A Smile From The Villain [BL]

Bölüm 53

Qin Kaiyi zaten zihinsel olarak hazırlanmış olsa da, önündeki görünüşte tamamen yabancı görünen Shen Feixiao'dan hâlâ korkuyordu. Shen Feixiao'nun iyi büyüyeceğini biliyordu, ancak hem tanrıların hem de insanların kızacağı kadar iyi olacağını beklemiyordu ...

"Shixiong?" Qin Kaiyi'nin sersemlemiş görüntüsüne bakan Shen Feixiao, yumuşak bir sesle "Sorun ne, shixiong?" Diye seslenmeden önce durakladı.

"... Hiçbir şey yok." Ağzından bir kelime alması uzun zaman aldı. Her nasılsa, önündeki Shen Feixiao'ya baktığında, kalbinde çekingen bir küçülme isteği belirdi: "Shidi, iyisin ah ..."

"Hepsi shixiong'un kutsamaları sayesinde." Sadece her ikisinin de anlayabildiği şeyi söyleyen Shen Feixiao'nun ifadesi zayıftı: "Dağın içinden geçen bir yaya ile karşılaşacak kadar şanslıydım ve kaçtım."

"... Gerçekten, bu gerçekten harika." Qin Kaiyi çok şey söylemek istedi, ama sonunda yine de ağzından böyle bir cümle söyledi. Kalbinde kendini uyarmıştı - Shen Feixiao'nun nefret ettiği kişiydi maskeli adam değil.

"Shixiong, shifu'yu bulacak mısın?" Shen Feixiao'nun ifadesi en ufak bir değişiklik göstermedi: "Korkarım ki shixiong şimdi shifuyu bulamıyor. Shifu bir ay önce inzivaya çekildi. Korkarım çıkmadan önce daha günler var."

"Shifu inzivaya mı girdi?" Qin Kaiyi haberi duyduğunda şok oldu. Romanda böyle bir olay örgüsünü hatırlayamıyordu.

"Evet." Qin Kaiyi'nin inanmayan görünümüne bakıldığında, Shen Feixiao'nun gülümsemesinin bir tür kötülüğü vardı: "Shixiong, bir shidi olarak inzivadan çıktığı için, elbette onu iyi karşılamalıyım ..."

"Çok kibarsın, yapacak başka işlerim var, seni rahatsız ederim." Shen Feixiao'nun hafif gülümsemesi, Qin Kaiyi'nin vücudundaki tüm tüyleri diken diken etti. Qin Kaiyi, samur tarafından rüyaya sürüklendiğinde gördüklerini düşünmeden edemedi. Aceleyle Shen Feixiao'nun "selamlarını" reddetti.

"Shixiong çok kibar olduğu için artık empoze etmeyeceğim." Shen Feixiao da başka bir şey söylemedi.

(empoze etmek: özellikle bir düşünceyi, bir görüşü birine zorla, baskı kurarak benimsetmek, dayatmak, zorla kabul ettirmek.)

"O zaman önce ben gideceğim." Nedenini bilmeden Qin Kaiyi'nin kötü önsezisi güçlendi. Önündeki büyük ölçüde değişmiş Shen Feixiao'ya ve yanındaki Lingshan Sekti'nin tanıdık olmayan öğrencisine baktı, sonra tereddüt etmeden ayrılmak için arkasına döndü.

Qin Kaiyi uzaklaştıktan sonra, Shen Feixiao'nun yanında duran Lingshan Sekti öğrencisi aniden yüksek sesle kahkahalar attı. Onun ileri geri sallandığını görünce, neşeden ağlamaya bile başlayabilir gibiydi.

"O kadar komik mi?" Artık gizlemeye gerek kalmayan Shen Feixiao'nun ifadesi aniden soğumuştu. O çiçek gibi gülüşü eskiden görmek tamamen imkansızdı.

"Shen Kardeş, bu gerçekten komik." Qin Kaiyi burada olsaydı, çenesinin düşmesine çok şaşırırdı - bu sözleri söyleyen ses, gizli diyarın ardından iz bırakmadan ortadan kaybolan Zi Yangpei'nin sesiyle tamamen aynıydı.

"Bana söz verdiğini unutma." Shen Feixiao ifade vermeden Zi Yangpei'ye baktı: "Eğer bir şeyler ters giderse ... ne istiyorsan, bu hayatta almayı düşünme."

"Evet evet." Zi Yangpei uzandı ve kahkahalardan gözyaşlarını sildi ve kayıtsız bir şekilde Shen Feixiao'ya baktı: "Rahat ol, avucunun içinden kaçamaz. Qing Xuzi'nin inzivaya çekilmesiyle birlikte halihazırdaki uygulamasıyla... Haha, henüz çantamızın içinde değil, ama... neden ondan bu kadar nefret ediyorsun?"

"Sana açıklamam mı gerekiyor?" Shen Feixiao, Zi Yangpei'ye küçümseyerek baktı. Önündeki kişinin her zaman kendi "Dağ Bulutu Notlarından" ve Yağmurla Islatılmış Çandan korktuğunu biliyordu.