-22-

796 43 5
                                    

Keyifli okumalar...

Yüzümdeki beni gıdıklandıran şeyi elimi tersiyle ittim. Geri Tolga'nın beline sarılıp uyumaya çalıştım. Aynı şey tekrar edince sinirle burnumdan soluyup ittim. "Burçin."

Kafamı aşağı yukarı oynatıp rahat yer bulmaya çalıştım. "Güzelim hadi uyan," Tolga'nın sesini ve nefesini kulağımda hissettim. Kırpıştırarak gözlerimi açıp kafamı yukarı kaldırdım. Gülümseyerek bana bakıyordu. "Günaydın," yanağımdan öptü. "Günaydın."

Gülümseyerek kahvelerine baktığımda beni inceliyordu. Elimi yanağına götürdüm. Çok ama çok yavaş hareketlerle yanağını okşarken kafasını elimden tarafa yatırdı. Gözlerini kapatmış şekilde öyle duruyordu karşımda. Şu manzara için o kadar beklemiştim ki, sonunda yaşayabilmiştim.

Baş parmağımla yanağını okşamaya devam ederken kapı tıklatıldı. "Burçin, kızım uyandın mı?" anneannemin sesini duymamla elimi geri çekip kapıya döndüm. "Uyandım anneanne."

"İyi, Tolga'yı da çağır kahvaltıya gelin hadi," onaylayan mırıltılar çıkarınca kapıdan gitmişti. "Vallahi anlayacaklar senin burada olduğunu kalk hadi."

Uzandığım yerden doğrulup yataktan kalkacaktım ki kolumdan tutup kendine çekti. "Anlamazlar anlamazlar," kafasını bana yaklaştırırken sırıtıyordu. "Biraz daha duralım öyle gidelim."

"Saçmalama Tolga," dedim. "Bu sefer dedem gelecek bak," burnunu burnuma sürttü. "Gelmez gelmez."

Sırıtmamak için zor duruyordum. Çünkü her an anlayabilirlerdi böylelikle rezil olurduk. Bu sefer o elini yanağıma koyup daha da yaklaştı. Dudakları dudağıma değdiğinde irkildim ister istemez. Öpüşmeyi bilen biri değildim.

Öpüşmemiz derinleşirken kapı tekrar tıklandı. "Burçin, tekrar mı uyudun kızım?" dedemin sesini duymamla geri çekildim hemen. "Hayır dedecim geliyoruz aman geliyorum."

Ayak seslerinden gittiğini anlayınca Tolga'yı kolundan tutup kaldırmaya çalıştım. Hayvan gibi olduğu için zorlanıyordum. "Kalksana ya!"

"Öpmeden kalkmam," gözlerim büyüdü. "Daha az önce öpüştük!"

Omuz silkti. "Olabilir," dirseklerinden yardım alarak yarı uzanır pozisyondaydı. Gözlerimi devirdim. Arsızlıkta üstüne yoktu. "Sen bilirsin canım, ben gidiyorum kahvaltıya. Seni sorarlarsa da gece yanıma gelip yattı derim."

"Sen de tamam dedin ama," bilmiş bilmiş uzandığı yerden bana bakıyordu. "İlk önce itiraz etmiştim hatırlarsan."

"Peki güzelim, öyle olsun," yüzünü asarak yataktan kalktı. Uyurken yukarı doğru çıkmış tişörtünü indirdi. Onu izlerken dayanamayıp yanaklarına ellerimi koyup kısa bir öpücük kondurdum. "Dayanamadın mı?" ters bakmaya çalışarak ondan ayrıldım ve kapıya adımladım. Kapının üstündeki anahtarla kapıyı açıp kafamı dışarı uzattım. Koridoru gözden geçirdikten sonra onu odadan çıkarmak için elinden tuttum.

"Şuna bak anasını satayım," dedi sitemli sitemli. "Sevgilimle aynı odadan bile düzgünce çıkamıyorum."

Dediğine kıkırdayarak onu arkamda sürükledim. Benden kısa süreliğine ayrılıp kalacağı odanın kilidini açtı. Yanıma gelerek elini belime koydu ve mutfağa yönlendirdi. "Günaydın!" neşeli çıkan sesimle kahvaltısını yapan dedem bana döndü.

"Burçin'in keyfi yerinde maşallah," gülümseyerek geldiğimden beri yerim bellediğim sandalyeye oturdum. "Günaydın güzel kızım."

Dedemin bakışı Tolga'ya döndü. "İyi uyudun mu Tolga oğlum?" efendi ciddi suratıyla dedeme dönüp hafifçe gülümser gibi oldu. "Uyuyabildim Haluk dede," dedem kafasını sallayarak kahvaltısına geri döndü.

KAMELYA ÇİÇEĞİM - TamamlandıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin