bence kız kesinlikle bakire..." Kızın ürkek ceylanlığı hesaba katılırsa olabilirdi. Öpüşmeyi de bilmediği düşünülürse bence de öyleydi. O halde iyi ki olmamıştı. Yoksa bu sorumluluğun altına asla giremezdim.

"Bir saniye sen bu nereden anladın?"

"Oğlum kız buraya para için geldi çalışmaya... Neden kısa yoldan kazanmak dururken evde hizmetçilik yapsın. Bir düşün derim." Herkes kötü yoldan para kazanacak diye bir kaide mi vardı. "Bilmem belki de öyledir." Diyerek artık konuyu kapatmak istedim. Kız konuştuklarımızı duysa yerin dibine bir kez daha girebilirdi.

"Ne dersin karizman elden gidiyor mu?"

"Karizmamı çok önce şu yıllanmış yaradan sonra kaybettim." Bu yara bütün benliğimi gölgeliyordu. Çoğu kadın yaramdan dolayı bana korku dolu gözlerle bakıyordu. Hoş bugünkü kız hiçte öyle bakmıyordu. O bana bakarken kendimi onun gözünden kusursuz olarak görmüştüm. Belki de bakışından dolayı gaza gelmiş bile olabilirdim.

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Where stories live. Discover now