♈64.BTS?♈

13.5K 1.1K 182
                                    

İrene
-hadi ama bu kadarda olamaz. Sizdemi tanıyorsunuz elifi.

Jungkook onu aldırmadan direkt bana ithafen konuştu.

Jungkook
-elif senin burada ne işin var.

Evet... Eğer birisi beni bu şekilde aldırmasa kesinlikle benden iyi bir yumruk yerdi.

-asıl senin burada ne işin var.

Dedim kaşlarımı çatarak. Hayır anlayamıyorum, beni mi takip ediyorlar arkadaş.

İrene
-artık birisini döveceğim ve bunun jungkook olma ihtimali yüksek. Her neyse bizede anlatın ki salak gibi bakmayalım değilmi. Mala bağladık burada.

Jungkook gözlerini ireneye çevirdi.

Jungkook
-ya! Tamam içeri geçin.

Evet... Biraz sonra jungkookun ölümüne şahit olacaksınız.

Ölüm nedeni:irenenin sayısız tekmesi. Ölüm sebebi:kendinden büyük olan ireneye 'ya!' diye hitap etmesi.

İrene
-ya? Bana mı dedin. Kendinden büyük birine.

Jungkook ellerini çenesinin altında birleştirdi ve gözlerini kırpıştırarak aegyo yapmaya başladı.

Jungkook
-tamam, özür dilerim nuna~

Evet... Sanırım kusacağım.

İrene
-affedildin.

Dedi ve jungkookun omzuna çarparak içeri girdi. Jungkook onun arkasınadan dil çıkardığında kıkırdamadan edemedim. Deli çocuk. Gerçi adayla çıkmaya başlaması deli olduğunun bir kanıtı ama her neyse, konumuz bu değil.

Diğerleriyle birlikte irenenin arkasından eve girdiğimizde herkesin salonda oturduğunu gördüm. Hatta Bay Bobsu bile.

BTS
-elif?!?!

Hepsi aynı anda adımı söyleyince olduğum yerde durdum ve onlara gülümsedim. O sırada jhope yanıma geldi ve beni kollarının arasına aldı. Başım göğsüne denk geliyordu ve bu hoşuma gitmişti. Kollarımı beline doladım. Bu çocukları kesinlikle özledim.

Onlar taehyungun arkadaşları. İntikamını onlardanda almalısın.

Asla!

Jhope
-elif seni çok özledik. Neden bizi hiç ziyarete gelmedin.

Dedi ve benden ayrıldı. Başımı aşağı eğdim. Taehyung yüzünden onlarla ilişkimi kesmemeliydim.

-ben özür dilerim. Kendimi toparlamam zaman aldı ama iyiyim, merak etmeyin.

Jin
-buna gerçekten sevindik.

Wendy
-hey! Bizde buradayız. Red Velvet ve EXO. Hadi ama bizide takın.

Bunun üzerine benimle konuşmaya çalışan bangtan üyeleri sustu ve onlara döndüler. Kısa bir meraba faslından sonra herkes boş yerlere oturdu. Gözüm taehyunga takıldı. Sadece onun yanında iki kişilik bir yer kalmıştı. Yanımdaki baekhyunu dürttüm yavaşça.

-baekhyun sen onun yanına oturur musun?

Hafifçe gülümsedi.

Baekhyun
-sen nasıl istersen.

Dedi ve taehyungun yanına oturdu. Bende serice onun yanına oturdum. Her ne kadar taehyunga bakmak istemesemde gözüm ona kayıyordu. Başını hiç kaldırmadan kucağındaki ellerini izliyordu. Demek bu kadar yokum gözünde, silmiş beni çoktan. Yok sayıyor beni.

En başından beri böyleydi. Sadece sen bunu geç anladın.

Gerçekten, gerçekten en başından beri böyle miydi. En başından beri beni yok mu sayıyordu.

Evet, en başından beri...

En başından beri...

Seulgi
-tamam artık. Sizde bir anlatın olayı. Siz nasıl tanıştınız elifle. Yine mi bayıldı yoksa.

Bunun üzerine taehyung kafasını serice kaldırdı ve seulgiye baktı. Kaşları çatılmıştı.

V
-bayıldı mı, ne zaman?

Taehyungun endişeli sesiyle tüm bangtan üyeleri şaşkınca ona bakmaya başladı. Bende şaşkındım. Neden beni düşünüyormuş gibi yapıyor ki?

Belkide gerçekten düşünüyordur.

Aptal olma, o seni hiç düşünmedi.

O zaman neden böyle yapıyor.

Sadece insanların gözünde eski sevgilisini düşünen iyi adam profili çizmeye çalışıyor.

Haklısın...

Derin bir nefes aldım ve boş bakışlarımı ona çevirdim. Sanki ona baktığımı hissetmiş gibi bana baktı direkt.

-önemli bir şey değil. Hem bu konunun seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum.

Ve büyük bir sessizlik... Herkes susmuş bize bakıyordu.

İrene
-tamam yeter bu kadar. Nasıl tanıştığınızı anlatın.

Burada devreye jungkook ve jimin giriyor ve tüm tanışma olayımızı anlatıyorlar. Onlar acılarını her dile getirdiklerinde odadakiler kahkahalarla gülüyordu. Bu gülümsememe neden oldu.

Wendy
-demek alnına vurdu.

Kahkaha...

Yeri
-senide suga ya öptürdü.

Kahkaha...

İrene
-elif gerçektende harika biriymişsin.

Eheheheheheee... Yani harika biri olduğumu söylemenize gerek yok bunu biliyorum. Tam kendimi öven güzel bir şey söyleyecektim ki gözüm joya takıldı, ardınan taehyunga. İkiside birbirlerine bakıyorlardı ve gülümsüyorlardı. Başımı aşağı eğdim.
Sana değil ona bakıyor. Bunu kabul et, o seni hiç sevmedi.

O beni hiç sevmedi...

Yanağımda hissettiğim sıcak nefesle başımı hızla sol tarafıma çevirdim. Ani dönmemle burnum baekhunun burnuna değdi ve biz öylece kaldık. İkimizin gözüde şaşkınlıktan kocaman açılmıştı.

Boğazını temizleyerek kendini çekti.

Baekhyun
-öhöm, iyi görünmüyorsun. İstersen bir lavaboya git.

Şaşkınlıktan çıktım ve hafifçe başımı salladım.

-şey, teşekkürler.

Şey ne ya. Abi şey nedir ya! Rezillikte diploma aldım, bir de mastır yaptım şu an.

Baekhyun
-seninle gelmemi ister misin.

Tabi. Belki tuvalet kağıdı rulosunu benim için tutar ve istediğimde r yaprak verirsin. Hızlı ve emici olur.

Tövbe etağfurullah. Kendine gel elif, iğrenç şakalar yapmaya çalışma!

Hafifçe gülümsedim ve ayağa kalktım.

-hayır sağol.


BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now