A Smile From The Villain [BL]

Ruhu Terk Etmek - Bölüm 77

Ziyang Pei'nin küçük kardeşi Ziyang Shi, tanrısal Gu böceği yüzünden binlerce yıldır uyuyordu ve erken söndürülmesi gereken hayatı Tang Shayun tarafından sürdürülmüştü.

Tanrısal böcek erkekti ve Feng Shen dişiydi. Bu sefer Shen Feixiao, Feng Shen adında bir Gu böceği arıyordu.

Bu tür böceklerin gelişmesi son derece zordu. Shen Feixiao, shifu Yu Hong ile altı yıl geçirmeseydi, Yu Hong'un bir tane büyüttüğünü bilemezdi.

Feng Shen, Feng Shen. Bu böcek adından da anlaşılacağı gibi, bu tür bir böcek bir kişinin vücuduna girdiğinde, o kişinin ruh halini tersine çevirebilirdi. Bu kişinin hoşlandığı ve hoşlanmadığı şeyleri manipüle edebilirdi. Ama Shen Feixiao'nun bu böcekleri bulmaya gitmesinin nedeni... Qin Kaiyi'yi kendisi gibi yapmak değildi.

Gururu vardı ve bu tür şeyleri asla Qin Kaiyi'yi zorlamak için kullanmazdı; Qin Kaiyi'nin ondan hoşlanmasını asla abartılı bir şekilde talep etmediğini de belirtiyorum. Uzun zaman önce, Shen Feixiao, Qin Kaiyi'nin kendisine eşlik etmesini istediğini zaten biliyordu.

İster nefret ister aşk olsun, Shen Feixiao, Qin Kaiyi'nin kendisini nasıl gördüğünü umursamıyordu. Onun umurunda olan şey, Qin Kaiyi'yi elinde sıkıca tutabilmesi ve her zaman yanında kalmasına izin vermesiydi.

Ve Shen Feixiao'nun Feng Shen Gu'yu bulmaya gitmesinin nedeni, Feng Shen Gu'nun bir başka etkisiydi. Feng Shen Gu'yu bahşeden ve onu taşıyan kişinin hayatları birbirine bağlanacaktı. Ölümden sonra bile ruhları ayrılmayacaktı.

Shen Feixiao, elindeki tahta kutuyu tuttu ve ifadesi kayıtsızdı. Qin Kaiyi'nin başına gerçekten bir şey gelirse, nasıl tepki vereceğini hayal edemezdi.

"Neden benden bu Gu böceğini istedin?" Yu Hong, onu uzun bir süre görmedikten sonra hala değişmemişti. Shen Feixiao'nun sessizliğini gözlemledi ve derin bir şekilde içini çekti: "Bu Gu böceğini bir kez kullandığında, geri dönmenin bir yolu olmayacağını biliyorsun."

"Biliyorum." Shen Feixiao'nun gözleri artık mor değildi, içlerinde yalnızca kalın bir siyah kalmıştı: "Umarım shifu bunu başarmama yardım eder."

"İsterdim, ama bunun gerçekte ne olduğuna da bakmayacaksın." Yu Hong acı bir şekilde gülümsedi: "Feixiao ... neden zahmet ediyorsun, shixiong'unun sana karşı ille de iyi niyetleri olmadığını görüyorum ..."

"Hayır." Shen Feixiao sakince gülümsedi. "Beni bununla tehdit etmeyecek."

"... Tamam." Yu Hong, Shen Feixiao'nun mizacını çok iyi biliyordu. Kendisinden daha uzun olan öğrenciye baktı. Neredeyse hiçbir şey söyleyemedi ve içini çekti: "Al onu."

"Teşekkür ederim, shifu." Yu Hong, muhtemelen durum ne olursa olsun onun yanında duracak biriydi. Shen Feixiao elleriyle sağlam tahta kutuyu tuttu ve kayıtsızca şöyle dedi: "Bir sonraki yaşam varsa, öğrenci sığır olacak ve at olarak hizmet edecek* ..."

(emirlerine uyacak ve isteyerek ona hizmet edecek)

"Bu yeterli." Yu Hong elleriyle yorgun bir şekilde gözlerini ovuşturdu ve iç çekti: "Görünüşe göre Xue Xian sonunda kaybolan bu gizli becerilerin kaderinden kaçamıyordu... "Feixiao, daha fazlasını söylemeyeceğim, sen mutluluk ve servet arıyorsun kendi başına. Şu andan itibaren... buraya gelmek zorunda değilsin."

"Evet." Shen Feixiao'nun bu cümleyi duyduğunda hala ifadesi yoktu. Yu Hong'un ona neden böyle davrandığını biliyordu... bunu kendi başına yapmıştı.

Gereksiz sözler söylemedi. Shen Feixiao, Gu böceğini Yu Hong'dan aldı ve çıkmak için kapıyı itti. Kollarındaki paha biçilmez Feng Shen Gu, Yu Hong'un onunla olan arkadaşlığını temsil ediyordu, ama yine de bu hissi kabul etmedi.