Bölüm 42

13.8K 967 171
                                    

"Raşit neden hâlâ bir haber yok. Ameliyatın bu kadar uzun sürmesi normal mi?"

"Sorunu bana değil Doğan'a yöneltmelisin Lina, daha önce ameliyat olan o ben değilim. Bütün sürece benden daha iyi hakim."

Bana açıktan korkma yanina gir seni yemez diyordu. Neden her duygumu açık ediyordum ki? Raşit'e başımı salladığımda telefonla konuşan  Doğan'a yaklaştı. Beni fark ettiğinde telefonu kapatarak yüzüme kötü bir bakış atti. Ya da onun normal bakışı öyleydi.

"Bade dediğini duydum, Bade ile mi konuşuyordun?"  Kartal  ağabeyinden tırstıgımı görse halime güler miydi? Doğan  kaşıni kaldırarak  konuşmaya başladı.

"Evet, Bade'yle konuştum. Zeynep huysuzlandığı için kızıma  sesimi  duyurmak istedi. Ondan önce de Serçe  aradı. Kartal'ın durumunu bilmediği  için  arayıp  ulaşamadığını söyledi.  Bende senin yanında  olabileceğini söyleyerek geçiştirdim. Eğer  seni arayarak  olursa kılıfına göre bir şeyler  uydurursun." Bana kızgın mıydı? Yok ya neden kızgın  olsun ben yaptım.

"Şey Doğan abi ben Kartal ne zaman çıkar, diye sormak istedim."

"Ameliyat beyinde  gerçekleşiyor Lina, söylediğim gibi  çok  uzun  sürecektir. Ameliyat  bitse dahi Kartal uzun süre  kendine  gelmez. Istersen sen otele git. Biraz dinlendikten sonra adamlar seni alıp geri gelir."

"Hayır, ben Kartal uyanana kadar burada  kalacağım." Ondan doğru  düzgün cevap alamayarak tekrar Raşit'in yanına gittim. Raşit  bana göz kirparak "Kartal'ın  karşında da böyle  naif dursaydın seni sever miydi acaba çok  merek ediyorum."demişti. Kafam dağılsın diye konuştuğunu  bilmesem benimle dalga geçtiğini  sanırdim.

Yirmi dakikanın sonunda kapı açılınca  dört doktor dışarıya  çıkmıştı. Içelerinden yalnızca  biri yanımızda  durarak konuştu. Ben dilini  nasıl anlayacağım diye düşünürken Türkçe  konuşmasıyla sevindim. Bize doktor bilgi aktardığında bu demek iyi bir şey demek mi diye sordum.

"Ameliyat gayet başarılı geçti. Kartal Beyin vücut direnci sandığımıdan daha  güçlü... Yine de Kartal Bey uyanmadan kesin bir şey söylemem."

"Her şey için sağ ol Çağlar..."

Doktor  gittiğinde bir köşeye  çekilip oturdum. Şükürler olsun ki ameliyat iyi  geçmişti  peki ya sonrası... Dünyanın en zor şeyi  beklemekti. Geçmeyen  zaman işkence  gibiydi.

"Lina sana burada durup yalvarmayacağım gidip yemek yememiz gerekiyor." Istemiyorumdan ne anlıyorlardı. "Doğan sen bir  şey  söyle  yoksa sürükleyerek  yemeğe  götürmek  zorunda kalacağım."

"Enişte  neden anlamak istemiyorsun biz yokken Kartal'ın bize ihtiyacı  olursa."

"Kızım  adam uyuyor  başında da iki adam olacak neden keçi  inadınsan vazgeçmiyorsun?" Ben omuz silkerken Doğan  en son ne zaman yemek yediğimi sordu. En son dün akşam  yemiştim.

Dün  dediğim  anda  eliyle kolumu tuttu. Tutuğu  kolumu ne sıkmış ne de çekiştirmişti. "Kalk gidiyoruz."dediğinde Raşit'e olduğu  gibi  naz yapamadığım için  ayağa  kalkip  peki demiştim.

"Kartal'ın sana karşı  tavrını  şimdi  anlıyorum.  Dinsizin hakkında imansiz  gelir." Ona kötü  bir bakış attığımda yalanmi diye sordu. Bende sesimi çıkarmadan yürüdüm. Beraber  hastaneden  çıkıp  yakınlarda bir yerlere  oturduk. Kocam orada uyurken  benim yemek yiyecek olmam iştahımı kesiyordu.

Siparişler geldiğinde Doğan'in kötü bakışları eşliğinde bir şeyler yemiştim.  Terkar hastaneye geldiğimizde otele gitme konusunda ısrar etselerde gitmedim. Doğan daha önce kaldığı otele giderken Raşit beni yalnız birakmak istemediği için gitmedi.

YARA İZİ  🚬 BIZE SEN KALA 2Место, где живут истории. Откройте их для себя