A Smile From The Villain [BL]

Bölüm 63

Bir dereceye kadar, Qin Kaiyi bu dünyaya gelse bile, o tam bir otaku ev sahibiydi. Gerekli olmadığı sürece Lingshan Sekti'nden nadiren ayrılırdı. Şimdi Qin Kaiyi umutsuzca, Lingshan Sekti'nden ayrıldığı sürece... talihsizlikle karşılaşmaya mahkum olduğunu keşfetti.

Le Dong'un uyuşturulmuş çayını içtikten sonra Qin Kaiyi hemen bir şeylerin ters gittiğini fark etti. Ancak ilaç, uygulayıcılar için özel olarak hazırlanmıştı- Qin Kaiyi'nin tepkisi ne kadar çabuk olursa olsun, hiçbir faydası olmayacaktı. Başının döndüğünü hissetti ve masayı kendini desteklemek için kullandı. Ayakta kalmaya çalışmak için tüm gücünü harcadı.

"Gongzi, senin sorunun ne?" Qin Kaiyi'nin tepkisini izleyen Le Dong, hemen öne çıktı ve Qin Kaiyi'yi destekledi. Buna destek diyebiliriz, ama daha çok yakalamaya benziyordu - Qin Kaiyi'nin güçsüzce güçsüz bedenini kucaklamasına zorla kıstırdı.

"Sen ..." Qin Kaiyi birine seslenmek istedi ama konuşacak gücü bile olmadığını gördü. Uzun bir süre boğulmuş sözlerle boğuldu ama sadece tek bir "sen"i dışarı atmayı başardı.

"Aiyah, evden uzaktayken neden bu kadar umursamazsın?" Le Dong endişeyle söyledi, ama tereddüt etmeden Qin Kaiyi'yi yukarı çıkardı ve bir odaya girdi. Yürürken iç çekti: "Çabuk dinlenmene yardım edeyim."

Bu kişi ne istiyordu? Qin Kaiyi, iffetinin tekrar tehdit edildiğinin farkında olmadan, doğal olarak Le Dong'un başkalarını öldürmeye ve hazineyi çalmaya çalışan bir uygulayıcı olduğunu düşündü ve endişelenmesine engel olamadı...

Le Dong, Qin Kaiyi'nin anormalliğini fark etmedi. Tüm dikkati Qin Kaiyi'yi kucağında tutan elindeydi. Ah, güzelliğin belinin bu kadar ince olmasını beklemiyordu, bu gerçekten onun görünüşünden görülemiyordu. "Tek tutuşta tut"* ifadesini kullanmak son derece uygundu. Böyle bir güzelliğin neredeyse çantada keklik olduğunu düşünürken, Le Dong'un ruh hali daha da iyiye gitti.

(genellikle bir kadının ince belini tanımlamak için kullanılır, o kadar incedir ki, bir kolunuzu tutmak için kullanabilirsiniz)

Elbette, Le Dong'un iyi ruh haliyle karşılaştırıldığında, Qin Kaiyi'nin ifadesi o kadar siyahtı ki neredeyse korkutucuydu. Birinin elinin sürekli olarak belini ovuşturduğunu ve sıktığını hissetti, ama ne olursa olsun mücadele edemezdi. O kadar öfkeliydi ki dudakları titremeye başladı.

"Korkma korkma, sana böyle davranmayacağım." Doğal olarak Le Dong, Qin Kaiyi'nin tepkisini gördü. Çok zarif bir şekilde gülümsedi. "Sadece Liu Xiahui, kucağında oturan bir güzellikle barış içinde olabilir."

( 坐怀不乱. Liu Xiahui'nin kucağına bir güzellik oturduğunda hiç tepki vermediğiyle ünlüdür.)

...Ne? Güzellik? Qin Kaiyi bir an şaşkına döndü ve sonunda önünde çok zarif bir gülümsemeyle bu adamın ne yapmak istediğini anladı - o, aslında kendisi hakkında böyle bir düşünceye sahipti!!

Tam Qin Kaiyi şaşkına döndüğünde Le Dong, Qin Kaiyi'yi bir odaya getirdi. Acelesi yoktu. Önce Qin Kaiyi'yi yatağa koydu ve sonra çevresini dikkatlice kontrol etti. Ne de olsa burası Nine Yang'a çok yakındı ve dikkatli olmak her zaman daha iyiydi.

Zavallı Qin Kaiyi, tüm vücudu zayıf bir şekilde yatakta yatıyordu ve alnı soğuk teri sızdırmak üzereydi. Bir parmağını bile hareket ettirmenin bir yolu olmadığını, ancak ağzının zayıf sesler çıkardığını gördü.

Aslında, Qin Kaiyi'nin şansı hala oldukça iyi sayılıyordu. Başkalarına ifşa ettiği qi oruç aşaması gibi göründüğü için, Le Dong'un ona verdiği doz oruç aşaması uygulayıcısı için uygundu. Bu yetersiz doz, gizlice ilacın etkilerinin Qin Kaiyi'nin vücudunda zayıflamasına neden oldu.