A Smile From The Villain [BL]

Bal ve Arsenik - Bölüm 93

"Senin için bunu yapması eğlenceli mi?" Qin Kaiyi karşısındaki adama neredeyse yalvarır bir şekilde sordu: "Bu şekilde seninle uzlaşacağımı düşünmedin değil mi?"

"Neden sürekli denemem için bir şans vermeyi reddediyorsun?" Shen Feixiao elindeki buharı tüten kahveyle gülümsedi. Bugünki giysileri çok sıradandı, ayrıca agresifliğini kaybetmeye başlamıştı.

"Ne şansı?" Qin Kaiyi ağzını açtı.

"Benim hala çokça yöntemim var." Shen Feixiao gülümsedi ve sakince Qin Kaiyi'nin gözlerine baktı: "Denemeye devam edebilirsin."

"Ne zaman duracaksın?" Qin Kaiyi kapıyı açtı: "Shen Feixiao, çok ileri gittin. Ailemin gözünde nasıl bir imajım olduğunu biliyor musun?"

"Eğer kaçmazsan, seni zorlamam." Shen Feixiao kahvesinden bir yudum aldı ve dümdüz söyledi: "Bana bir şans vereceğini söylemiştin, peki ya şimdi?"

"... şey, eğer geri dönersem her şeyi aileme açıklayacak mısın?" Qin Kaiyi yutkundu.

"Hayır." Shen Feixiao oldukça keskin bir şekilde söyledi. Qin Kaiyi'ye gülümsedi: "... Endişelenme. Geri dönersen sana tekrar bir şey yapmayacağım."

"Ama çocuk ne olacak?" Qin Kaiyi söylendi: "Beni baba yaptığın için gerçekten teşekkürler."

Shen Feixiao elini kaldırdı ve gözlüklerini itti: "Sorun değil, zaten sahiplenmeyi planladığım bir çocuktu. Zekidir."

"..." Çocuğunun artı veya eksilerinden bahsetmiyorum. Qin Kaiyi aklındakileri söylemek istedi ama Shen Feixiao'ya bir şey söylemeye cüret edemedi.

"Diğer şeyleri halletmesi kolay." Shen Feixiao eliyle çenesini tuttu ve ciddi bir şekilde Qin Kaiyi'ye baktı: "Söz veriyor musun?"

"Sen kazandın." Qin Kaiyi sadece teslim olabilirdi. Masadaki pastadan ağzına koydu ve iç çekti: "Ama bana söz verdin, beni zorlayamazsın.."

"Kaçmadığın sürece seni hiçbir şeye zorlamayacağım." Shen Feixiao'nun agresif zihniyeti tekrar ortaya çıktı.

Qin Kaiyi, Shen Feixiao ile konuşacak havasında değildi bu yüzden kalktı ve dümdüz gitti.

"Ai, bunu yapmanın amacı ne?" Shen Feixiao Qin Kai'nin sırtına baktı ve gülümsedi - bir daire çizdikten sonda başladıkları yere geri dönmüşlerdi.

Qin Kaiyi eve döndü ve siyah bir yüzle eşyalarını toplamaya başladı.

Qin anne, ona ne olduğunu sordu. Qin Kaiyi de iş bulduğunu ve daha fazla orada kalamayacağı bahanesini sundu.

Yaşanan önceki olaylar nedeniyle Qin anne ve baba Qin Kaiyi'ye iyi şekilde bakmıyordu. Qin Kaiyi kendini nasıl açıklayacağını bilemedi. Doğrusu, Qin Kaiyi polisi aramak istiyordu ama kişinin sahip olduğu güçle sadece pes edebilirdi.

Burası gerçek dünyaydı ve burada en üsttekiler alttakileri karınca olarak görürdü.

Eşyaları paketledikten sonra Qin Kaiyi, kapı çerçevesinden dikkatlice ona bakan Qin Ziqi adlı çocuğu gördü. İfadesi acınası ve zavallıydı. Qin Kaiyi'nin normalde depresif olan ruh hali biraz düzeldi. Sadece birazcık.

Sonuçta, olan şeylerin önündeki çocukla bir alakası yoktu. Hepsi Shen Feixiao tarafından yapılmıştı. Hatta çocukta bir mağdurdu. "Ziqi?" Bu Qin Kaiyi'nin çocuğu adıyla çağırdığı ilk seferdi. Hala bu çocuğun önünde utanç hissediyordu ama şu anda odada kimse yoktu, çok fazla düşünmedi.

Qin Ziqi'nin yüzü yuvarlaktı ve yetersiz beslenmiş gibi görünmiyordu. Yinede kişiliği fazla sakindi. Üç dört yaşında dünyayı merak eden bir çocuk gibi değildi.