Bölüm 17: Doğruluk mu, Cesaretlilik mi?

654 149 369
                                    


#doğrulukmu

#cesaretlikmi

#sizleriözledimbebekler

Okumasını istediğiniz arkadaşınızı buraya etiketler misiniz bebeğimler? Suskun okurlarım yoksa siz hala Poyraz Ömer ve Beste bebeğim misiniz? İyi okumalar.

Yazarın anlatımıyla...

İsteklerimiz, kalbimizden geçenler, dua ettiklerimiz, enerji gönderdiklerimiz derken sıralama git gide uzardı. Peki arzu ettiğimiz şeyler için ne kadar çaba sarf ettiğimize bakmak isterim aslında. Mesela üniversite sınavına girmek isteyen bir kişi, sınava bir kaç ay kala çalışmaya başlarsa tıp fakültesini kazanabilir miydi sizce? Bence çok büyük şansa ya da büyük bir ana baba duasına ihtiyacı vardı. Sınırları zorlamayı her zaman severdim. Özellikle istediğim şeylerde gözüm başka hiçbir şeyi görmezdi.

Gerek dua eder, gerek enerji gönderir büyük çabalar sarf ederdim. Burada bir çoğunuzun ablası sayılırım. Mesela şu kitapları yazarken öyle büyük çaba sarf ediyorum ki size anlatamam. Ama hiçbir zaman yazacağım alan varsa bahane uydurmadan buraya giriyorum. Şu an bile aslında aklımda yazacak hiçbir şey yok. Ne yazacağımı bilmiyorum ama gecenin bir yarısı buradayım. Size bu yaşıma kadar edindiğim bilgileri ve deneyimlerden çıkarttığım dersleri yazmak istedim aslında birazda. Ne yaşadın diye sorsanız harfi harfine anlatmam sizlere ve fakat çıkarttığım dersi anlatırım.

Madde 3: Bu hayatta önce isteklerinizi düşünecek ve kimsenin bu isteklerinize karşı gelmesine izin vermeyeceksiniz.

Size bunu söylemek isterim. Sizin istediğiniz bölüme herkes onay vermek zorunda değil. İstediğiniz kıyafeti herkes beğenmek zorunda değil çünkü zevk diye bir faktör var. Eğer o olmasaydı zaten herkes aynı olurdu. O yüzden önce isteklerinizi, yaptıklarınızı, yapmak istediklerinizi kendi beğeninize sunun. Yazdığım her kitapta ve yaptığım her işte önce ben beğenirim, sonra başkalarının beğenisine sunarım. Çünkü ben beğenmezsem isterse İngiltere kraliçesi beğensin umurumda olmaz. Söylediklerimi hep kulağınızın bir köşesinde bulundurun.

Gelelim asıl meseleye. Çiftler bugün Demir Han yanık dürüm adamın evine misafirliğe gideceklerdi. Dürüm oğlan akşam Balım kaptanın temizlik yapmasını söylediğini duyduktan sonra kafasında bir plan kurmuştu bile. Balım odasına çıkınca Petek teyzesinden temizlikçi numarası almıştı. Normalde de zaten Demir Han temiz bir erkekti ve fakat buraya geldikten sonra kendini bayağı salmıştı. Eve gidince de her yeri güzelce toparladı. Kendince temizlik için gelen kadın rezil bir ev olduğunu düşünmesini istememişti.

Sabah kadın erkenden gelip süpürüp silmişti. Uzun zaman sonra Demir Han temiz bir evde olduğuna şaşırırken kadın seslendi. "Ablacım benim işim bitti." Eşyalarını da topluyordu zaten.

"Tamam abla," dedi Demir Han, para ararken zil çaldı, "Geldim," diye seslendi kapıya da. Kadın kapıda beklerken Demir Han yanına gitmişti ve kadına, "Borcum nedir?" diye soruyordu, aynı zamanda kapıyı açtı. Balım evde oturacak yer ayarlamak için biraz erken gelmişti. Kadının birine öğlen vakti sorduğu soruyu da duyup yanlış anladı. İçinden, öğlen vakti bari yapma böyle pislikler, diye geçirdi. Ama tamamen yanlış anlamıştı.

Kadın parayı söyleyip, Demir Han verirken kapıyı iyice açıp içeriye girdi Balım. Kadını gördükten sonra yanlış anladığını anladı. Başka şey yapmaya gelecek kadın böyle edepli, usturuplu giyinmezdi herhalde diye düşündü. Kapıyı kapatıp Balım'a baktı dürüm oğlan.

"Hoş geldin."

"Hoş buldum," diyen Balım içeride temizlik kokusunu koklayıp, "Hayıvlı biv iş yapmışsın?" dedi Demir Han'a. Salona doğru yürümeye başladı. "Ben de gideyim de dedim kendi kendime, otuvacak yev ayavlayayım."

Adam OlWhere stories live. Discover now