Bölüm 19: Tezatlık

519 145 454
                                    

Bölüme hoş geldiniz ressamlık ailesi. Nasılsınız bakalım. Yorum manyaşı yapanlar özele gelebilir mi? Bu arada çekiliş açıklandı ve fakat ara sıra çekiliş yapacağım. O yüzden beni takip etmeyi unutmayın lütfen. Ve gelelim diğer meseleye.

Okulda sapık var kitabını seri yapma isteğiyle dolup taşan ben, Son Düzlük olarak ikincisini yazmaya karar verdim. Şimdiden heyecanlıyım çünkü efsane bir seri olarak bebeklerim. Onları çok özledim. Diğer meseleye gelirsek.

Lütfen oyları artıralım. Hatta kitabı tanıtmak adına kişilere gönderebilirsiniz. Okuyucu sayısı inanılmaz az. Daha üst sıralara çıkmamız gerek bence. Teşekkür ederim. İyi okumalar.

#tezatlık

Kapıda görünen gri gözler kapıyı ilk başta sadece aralamıştı ve fakat bizim pozisyonumuzu görünce sonuna kadar açıp duvarda ses çıkarttı.

"Yok artık," dedi hayretle.

"Ağzına sıçarım senin Nesil," dedim dişlerimi sıkarak, "Kalk sen de mal çocuk, kollarımı kırdın." Demir Han üzerimden kalkıp normal bir şekilde ayağa dikildiği gibi ayaklandım.

"Kollarımı kırdın," dedim sinirle dürüm kafaya, "gerçekten şey yapmıyorsun. Sana dövüş teknikleri öğret diyende kabahat zaten."

"Oha," dedi Nesil.

"Sen istedin," dedi Demir Han gülerek. Yat yatağıma istersen, nasıl bir rahatlık ki bu. "Kendimi korumayı öğrenmek istiyorum dedin, senden kurtulmak istiyorum demedin ki." Kollarını arkasında bağlayıp gülerek suratıma bakmaya devam etti.

"Demir Han abi sen dövüş teknikleri mi biliyorsun?" Nesil hayranlığına başlatma ama. Ablan gidiyor elden.

"Biliyorum yiğidim," dedi egokolog.

"Bana da öğretsene be." Yayma o ağzını.

"Öğreteyim," dedi lavaşını yaktığım dürüm, "ama önce ablana öğreteceğim," yanına gidip elini omzuna koydu, "erkek sözü."

"Kralsın sen Demir Han abi," dedi sevinçle. Umarım Demir Han abine çekmezsin Nesilciğim.

"Eyvallah," dedi Demir Han mutlu mutlu.

"Sen buna çekersen," dedim Nesil beye, "yandık. Boku moku yedik. Sen var ya, anasını ağlatırsın kızların."

"Hele yavaş," dedi Demir Han. Hele dedi. Can damarımdan vurdu.

"Adana'ya gidek mi?" diye bağırdım, "Hele gardaş gel gidek."

"Yürü," dedi kolumdan tutup, "Gidek yaktığımın şehrine."

"Adana'ya laf atma bok," dedim bağırarak.

"Laf atan mı var?" O da bağırdı.

"Hayırdır çocuklar?" diyerek babam geldi odaya, "Sesiniz apartmana yetti."

"Asil rahat bırak çocukları," diye bağırdı annem. Babam da ona bağırdı.

"Maşallah herkes bağırıyor bu evde." Sen de baba, sen de.

"Gidiyorum ben," diye de bize bağırdı.

"Yürü git evine," diye Demir Han'a bağırdım.

"Gitme abim," diye Nesil bağırdı, "Ablama dövüşmeyi öğret de sıra bana gelsin."

"Kim kime dövüşmeyi öğretiyor," diye babam bir daha bağırdı.

"Susun," diye annem alt kattan bağırdı.

"Kafam şişti," dedim. Tabii ki bağırdım.

"Ben gidiyorum," dedi Demir Han. Söylemiyorum artık bağırdı diye.

Adam OlKde žijí příběhy. Začni objevovat