Bölüm 8: Şiddetli Hazlar

770 186 719
                                    


Herkese merhaba. İyi okumalar. Yine sınır var. 50 beğeni ve 500 yorum arkadaşlar. Görelim sizi.

#şiddetlihazlar

İçinde Demir Han'ın olduğu grup biraz saçma geldi açıkçası. Ama doğruydu. Çağatay ve Furkan sınıfta onu yalnız bırakmayacaklarını söylemişlerdi ve benim ona göz kulak el ayak hastalığı olma şeklimden vazgeçtiğimden habersizdiler. O yüzden tutup yakasından muhtemelen getireceklerdi ama bence hiç güzel olmamıştı onların gelmeleri.

Şimdi şöyle sistolarım ve brolarım; insanlar ara sıra kız kıza ve erkek erkeğe takılma eylemi gerçekleştirmek isterler elbette. Ben de istiyordum. Mesela bugün erkekleri görmek istemiyordum. Hele ki bu yanık dürüm suratlıyı hiç istemiyordum ama insanın istemediği otlar başında bitiyordu.

Ayrıca da Rana daha bir saat öncesinde Çağatay'la arkadaşlık dışında bir ilişki istememe kararı almış ve odasına girip bu fikre kendini alıştırmak üzere ağlayıp gelmişti. Mis gibi maç özeti seyrediyorduk. Sonra kalkıp farklı farklı aktiviteler yapacaktık. Neden gelmişlerdi?

"Ah aşkım," deyip ayağa kalktı hemen Melike. Ne ara aşk oldunuz sizde be? Yasin elini beline atıp öptü.

"Aşkım ne amk?" dedi Mücahit gülerek ve Seda'nın yanına geçti, "naber kaçak göçek?"

"İyi be sadıç," dedi Seda, "Senden de naber bakıyorum da. Kaçanı göçürüyorsun?" Değişik bir dil kullanıyorlardı.

"Nasılsın Fatma?" muhabbetine girmiş Fatma ve Furkan'ı da gözetledikten sonra yerden kalkıp koltuğa geçtim. Rana eski yerine oturmuştu. Kapının yanındaki tekli koltukta takılıyordu. Çağatay'a bakmayınca Çağatay benim yanıma geldi. Demir dürüm ayakta mal gibi dikiliyordu. Öldürüvereceğim geliyor bu çocuğu. Dermişim. Evet sinir oluyorum ama öldürmeyi henüz düşünmüyorum. Belki ileriye doğru.

"Naber kız Balım kaptan bağrı yanık?" diye sordu Yasin biraz sonra bana.

"Gelsene şuraya Demir Han," dedi Çağatay dikili Demir'e. Demir Han diğer yanıma geçip oturdu.

"Bok mu aramaya geldiniz?" diye sordum sorulan tüm soruları es geçerek.

"Sizden bok olmaz," dedi Yasin pişkin pişkin gülerek. Suratsız suratsız bir hareket yapıp önüme baktım.

"Ya gerçekten neden geldiniz?" soruma karşılık Çağatay'dan geldi.

"Canımız kaçmak istedi, kaçtık. Sizin burada olduğunuzu biliyoruz çünkü başka yere gitmiyorsunuz. Sonra dedik oraya gidelim. Ne var bunda Balım? Neden bizden bu kadar rahatsız oldun?"

"Ben bugün kız kıza takılmak istiyordum brocanlar, kusura bakmayın. Kapıda pat diye sizi görünce sinir oldum." Aslında şöyle arkadaşlar, yanık dürüm suratlı adamı görmek istemiyordum bugün. Rana sistom ve benim kararlarımızı sorgulatıyordular. Onlarsız da pekala günümüz geçerdi.

"Tamam," dedi Furkan, "bir daha çat diye görünürüz kapıda." Güldü. Çünkü çok komikti.

"Kararlarımı sorgulatma bana be Furkan," dedi Fatma. Çünkü o da bu çirkin espriye benzemeye çalışan şeyden hoşlanmamıştı.

Rana sessiz sedasız gidip çay demlerken Mücahit, "Valla kaptan Balım," dedi, "Ben sevgilim kızı özledim de geldim. Dersten kafayı kaldırıp buluşamaz olduk. Hazır okuldan kaçılmış..."

"Aşkım benim be," dedi Seda sevinçli bir tepkiyle.

Mücahit gülerek, "Aşkım ne amk?" dedi Seda'ya, ikisi de gereksiz gereksiz gülüştüler. Az önce Mücahit yine aynı şeyi söylemişti.

Adam OlHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin