♈76.Kamera Mı?♈

14.6K 1.1K 444
                                    

Media sapık ada sksjksjs

JUNGKOOK

Başkanın kapısının önüne geldiğimde hala gergindim. Yaklaşık bir saat önce ada beni insan üstü ikna yeteneklerini kullanarak başkanın odasına gitmeye ikna etti. Evet, sevgilimin insan üstü ikna yetenekleri var. Nasıl mı? Size anlatacağım ama kimseye söylemeyin.

O...

Dudaklarını...

Büzerek...

Beni...

İkna...

Etti...

Evet... Bunu kesinlikle kimseye söylemeyin. Bu özel ve kesinlikle işe yarayan bir bilgi.

Adanın büzdüğü dudaklarını tekrar aklıma getirdim ve derin bir nefes alıp kapıyı tıklattım.

Başkan
-gel.

'gel' sesini duyduğumda kapıyı açtım ve büyük adımlarla içeri girdim. Başkan ahşap masasına başını eğmiş, telefonuyla ilgileniyordu. Evet, onu daha önce çalışırken ben de görmedim.

Başını telefonundan kaldırdı ve bana baktı. Ardından beni(!) takmadan(!) telefonuna geri döndü. Evet, resmen beni takmadı!!

Başkan
-ne var jungkook?

Derin bir nefes aldım. Yapabilirsin jungkook! Söylemelisin bunu. Adanın dudaklarını düşün.

Evet, onun dudaklarını düşünmeliyim.

-başkanım, sizinle konuşmak istediğim bir konu var.

Başkan başını telefonundan kaldırmadan cevap verdi.

Başkan
-söyleyebilirsin.

Soyloyobolorson! Gerizekalı keltoş. Tanrıdan tek isteğim o kel kafana kuşların s*çması. Ahh...

Sinirle siyah deri koktuğa oturdum. Otururken daha iyi konuşabilirim sanırım.

Başkan
-seni dinliyorum.

Neden bu adam bana bakmıyor!!!

-ben, şu sahte ilişki konusunu konuşacaktım. Bunun için buraya geldim.

Sıkıntılı bir şekilde ofladı ve telefonunu eline alarak bir şeyler yapmaya başladı.

Başkan
-bu konuyu hallettik sanıyordum. Menajerin kabul ettiğini söylemişti.

-evet ilk başta kabul etmiştim ama daha sonra bazı olaylar oldu.

Kaşlarını çattı fakat hala yüzüme bakmıyordu. Biri onun ağzına osurabilir mi?!!!

Başkan
-ne gibi?

-şu benim için ayarladığınız kız birden benim evime dalıp dudaklarıma yapıştı. Ben böyle bir şey istemiyorum. İzin ve-

Başkan
-kahretsin!

Başkan birden bağırdığında yerimde sıçradım. Sinirle telefonunu masaya fırlattı ve bana döndü. Evet... Sanırım piano tiles ıynarken yanmış ve bu yüzden bu kadar büyük bir tepki göstermiş. Manyak adam.

Başkan
-bak, o kızın nasıl biri olduğunu biliyorum. Dosyasında da yazıyordu fakat o an başka birini bulamadım. Şu anda ondan ayrılamazsın jungkook. Bighit resmi sayfasında sevgili olduğunuzu çoktan yayınladık. En az bir hafta o kıza katlanman gerek. 

Dişlerimi sıkmaya başladım. Ne demek o kıza bir hafta daha katlanacağım. Bu olmaz!!

Amaa...

Bunu kendi lehime çevirebilirim.

-bir şartla.

Kaşlarını çattı ve masada üzerime doğru eğildi.

Başkan
-söyle.

Masadan aldığım kalemi keyifle elimde çevirmeye başladım.

-şu aptal sevgili yasağını kaldıracağınıza söz verin.

Başını iki yana salladı.

Başkan
-bunu yapmayacağımı biliyorsun.

-sizde inat edersem gruptan çıkacağımı biliyorsunuz.

Başkan
-hiçbir şey yapamazsın.

Dediğinde ayağa kalktım ve kapıya doğru ilerlemeye başladım.

-siz bilirsiniz. Şirketin en ünlü grubunun maknaeyi gruptan ayrılırsa eminim bu şirket için pekte iyi olmaz. Umarım bensiz idare edebilirsiniz.

Dedim ve kapıyı açtım. Tam çıkacaktım ki sesini duydum.

Başkan
-tamam.

Sırıtarak odadan çıktığımda kendi kendime dans etmeye başladım. Evvet, ben oyunculuk diye buna derim. En kısa zamanda bir filme teklifte bulunmalıyım ve baş rol olmalıyım.

♊♊♊

Kapıyı tedirgince çaldım. Kapı anında ada tarafından açıldı ve meraklı gözleriyle beni karşıladı. Herhalde beni bekliyordu. E bu ultra yakışıklı suratı kim beklemezki.

Lanet olsun çok yakışıklıyım.

Ada
-evet, ne oldu? Çabuk anlat. Kabul ettimi, onayladı mı, yoksa sana kızdı mı? Olamaz, istifanı vermiş olamazsın değilmi. Şimdi ne ya-

İşaret parmağımı adanın dudaklarına getirerek susmasını sağladım. En az benim kadar çok konuşuyor.

-şşşşşşşttt... Sakin ol. Hadi içeri geçelim.

Adayla birlikte içeri geçtiğimizde ada hemen yanıma oturdu gözlerini kırpıştırmaya başladı. Derin bir nefes aldım.

-şimdiiii. Sana bir iyi, bir de kötü haberim var. Önce han-

Ada
-kötü kötü. Önce kötüyü söyle.

Onun bu aceleci haline güldüm.

-tamam ne bu acele. Söylüyorum. Kötü haber, kız ile yani benim şu sahte sevgilimle bir hafta daha sevgiliymişim gibi davranmak zorundayım.

Dudaklarını büzdü ve başını aşağı eğdi.

Dudaklarını!

Büzdü!

Ada
-ha.hani halledecektin. Of ya of. Tamam ,şimdi de iyi haberi söyle.

Gülümsedim. Benim bu sevincimi merak ediyor olmalı.

-iyi habeeer. Bir hafta sonra seninle resmen sevgili olabiliriz. Şirketten izin aldım. Artık saklanarak ilişkimizi yaşamak zorunda kalmayacağız.

Ağzını bir kaç kez açıp kapadıktan sonra üzerime atladı ve kollarını sımsıkı boynuma doladı.

Ada
-işte bu cidden iyi haber. Yehooo!!!

-a ada...

Ada
-efendim ballı kurabiyemmm...

-b.bo.boğuluyorum...

Hızla kollarını boynumdan çektiğinde derin bir nefes çektim ciğerlerime. Bir an öleceğim sandım.

Ada
-iyi misin ketçaplı patates kızartmam.
-iyiyim kremalı köftem.

Kıkırdayarak yanağımı öptüğünde işaret parmağımla dudağımı işaret ettim.

-dudaktan da istiyorum.

Dedim dudaklarımı büzerek. Dudaklarıma baktı ve yurkundu. Ardından evin köşesine bakıp tekrar bana döndü.

Ada
-yapamam körili tavuğum.

-neden etli böreğim.

Dudaklarını büzerek tavanı işaret etti.

-elif eve kamera yerleştirdi. Sırf sen eve çok fazla geliyorsun diye.

Yoh artık!!!!



BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now