A Smile From The Villain [BL]

Sistem - Bölüm 3

Liu LingEr aniden Qin Kaiyi tarafından yakalanan Samurla ilgilenmeye başladı.

Hala genç olan Samuru kollarıyla kucakladı ve özlemle dolu bir bakışla Qin Kaiyi'ye baktı. Şımarık bir ses tonuyla sordu: "Shixiong, onu bana verebilir misin? Çok tatlı ~"

Liu LingEr'in ifadesini gören Qin Kaiyi, tanıdık ama sinir bozucu bir sesle kesildiğinde tam da bir şey söylemek üzereydi.【Sistem istemi: Görev verildi—— Üç gün içinde Samur'u Shen Feixiao'nun eline teslim edin. Üç gün içinde Samur'u Shen Feixiao'nun ellerine teslim edin. Ödül istemi:% 0,5】... Çukurlarla dolu bu sistemin sesini duyunca, Qin Kaiyi'nin gözlerinin önünden bir karanlık parıltısı geçti. Seni sikeyim ve bu %0,5 ödül olayı neydi?

(Çn: Romanın yazarına bak sistemini al)

Ayrıca denileni yanlış anlamadı, değil mi? Bu sistem cennete karşı gelmek istiyordu. Aslında altın parmağını Shen Feixiao'ya şahsen vermesini istiyordu. Bu onun geleceğinin sonunun yolunu açmıyor mu?!! Qin Kaiyi'nin ifadesi bir süre kırılacak kadar çirkindi. Çiçekler gibi bir gülümsemeye sahip olduğu halde Liu LingEr'in gözlerinde çirkin göründü.

"Sorun ne?" Qin Kaiyi'nin ifadesinin doğru olmadığını gören Liu LingEr belirsiz bir şekilde sordu.

"Sana bu Samur'u veremem." Qin Kaiyi ruh halinin anormal derecede azaldığını hissetti: "LingEr, şu anda Qi Arıtımı'nın sadece orta aşamasındasın. Korkarım Samur'u kaldıramazsın."

"Ama ..." Kendi yeteneğinden emindi, ancak Liu LingEr hala biraz isteksizdi: "Gelecekte güçlü olacağım."

"O zaman bunu gelecekte konuşacağız." Qin Kaiyi'nin, bu küçük shimei'yi şımartacak sabrı olmadığından gitmesini istediğini belirtecek şekilde kullanılan bir cümleyi doğrudan söyledi: "Kendimi biraz rahatsız hissediyorum. Yalnız kalsam iyi olur."

"Shixiong ..." Bu tür bir soğuk muameleye hiç maruz kalmamış olan Liu LingEr'in gözleri kızardı: "Bana nasıl böyle davranabilirsin? Çok ağır konuştun." Konuşmayı bitirdiğinde ağlayarak gitti.

... Biri ardına diğeri, neden hepsi bu kadar can sıkıcıydı? Başını tutarak yatağa çöktü. Qin Kaiyi gözleri açık bir şekilde evin tavanındaki kirişe baktı ve karşı koymak için kullanılabileceği taktikler düşünmeye başladı. Bir süre önce, bir şeylerin doğru olmadığını hissetmeye başlamıştı. Şimdi dikkatlice düşününce gerçekten tuhaf bir şey vardı.

Olay örgüsünü değiştirmediğinden emin olmak için sistem varsa, Liu LingEr'in Shen Feixiao'yu alma teklifine itiraz etmediğinde, sistemin hatırlatıcısını duymuş olmalıydı. Ancak herhangi bir hatırlatma duymamıştı. Bunun yerine, Samur geldiğinde, bir hatırlatma belirdi ... bu ...

Zihninde bir ampul yandı ve Qin Kaiyi sonunda belirsiz bir ipucunu yakaladı —— Sistemin istediği şey süreç değil de yalnızca sonuç olabilir miydi?? Yani Shen Feixiao'nun aldığı şeyler romandaki ile aynı olduğu sürece sistemin gereksinimlerini karşılayacak mıydı? Nasıl alındığına ve kimden aldığına gelince, sistem bunun için aşırı bir kısıtlama getirmeyecek miydi?

Böyle düşününce Qin Kaiyi, yaşam için bir şans yakaladığını hissetti. Orijinal kitapta yakaladığı Samur, istemediği halde Shen Feixiao tarafından alınmıştı. Shen Feixiao altın parmak yolunu böyle açmıştı. Dağlarda istemeden yakaladığı Samur'un eski bir tanrısal canavar olacağını kim düşünebilirdi? Kahretsin ... Bu olasılık, yol kenarında bir piyango bileti bulup on milyon dolar kazanmak gibiydi. Kahraman halesi tarafından örtülmüş Shen Feixiao dışında kim bu kadar iyi şansa sahip olabilirdi?

Qin Kaiyi, gözlerini  kafese kilitleyip Samur'un acınası bakışına çevirmişti. Acı bir gülümsemeden başka nasıl bir ifade yapacağını bilmiyordu. Ayrıca sisteme karşı çıktığı için ne tür bir cezaya çarptırılacağını da bilmiyordu. Qin Kaiyi parmaklarını ayak tahtasına vurdu. Ancak, şu anda dikkate alınması gereken en önemli şey ... bu Samur'u Shen Feixiao'ya nasıl vereceğiydi.