♈72.DO'nun Çikolataları♈

14K 1.1K 295
                                    

ELİF

EXOnun kapısının önüne geldiğimde ne yapacağımı bilmeden durdum. Dün akşam benim yüzümden baekhyunun canı yanmıştı. Benim yüzümden... Neden etrafımdaki insanlar benim meselelerim yüzünden zarar görüyor. Neden onların da canı yanıyor. Aklıma taehyunga attığım tokat geldi.

Vurmuştum. Ona vurmuştum. Üstelik o kadar sert vurmuştum ki eve geldiğimde hala elim sızlıyordu. Ama kalbimdeki sızıyla kıyaslanazmadı ki bu acı. Zaten bütün gece sırf bu yüzden uyuyamamıştım. Sürekli onu düşünmüştüm.

Her ne kadar aklımdan atmaya çalışsam da.

Kapının birden açılmasıyla bu düşüncelerimden sıyrılmayı başardım. Sehun beni gördüğünde birden havaya sıçradı. Bu haline  kıkırdadım.

Sehun
-aishh... Ödümü kopardın! Neden kapının önünde bekliyorsun?!

Dudaklarımı birbirine bastırdım.

-ben seni korkutmak istemedim.
Kusura bakma.

Elini boşver dercesine havada salladı.

Sehun
-ah hayır, önemli değil. Burada ne yapıyorsun?

Eveet... Umarım kendimi yanlış ifade atmem.

-ben baekhyunu merak ettimde. Dün iyi değildi.

İlk başta gözlerini kıstı. Ardından bir şey hatırlamış gibi güldü.

Sehun
-haa, sanırım yüzündeki morluktan bahsediyorsun sen. Dün merdivenlerden düştüğünü söyledi.

Bu dediğine gülmemek için tekrar dudaklarımı birbirine bastırdım. En azından kapı çarptı gibi bir açıklama yapmamış.

-merdiven mi. Ah tabii ya haberim var. Peki görebilir miyim?

Kapının önünden yana çekildi ve gülümsedi.

Sehun
-tabii. Hyung içeride, odasında.

Bana açtığı yoldan içeri girdim ve nereye gideceğimi bilmeden beklemeye başladım. Hadi ama odasını bilmiyorum ki. Nereye gidebilirim?! Kapının kapanma sesinden sonra sehun yanıma geldi ve ileride bir odayı işaret etti.

Sehun
-işte şu oda. Bana ihtiyacın olursa mutfaktayım.

Dedi ve kulağıma eğildi.

Sehun
-DO hyungun odasında çikolata buldum da onu yiyorum. İşin bitince gel, o eve gelmeden bitirelim.

Bu dediğine güldüm. DOnun o çikolatayı bulamayınca yüz ifadesini merak ediyorum.

-kesinlikle geleceğim.

Dedim gülerek ve odaya doğru ilerledim. Derin bir nefes alıp kapıyı açtığımda gözlerim kocaman açıldı.

Baekhyunun.Üzeri.Çıplak!!!

Beni gördüğünde giymek üzere olduğu tişörtü hızla üzerine tuttu. Ben de her ne kadar kapamak için geç kalsamda gözlerimi kapadım. Ah... Neden böyle şeyler hep benim başıma geliyor ki!!!

Baekhyun
-se se senin burada ne işin var elif!! Neden kapıyı çalmıyorsun!

-be ben özür dilerim. Seni merak ettiğim için gelmiştim. Hemen çıkıyorum.

Bu lafımın ardından hemen kapıyı kapadım. Ardından hızı adımlarla mutfağa gittim ve ağzının her tarafı çikolata olan sehunun koluna sertçe vurdum.

Sehun
-aaaahhh. Gavura vurur gibi ne vuruyorsun yhaa!!

Önündeki çikolatayı aldım ve ağzıma bir tane attım.

-son nodon baokhoyonon ostono doğoştordoğono soylomodon!!
(sen neden baekhyunun üstünü değiştirdiğini söylemedin!! )

Parmaklarına bulaşan çikolatayı yalarken omuz silkti.

Sehun
-sormadın ki.

Gülmeye başladığında kaşlarımı çattım ve iki çikolata daha attım ağzıma.

-bok bor do goloyor. Doyok mo ostoyorson son.
(bak bir de gülüyor. Dayak mı istiyorsun sen.)

Çikolata kaplı dudaklarını büzdü ve kolunu tuttu.

Sehun
-elin çok ağır, ya kolum morarırsa.

Kahkaha attım ve ona yaklaştım.

-hah, morarırmış. Ben dövüş eğitimi aldım oğluuum. Bana bulaşma.

Bunları söyledikten sonra ikimizde ciddi bir şekilde birbirimize bakmaya başladık. Her ne kadar ağzımız çikolata olsada ciddi olabildik fakat dayanamayıp ikimizin de aynı anda gülmesi sonucu tüm ciddiyet bozuldu. Biz hunharca kahkaha atarken içeriye baekhyunun girmesiyle ikimizde sustuk.

Baekhyun
-yha! Neden bir erkeğin odasına girmeden önce kapıya vurmuyorsun.

Gözlerimi devirdim.

-özür diledim ya işte. Ben kimseden kolay kolay özür dilemem baekhyun, kıymetini bil.

Dedim ve güldüm. O da yalancı bir kahkaha attı.

Baekhyun
-ahhaaah. Çok komik. Ciddiyim neden geldin.

Omuz silktim ve ağzıma bir çikolata daha attım.

-oyo moson doyo bokmoyo goldom.
(iyimisin diye bakmak için geldim.)

Kaşlarını çattı ve çikolataları gösterdi.
Baekhyun
-onlar DOnun çikolataları değil mi?

Sehun
-ovot.
(evet)

Ağzımdakini yuttuktan sonra baekhyuna döndüm.

-buradan eski evime gideceğim. Sende gelir misin diye soracaktım.

Biraz düşündükten sonra kaşlarını çattı.

Baekhyun
-şu seni götürdüğüm ev mi? Hani bayılmıştın.

Hatırladıklarımla yüzümü buruşturdum.

-evet o ev.

Başını onaylar şekilde salladı.

Baekhyun
-tamam o halde ben de geliyorum.

O sırada kapıdan içeri gülerek kai girdi.

Kai
-nereye gidiyorsunuz bakalım ve heey... Bu DO hyungun çikolataları değil mi?

Hepimiz omuz silktiğimizde bir tane çikolata attı ağzına. Ağzındakini bitirince tekrar konuştu.

Kai
-eee hadi. Nereye gidiyorsunuz diye sormuştum. Cevap verin.

Elime bir çikolata aldım ve ona döndüm.

-kendi evime gidiyorum. Baekhyunda gelecek.

Hemen yanıma geldi ve elimi tuttu. Ardından bana yavru köpek bakışları atmaya başladı.

Kai
-bende geliyimmiiiii. Lütfeennnn. Evde sehunla oturmak istemiyorum.
Diğer hyunglar dışarıda.

Sehun elindeki çikolatayı onun kafasına fırlattı.

Sehun
-yhaa! Sanki ben seninle oturmayı çok seviyorum.

Gözlerimi devirdim.

-tamam tamam. Sende gel.

Yüzündeki sırıtışla ağzıma atmak üzere olduğum çikolataya uzandı ve ısırarak kendi ağzına aldı. Derin bir nefes aldım.

-elinize bulaşan çikolataları temizlemeden kesinlikle evime giremezsiniz.

O kadar çok çikolata dedim ki canım çikolata çekti. Sksjsksj




BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now