-48-

279 11 0
                                    

Keyifli okumalar...

Zorla içtiğim ballı sütü masaya koydum. Ters ters Tolga'ya bakarken gülümseyerek cevap veriyordu bana resmen. Sinirden kudurmuş bir halde ayağa kalktım. Benim kalkmamla o da kalktı. İşe gitme vakti gelmişti, yolcu edecektim.

Evlendiğimizden beri en sevdiğim şeylerden biri de onu işe giderken yolcu etmek ve işten geldiğinde karşılamaktı.

Yarın için doktor kontrolümüz vardı. Kalp atışlarını duyabilecek ve görebilirsek cinsiyetini öğrenecektik. İkisi içinde deli gibi meraklıydım. İçim içime sığmıyordu adeta.

Kapıya vardığımızda gülümseyerek kollarımı beline sardım. Sırtıma doladığı kollarıyla alnımdan öptü uzunca. "Dikkat et güzelim kendine," dedi normal bir düzeyde. "Bir şey olsa da olmasa da gidip geldiğin yerlerin haberini ver."

Çenemi göğsüne yaslayıp ona baktım. "Ben haber vermeyi unutsam bile korumalar haber uçurur sana," dedim iğneleyici bir ses tonuyla. "Merak etme Tolgacım."

Gözlerini kısıp güldü. "Bakıyorum laf sokmadan rahat edemiyorsun Dinçer," çenesine öpücük kondurdum. "Her zaman."

Ben ayrılıp karnıma doğru eğildi. Biraz büyümüş karnımı yavaşça okşayıp tüy kadar hafif öptü. "Baba işe gidiyor ufaklık. Seni seviyorum," sır verirmişçesine konuşması her zaman olduğu gibi gülümsetmişti. Sabah, akşam zaman fark etmeksizin fısır fısır konuşuyordu bebeğimizle.

Birkaç kez telefondan araştırma yaptığını görmüştüm. Bebekle ilgili araştırma yapıp bana da anlatıyordu. Dün getirdiği bebeklerle alakalı dergileri akşamları bahçede otururken benimle beraber karıştırıyordu.

Öğrendiğinde hoşuna giden bir şey vardı; bebeğin ne konuşulursa duyduğuydu. Şimdi de boş olduğu her an konuşuyordu bebekle.

Ayağa kalkıp gitmeden önce dudağımdan öptü. "Görüşürüz can şenliğim," dedi.

Yanağına kocaman öpücük kondururken, "Hayırlı işler canım," dedim.

Evin bahçesinde uzayıp giderken kapıyı kapattım. Saat 10'a geliyordu. Son zamanlarda, ki hamile olduğumu öğrendiği zamana tekabül ediyor yani 3 hafta, şirkete geç gidiyordu. Düzgünce kahvaltı yaptığıma emin oluyor sonra da doğru şirkete gidiyordu.

Merdivenlerden çıkarken sabahlığımın cebine sıkıştırdığım telefonumu elime aldım. Elçinle olan konuşmamıza girdiğinde çevrimiçi olduğunu gördüm.

Burçin: Hazırlanmaya başlıyorum. Hazır olduğunda haber ver.

Elçin: Hazırııım!

Annemlerin nikahına çok az bir zaman kalmıştı. Bunun için Hakan'ın modaevine gidecektik bugün.

Elçin, yarın kontrole gittiğimizde cinsiyetini öğreneceğimizi duyunca bizimle gelip cinsiyeti sadece kendisinin öğrenmesini istemişti. Cinsiyet partisi diye diye başımın etini yediği için kabul etmiştim. Hem böyle şeyler hoşuma gidiyordu. Kuru kuruya öğrenmek yerine böyle bir partiyle öğrenmek çok güzel olacaktı.

Dün, artık lise macerası bitmişti. Çarşamba günü yani dersleri bitmişti. O andan sonra da öğrenciler mezun olduğunu benimsiyordu. Teknik olarak mezun olsa da mezuniyet törenin yapılmasına birkaç gün vardı. Artık üniversiteli olmaya hak kazanmıştı fındık kurdum.

İstemsizce gözlerim dolarken giyinme odasındaki aynanın karşısına geçtim. Ayaklı askılıkta duran kıyafetleri giydikten sonra yan döndüm.

Ellerim karnımın üstünden yol izleyip kasıklarımda durdu. Çok az da olsa belirginleşen karnımla sırıttım. İçimden bir ses erkek olacağını söylüyordu. Gerçeği neydi hiç bilmiyordum ama içime öyle doğuyordu.

KAMELYA ÇİÇEĞİM - TamamlandıWhere stories live. Discover now