BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈35.Heyt Yavrum Be!♈

Adanın okula kayıt işlemlerini hallettiğimizde içimi garip bir his kaplamıştı. Yani onunla okuyacağım için üzüleyim mi, ada okula gitmek istemediği halde gitmek zorunda kaldığı için seviniyim mi bilemedim. Ama sonuç olarak ada okula gitmeye başladığı için üzüldü. Bu da demek oluyor ki onun üzüldüğü şeylerde ben mutlu oluyorum. Yani sonuç olarak mutlu sayılırım. Adayla aynı okula gideceğimizi saymazsak tabi.

Ada
-al işte yazıldım okula. Sevindin mi!

Dedi isyankar bir şekilde ve hızlı adımlarla yürümeye başladı. Oldukça sinirli görünüyordu. Hızlı adımlarla ona yetiştim ve yanında yürümeye başladım.

-emin ol hiç bu kadar sevinmemiştim kuzen.

Dediğimde adımlarını durdurdu. Bunun üzerine ben de durdurdum ve ona döndüm.

Ada
-tamam o zaman şimdi dolaşalım. Hadi, hadi, hadi, noluuuuurrrr. En azından bunu yap benim içiiin.

Gözlerimi devirdim.

-hidi, hidi, hidi, niliiiirr-
Olamaz. Olamaz sana benzemeye başlıyorum.

Dedim başımı iki yana sallayarak. Bu olamaz, resmen ada gibi mezeledim.

Ada bir kahkaha attı ve bana yaklaştı.

Ada
-daha ne istiyorsun işte. Bana benziyorsun.

-aman ne güzel.

Dedim sitem ederek ve yürümeye devam ettim. O da peşimden peşi sıra gelmeye devam etti.

♊♊♊

Adayla birlikte salonda oturmuş televizyon izliyorduk. Çünkü işsizdik ve ders çalışmayacak kadar tembeldik.

Ada
-of beee.... Anam anam alev aldı buralar. Yanıyorum eliiif.

Şapırtılı bir şekilde dudaklarımı yaladım ve ekrana dahada gömüldüm.

-kuzu şiş mi lan o.

Ada dahada yaklaştı televizyona.

Ada
-lan elin gavurunun yaptığı yemeklere bak eliiif. Açım ulan ben.

Şu an ne mi yapıyoruz, hemen anlatayım. Eve gelir gelmez adayla televizyonun başına kurulduk ve şansımıza açtığımızda denk gelen kanal yemek programıydı. Yaklaşık bir saattir adayla o yemekleri izliyoruz ve ada bir kaç kere ekranı yalamaya kalktı. Zar zor durdurdum onu. Üstelik akan salyalarımızla yerde bir göl oluşturduk. Yakında gölde yüzeceğiz.

Ada
-kadın yemekle sanat yapıyor abi. Yandım Allah yandııım. Açım laa-

Adanın yemeklere olan yakınmasını yarıda kesen şey zilin çalmasıydı. Adaya döndüm.

-ben baka... Kime diyorsam. Sanki o kıymetli totoşunu kaldırıp kapıya bakacak.

Derken homurdanarak kapıya ilerliyordum. Taehyung geç geleceğini söylemişti. Neden erken geldi ki?

Kapının demir kulbunu tuttum ve aşağı indirdim. Kapıyı açmamla karşımda Bayan Kimi gördüm. Elinde bavulları, çocukları da yanında bana bakıyorlardı.

-bayan Kim?

Dedim şaşkınlıkla. Gülümsedi.

Kim
-aigoo... Benim güzel kızım daha mı güzel olmuş.

Dedi ve kollarını açıp bana sarıldı. Bunun üzerine ben de şaşkınlığımı atıp ona sarıldım.

-sizi çok özlemişim Bayan Kim.

Gülerek geri çekildi.

Kim
-ben de seni özlemişim kızım. Hadi içeri geçelim.

Dediğinde bavullarını yerden aldım ve eve girdim. O ve çocuklar da arkamdan geliyordu. Ben bavulları girişe koyarken onlar koltuklara oturmuşlardı. Ada nerede ya... Her neyse. Kesin mutfakta bir şeyler yiyodue.