♈19.Min Soo♈

25.4K 1.8K 412
                                    

Arkadaşlar media Min Soo.

TAEHYUNG

-Ne? Ne var? Neden bana öyle bakıyorsunuz?

Hope hyung yanıma geldi ve sanki bir deliyi yatıştırıyormuş gibi yavaş yavaş saçlarımı okşamaya başladı. Bunun üzerine gözlerimi devirdim.

Hope
-canım kardeşim. O zaman şu olayı düzgün bir şekilde anlat. Bak sinirleniyoruz ama. Yoksa Suga ve Namjoon seni tutar, Jungkook da dayak atar.

Gözlerim anında kocaman oldu.

-Jungkook'dan dayak yemek mi? Kendimden küçük birinden dayak yiyeceğime, hele de bu Jungkooksa ölürüm daha iyi.

Jungkook baş ve işaret parmağını birbirine yaklaştırdı ve arasındaki küçücük yeri işaret etti.

Jungkook
-hyung iki tane vursam ne olacak sanki. Bak şu kadarcık vuracağım, minnacık. Hem sen daha önce kendinden küçük birinden dayak yemiştin. Hatırlarsan Elif sa-

Hemen araya girdim. Alnıma yediğim fiskeyi hatırlamak istemiyorum.

-Jungkook tamam. Uzatmaya gerek yok öyle değil mi? Anlatacağım.

Tüm olanları bizimkilere baştan sona anlatmıştım. Tabi Elif'in bana yumruk attığı ve bacağıma tekme attığı kısımlar hariç. Ne? Kim bir kızadan dayak yediğini arkadaşlarına anlatır ki? Üstelik işin ucunda Jungkookdan dayak yemek vardı. Anlatmak zorundaydım.

Hope
-voah!

Jin
-cidden mi?

Rapmon
-demek o haysiyetsiz bu sefer de Elifle uğraşıyor.

ELİF

Derya
-Ya kızım nerede kaldın, öldüm meraktan.

Çantamı yere attım ve bana yakınan Derya'nın yanına gittim. Her zamanki gibi elinde kumanda televizyon izliyordu.

-yav geldim işte. Sen de anneme benzemeye başlıyorsun ha.

Gözlerini devirirken hala kanal geziyordu.

Derya
-sen hani söz vermiştin Bayan Kim'in kızına yardım edeceğine.

Söyledikleriyle elimi ağzıma kapadım. Doğru ya, ben bu gün için söz vermiştim.

-ben onu tamamen unuttum Derya, hemen  çıkıyorum.

Dedim ve çıkardığım ayakkabılarımı tekrar giyerek yan eve gittim. Ardından Bayan Kim'in kapısını çaldım. Yaklaşık 15 saniye sonra kapıda güler yüzlü Bayan Kim'i gördüm.

Bayan Kim
-aah, geldin mi kızım.

Ellerimi önümde birleştirdim ve özürlerimi sıralamaya başladım.

-geç kaldığım için özür dilerim. Gerçekten tamamen aklımdan çıkmış. Nasıl unuttuğumu gerçekten bilmiyorum lütfen beni affe-

Eliyle gülerek omzuma vurdu.

Bayan Kim
-omoo... hiç önemli değil. Bizimde misafirimiz vardı zaten. Geç içeri.

Ona gülümseyerek ayakkabılarımı çıkardım ve eve girdim. İçeri girdiğimde benim yaşlarımda bir kızın koltukta oturduğunu gördüm. Sanırım komşu ya da akrabalarıydı. Onun hemen karşısındaki koltuğa oturdum.

-merhaba.

-merhaba.

Dedikten sonra arkama yaslandım ve Bayan Kim'in odaya girmesini bekledim. Tanımadığım biriyle aynı odada durmak gerçekten de gerilmeme neden oluyordu.

Soo Bin
-abla geldin mi?!

Duyduğum sesle bana koşarak gelen küçük kıza baktım. Evet adını sonunda öğrenmiştim. Soo Bin.

Önümde durduğunda küçük parmaklarıyla ellerimi kavradı ve gülümsedi.

Soo Bin
-yardım etmene gerek kalmadı Min Soo abla yardım etti bana. Yine de çok teşekkür ederim Elif abla.

-canım kusura bakma işlerim vardı. Tamamen aklımdan çıkmış.

Bu kız ne kadar da tatlı bir şe-
Bir dakika, ben yanlış mı duydum yoksa o MİN SOO mu dedi? Bu kız Woo Hyun için Taehyung'u terk eden kız değil mi? Peki burada ne işi var?

Gözlerimi Soo Bin'den çekerek Min Soo'ya çevirdim. Saçlarını iki taraftan örmüş, klasik bir koreli kızdı fakat fazla tatlıydı. Tatlı? Ben kesinlikle tatlı değilim ancak güzel olmadığımı da söyleyemeyeceğim. Derin bir nefes aldım. Onun benden daha güzel ve tatlı olduğu gerçeği gerçekten sinir bozucuydu.

Kapı çaldığında bakışlarımı
Min Soo'dan çektim. Kapının kapanma sesinden sonra Taehyung bir anda salona dalmış ve Min Soo'yu tuttuğu gibi götürmeye başlamıştı.

Min Soo
-bırak beni, kendim çıkabilirim Taehyung!

V
-yürü dedim sana!

Taehyung onu sürükleyerek evden çıkardıktan sonra bana korkuyla bakan Soo Bin'e döndüm.

Soo Bin
-a.abla, n.neden abim onu götürüyor?

-canım merak etme bir şey yok. Ben şimdi öğrenip geliyorum.

Dedim ve kapıya ilerledim. Ardından hafif aralık kapıdan onları dinlemeye başladım.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now