♈31.Ada?♈

23.9K 1.5K 1.1K
                                    

ELİF

Telefonu kapadıktan sonra önümde duran yastığın üzerine fırlattım ve burnumdan solumaya başladım. Nasıl buraya gelir ya. Ben ondan kaçmaya çalıştıkça o iyice benim dibime giriyor. Nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. Her seferinde beni bir köşede sıkıştırmayı başarıyor.

Ah...

Jin
-eee... Sonra ne oldu.

Ellerimle saçlarımı bir omzuma topladım ve onun olduğu tarafa dönerek bağdaş kurdum.

-nerde kalmıştım sunbae.

Heyecanla bana biraz daha yaklaştı. Ona min soo nun başına gelenleri anlatıyordum.

Jin
-en son kızı intihar ederken kurtarmıştın.

Elimi havada şıklatarak gülümsedim.

-heh doğru. İşte ben atlayamazsın dedim, ters psikoloji yaptım kızın üzerinde. Kız da daha fazla dayanamadı ve aşağı indi.

Elini ensesine götürdü ve gergince ovaladı.

Jin
-ben böyle bir şeye cesaret edemezdim. Ya atlasaydı, o zaman ne yapacaktın.

Ya atlasaydı. Sahi, gerçekten atlasaydı ne olurdu. O büyük ihtimalle ölürdü ve taehyungta bir daha benim suratıma dahi bakmazdı. Ama sorun şu ki atlamayacağını en başından beri biliyordum. O cesaret yoktu onda, sadece gösteri amaçlıydı.

Telefonumu yastığın üzerinden aldım ve elimde döndürmeye başladım.

-eğer ki atlasaydı bir şey yapamazdım. Elimden ne gelir ki.

Benim bu rahatlığım karşısında sıkıntılı bir nefes verdi. Ardından elimdeki telefonu işaret etti.

Jin
-biraz önce taehyung mu aradı.

Olumlu anlamda başımı salladım.

-buraya geliyormuş.

Kaşlarını çattı.

Jin
-burayamı geliyormuş. Ama o bize annesi gelene kadar diğer evde kalacağını söylemişti.

Elimle yüzüme gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdım.

-bilmiyorum artık.

Dedim ve koltuklara yayılarak yatan diğerlerine bağırdım.

-çocuklar ben size isminizle sesleniyorum ama sorun yok değil mi?

Evet bunu sormalıyım çünkü korede insanlar saygıya çok önem veriyor. Eğer ki kendimden büyük birisine ismiyle seslenirsem saygısızlık olarak görebilirler.

-hayır. İstediğin gibi seslen.

Diyerek bağırdıklarında gülümsedim.
Bir kişi hariç herkes izin vermişti. Sanırım kim olduğunu tahmin edebilmişsinizdir.

Jungkook
-hayır. Sen benden küçüksün ve bana ismimle hitap edemezsin.
Bana OPPA de.

Gözlerimi devirdim ve tamamen ona döndüm.

-makney, canım benim sen onu rüyanda bile göremezsin.

Gülmeye başladığında balataları sıyırdığını anladım.

Jungkook
-yoo, geçen rüyamda gördüm. Bana oppaaaaa diye sarılıyordun.

Kocaman bir kahkaha attım. Bu çocuk şaka yapmayı ne kadar da çok seviyor öyle.

-ben? Sana? Oppa? Sarılmak? Farkındaysan aynı cümlede bile kullanamıyorum bu kelimeleri.
O zaman rüyanda görmeye devam et sen.

Dedikten sonra arkamı dönecektim ki aklıma gelen şeyle tekrar jungkooka baktım.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Où les histoires vivent. Découvrez maintenant