♈15.Evet Sevgiliyiz♈

26.1K 2K 685
                                    

ELİF

Okul sonunda bitmişti. Buradan Kore Milli Eğitim Bakanlığına sesleniyorum. Yav gardaşım, bir insan evladına bu kadar eziyet yapılır mı yav? Mutant mıyız biz. Kaç saat ders görüyoruz arkadaş. Bir üniversitede 12 saat ders mi görülür. Asın beni. Gömün beni. Kesin beni.

-Deryaağ... Eğer ölürsem mezar taşıma 'o, matematikten öldü. O, içimizden biriydi' diye yazdır.

O, bu dediğime kahkaha atarken ben gözlerimi devirmekle meşguldüm. Ben gayet ciddiydim. Ne siye gülüyorsun ki şimdi?

Deryayla yürürken arkamdan duyduğum adım sesleri ile kaşlarımı çattım. Başımı arkaya çevirdiğimde yaptığım ilk iş gözlerimi devirmek olmuşru. Başımı Deryaya çevirdim.

-Derya sen git ben şu salakla ilgilenip geliyorum.

Derya
-ama...

Elimle omzundan iteklemeye başladım.

-hadi Derya. Beni uğraştırma ve eve git. Merak etme geleceğim.

Derin bir nefes aldı ve kol çantasını biraz daha kaldırıp omzuna taktı.

Derya
-tamam gidiyorum ama geç kalma sakın.

Onu başımla onaylayıp gitmesini bekledim. O gözden kaybolduğunda arkamı döndüm ve benden çokta uzun olmayan çocuğa baktım. Ha bu arada, şu salak dediğim okulda peşime takılan bir çocuktu. Aptal bir bırakmadı peşimi. Hayır diyor ki illa gel, beni güzelce döv. Olur kardeşim, memnuniyetle.

Yüzüne çapkın sandığı bir ifade yerleştirdi ve yanıma geldi. Maymun.

-merhaba.

Bir şey söylemeden dimdirekt yüzüne bakmaya başladım. Sanırım bu cevap vermeden yüzüne bakma olayı bende alışkanlık olmuştu. Ama şunu söylemeliyim ki bana böyleleri denk geldikçe ben de asla cevap vermeyecektim.

-bana ismini neden vermek istemiyorsun?

Ellerimi iki yana açtım ve sesimi fazla yükseltmeden konuşmaya başladım.

-asıl sen benden ne istiyorsun? Ya bırak peşimi bir git artık.

Çocuk bana doğru uzandı ve kolumu tuttu. Onun bu hareketine gözlerimi devirdim. Tam kolumu çekecektim ki diğer kolumdan da başka biri tutmuştu.

V
-sevgilim hadi gidiyoruz.

Kolumdan tutan Taehyung'du. Al işte... Sanırım şuan başım dertte. Beni kolumdan sürüklemeye başladığında ona engel olmadan peşinden yürümeye başladım. Nasıl olsa kaçsam beni her türlü yakalardı. Şerepsüzün bir metre bacağı vardı. Beni iki adımda yakalardı.

Beni iki binanın arasında bir ara sokağa getirdiğinde tedirgin olmadım değil. Bana bir şey yapacağından değil ki yapamaz çünkü o bir ünlü. Gerçi ünlü olması bir şey değiştirmez çünkü dövüş eğitimi aldım. Onu pataklayabilirim.

Kolumu ondan kurtardım ve ellerimi belime koydum. Bu sırada o da maskesini aşağı indirmiş yepeden tepeden bana bakıyordu.

-sen manyak mısın? Neden sevgilim diyorsun ki aptal!

Bir adım daha bana yaklaştığında tamamen duvara yaslanmıştım.

V
-sana da iyilik yaramıyor. Hem sen bana yine aptal mı dedin? Cezan da yarım kalmıştı hatırladığım kadarıyla.

Onun bu dediğine gözlerimi devirdim. Anam bile bana ceza vermiyor sen kimsin köpek. Hayır yani sen kimsin.

Elimi belimden çektim ve ona doğru sallamaya başladım.

-ne cezası be. Ben gidiyorum ve sakın peşimden gelme!

Bir adım atmıştım ki beni yine kolumdan tutmuştu. O an beni tekrar duvara yaslayacağını tahmin ettiğim için hazırlıklıydım. Hayır yani artık farklı taktikler dene.

Beni kendine çektiği anda bacağına sert bir tekme attım. Elini vurduğum yere uzatıp tek ayak üzerinde zıplamaya başladığında gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. İşte bu, görülmeye değer bir andı.

V
-seni...

-evet beni?

Dedim ve dudaklarımı büzdüm. Buna daha da sinirlenmiş olacak ki bacağını ovalamayı bırakıp bana yaklaştı. Bir adım geri kaçtım.

-o bir kere olur canım.

Dedim ve bir şey söylemesine izin vermeden oradan uzaklaştım. Neymiş efendim ceza verecekmişte bilmem neymişte. İlk önce git bir kıza nasıl davranman gerektiğini öğren sen ayı. İnsan görmemiş hırto.

Eve geldiğimde çantamdan anahtarlarımı çıkardım ve kapıyı açtım. Çantamı yere fırlatıp salona geçtiğimde Deryayı görememiştim. Derya ortalıklarda yoktu ve yüksek ihtimalle odasındaydı. Onu boş verip merdivenlerden çıkmaya başladım. Odama çıkarken hala kendi kendime söyleniyordum.

Ya ben ne çekiyorum böyle. Allahım beni mi sınıyorsun ne yapıyorsun sen. Ne olur beni şu 4 avanaktan kurtar. (jimin-jungkook-v-okuldaki çocuk)

♊♊♊

-Derya ben çöp atmaya çıkıyorum. Gelince seni quiz yapacağım hazırlan.

-iyi de biraz geç gel o zaman. Şu iki kelimeyi henüz ezberleyemedim.

Gülerek kırmızı converslerimi giyim ve çöp poşetini elime alarak evden çıktım. Çöpü diğer çöplerin arasına bıraktıktan sonra arkamı dönmüştüm ki yine biri kolumdan tuttu. Ya yeter artık ne istiyorsunuz benim kolumdan. Belediye malı mı benim kolum arkadaşım. Tamam dizilerde bu hoş olabiliyordu ama gerçek hayatta gerçekten tutan kişinin yüzüne bir tane patlatmak istiyorum.

-bu ne böyle?

Dedim kaşlarımı çatarak ve gözlerimi beni tuttuğu elinden yüzüne çıkardım. Karşımdaki tanıdık bir yüz değildi. Allah var şimdi yakışıklı çocuktu ama böyle koldan tutmalar falan olmuyor kardeşim.

-söyle bakalım Taehyung'u nereden tanıyorsun ve gerçekten sevgili misiniz?

Gözlerimi devirdim. Tam cevap vermek için ağzımı açmıştım ki arkamdan bir ses duydum.

V
-evet sevgiliyiz.

Sesin geldiği yöne döndüm. Taehyung tam karşımda kaşları çatık bir şekilde ikimize bakıyordu. Yav bu da nereden çıktı şimdi.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now