♈80.Kaza♈

13.4K 1.1K 362
                                    

JİN

Cidden, neden jimini başıma sardım ki. Neden onun yakalanmaması için uğraşan benim. Tek yapmam gereken onun gitmesine izin vermek ve yakalandıktan sonra başkandan azar işitmesini izlemek. Evet, keşke bunu yapsaydım.

Ama ben merhametli biriyim.

En azından motor yerine araba kullanacak ve yanında ben olacağım. Ne gibi bir sorun olabilir ki? Öyle değil mi?

Jimin koşarak arabanın yanına gitti ve kocaman gülümsemesiyle bana baktı.

Jimin
-ben şoför koltuğuna geçiyorum hyung. Sende geç yanıma otur.

Oflayarak yolcu koltuğuna geçtim ve her ihtimale karşı kemerimi taktım. Şoför jiminken emniyetli olmalıyım.

Çünkü ölmek için fazla yakışıklıyım.

Jimin arabayı park yerinden çıkarıp ilerlemeye başladığında kemerime sıkı sıkı tutunuyordum. Jimin başını bana çevirdi.

Jimin
-baak. Ne güzel kullanıyorum işte. Boşu boşuna ehliyetimi aldılar benim. Hakkımı yediler hakkımı.

Kafamı jimine döndürdüm ve bağırmaya başladım.

-önüne baksana jimin!! Düz tut şu direksiyonu. Başınıza iş açacaksın.

Sıkı sıkı tutunduğum kemere baktı ve gözlerini devirdi.

Jimin
-cidden korkaksın.

Kafasına bir tane indirdim ve tekrar bağırdım.

-jimin cidden ölmek mi istiyorsun? Sana önüne bak dedim.

Jimin kısa bir an önüne baktıktan sonra tekrar bana döndü.

Jimim
-jin hyung böyle yapacaksan hiç gelmeseydin.

Araba birden yoldaki engelden zıplayınca bağırdım.

-yhaa!!! Sana şu direksiyonu düz tutmanı söyledim. Dediğimi yapmazsan aslanını keserim!!

Kafasını anında bana çevirdi.

Jimin
-bir daha beni Bay Bobsla tehtit ede-

Yolda gördüğüm iki kişiyle bağırmaya başladım.

-ÖNÜNE BAAK...

Bağırmamla jimin frene yüklendi fakat bu, arabanın önünde yatan kişiye çarpmasına engel olamadı.

Olamaz, resmen bir suça ortaklık ettim. Ya öldüyse..

Yavaşça jimine döndüm. Titreyerek bana bakıyordu. Bu daha da korkmama neden oldu.

Jimin
-h h hyung. B ben bilerek. Olmadı.

Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve fısıltı şeklinde konuştum.

-sana önüne bakmanı söylemiştim...

Jiminin gözünden bir damla yaş aktığında kemerimi çözdüm ve ellerimi omuzlarına koyup ona  yaklaştım.

-beni iyi dinle, şimdi ikimizde arabadan ineceğiz ve çarptığımız kişiye bakacağız.

Başını hızla iki yana salladı.

Jimin
-b ben, ben bakamam. Ben ölülerden korka-

-ne ölüsünden bahsediyorsun. Kes sesini ve benimle aşağı in!

Titreyen dudaklarını yaladı ve başıyla onayladı.

Jimin
-p pe peki.

İkimizde kapılarımızı açtık ve yavaş bir şekilde aşağı indik. Göreceğimiz şeyden korkuyorduk. Eğer ki birinin ölümüne neden olduysam kesinlikle kendimi affedemem. Bu... Bunu kaldıramam.

Arabanın önüne doğru ilerlediğimde gördüğüm ilk şey yere diz çökmüş kızdı. Çarptığımız kişiyi uyandırmaya çalışıyordu. Hızla yanlarına gittim ve yerde boylu boyunca yatan kızı hafif tokatlamaya başladım.

-hey, hey uyan. İyi misin.

Yanımdaki kız ağlayarak bağırmaya başladı.

Defne
-NE YAPTINIZ ARKADAŞIMA! BIRAK, BIRAK DOKUNMA ONA!

Beni itmeye çalıştığında kollarından tuttum.

-tamam sakin ol. Jimin gel yardım et. Arabaya taşıyalım.

Jimin hızla yanıma geldi ve kızın bacaklarından tuttu. Ben de kollarından tutmuştum ki kız birden gözlerini açtı. Jimin bağırarak geriye kaçtığında ben de refleks olarak geri çekildim.

Jimin
-AAH!! HORTLADI HYUUNG!!

Jimin arabanın kapısının arkasına geçmiş oradan korkarak kıza bakıyordu. Gözlerimi devirdim ve kızın yanına diz çöktüm.

-iyi misiniz, bir yeriniz acıyor mu?

Jimin
-hyung bir hortlak sana cevap veremez! Hemen yanıma gel!!

-sus jimin sus.

Ben jimine bağırırken kızın arkadaşı şoktan çıktı ve hızla arkdaşının yanına eğildi.

Defne
-burcu iyi misin. Canım bak ben buradayım.

Kız yavaşça yattığı yerden doğruldu.

Burcu
-be ben iyiyim. Endişelenmeyin.

Arkadaşı onun saçlarını yüzünden çekti ve ona doğru yaklaştırdı yüzünü.

Defne
-hastaneye gitmen gerek. Hareket etme.

Kız başını iki yana salladı.

Burcu
-hayır istemiyorum. Sadece buradan gitmek istiyorum.

Defne
-ama-

Çarptığımız kız sinirle diğerinin sözünü kesti.

Burcu
-defne buradan gitmek istiyorum dedim.

Ne konuştuklarını anlayamıyordum. Bir korece bir başka dilde konuşuyolardı. Ama sanırım hastaneye gitmek istemediğini söylüyor. Boğazımı temizlediğimde gözleri direkt beni buldu.

-bak madem hastaneye gitmek istemiyorsun en azından eve bırakalım. Lütfen kabul edin.

Yaralı kız korece konuşmaya başladı.

Burcu
-bak, gerek yok tamam mı. Biz kendimiz gideriz.

-ama-

Burcu
-kendimiz gideriz dedim.

Bu ne kadar inatçı bir kız. Aish... Biz de onu götürmeye meraklı değiliz. Sadece hatamızı telafi etmeye çalışıyoruz ama bize fırsat vermiyor.

İkisi tekrar başka dilde konuşmaya başladılar.

Defne
-bak burcu buraya erken geldik. Normalde yarın sabah gelmemiz gerekiyordu. Oteli buna göre ayarlamıştık. Şimdi ne yapacağız. En azından hastanede kalalım.

Burcu
-hayır.

Defne
-e o zaman ne yapacağız. Otelde yer yok. O salak kardeşim bu akşama değil yarına bize oda ayırtmış. Boş yerde yok. Şunlara diyelimde en azından hastanede kalalım.

Burcu
-ne mi yapacağız. Şu bize çarpan iki salak bunun karşılığını ödeyecek..

Bir dakika ya... Bu kız neden bize böyle sırıtıyor.



BTS'in Başı Türklerle Dertte Onde histórias criam vida. Descubra agora