♈78.Yeni Çevirmenler♈

13.5K 1.1K 465
                                    

Sırıtarak yolda ilerlerken aklımda hala biraz önce olanlar vardı. Joy ve sehun... Hala inanamıyorum. Sehunun joyu sevmesi resmen bir mucize. Belkide bu elifle kavuşabilmem için bir işarettir. Sehun ve joyu birleştirirsem belkide elif benim olacak. Eskiden de olduğu gibi...

Elif...

Bir kaç ayda hayatımı değiştiren kişi. Bana hayatım boyunca yaşadığım en güzel anıları veren kişi. Bir o kadar da acı çekmemi sağlayan kişi. Olabilir mi peki. Elifime kavuşabilir miyim. Onunla hayallerimdeki gibi bir hayat yaşayabilir miyim.

Montumun cebinde titreyen telefonumla düşüncelerimden sıyrılmayı başardım. Cebimden telefonu çıkardım ve arayan kişiye bakmadan açtım.

-alo.

Derken sesimin boğuk çıkmaması için maskemi aşağı indiriyordum.

Rap monster
-ah V, acil bir konu var. Yurda gelmelisin.

Derin bir nefes aldım.

-tamam hyung.

Dedikten sonra telefonu kapadım. Eliften daha acil nasıl bir konu olabilir ki? Aishh...

♊♊♊

Eve girdiğimde bizimkileri salonun koltuklarına oturmuş bir şekilde buldum. Sadece namjoon hyung salonda yoktu. Montumu ve maskemi çıkardıktan sonra vestiyere astım ve tek boş yer olan jiminin yanına doğru ilerledim. Tam oturacaktım ki beni popomdan itekledi ve sendeleyerek bir kaç adım ilerlememi sağladı. Hızla arkamı döndüm..

-aishh... Cidden ne yaptığını sanıyorsun jimin!

Sinirle koltuğa yasladığı oyuncağını, namı değer Bay Bobsu  işaret etti.

Jimin
-Bay Bobsun üzerine oturmana izin veremezdim.

-o bir oyuncak!

Dedim gözlerimi kocaman açarak. O da aynı şekilde gözlerini kocaman açtı. Oldukça şaşırmış görünüyordu.

Jimin-ona oyuncak deme, onun bir adı var

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Jimin
-ona oyuncak deme, onun bir adı var.

Gözlerimi kapadım ve içimden ona kadar saydım.

Neden?

Ben?!

Jungkook
-hyung gel buraya otur.

Jungkook koltukta bana açtığı yeri işaret ettiğinde jimine sinirli bir şekilde bakıp oraya ilerledim. O aslanı bir gün kesinlikle çöpe atacağım.

Namjoon hyung salondan içeri girdiğinde herkes kendi arasında başlattığı sohbete bir son verip namjoon hyunga döndüler. Benim de bakışlarım onu buldu.

Rap monster
-eveeeet. V de geldiğine göre açıklayabilirim.

Jhope hyung isyan eder bir sesle konuştu.

J hope
-yeter artık söyle namjoon.

Jungkook
-aynen.

Diyerek geriye yaslandı. Bakışlarımı jungkooktan çekip tekrar namjoon hyunga çevirdim.

Rap monster
-bizim şirkette çalışan bir çevirmen vardı hani.

Suga hyung gözlerini açmadan konuştu. Başı ise hala yastığındaydı.

Suga
-eee. Ne olmuş.

Namjoon hyung onun bu haline gözlerini devirdi.

Rap monster
-işte bizim şirketin çevirmeni emekli olmuş. Onun yerine yeni çevirmenler gelecekmiş.

Jin
-lor dorkon. Koç koşo golocok?
(ler derken. Kaç kişi gelecek?)

Jin hyug bir yandan makarna yerken bir yandanda konuşuyordu. Artık bu iğrençliğe alışmıştım ki ben de yapıyordum. Yani benim açımdan bir sorun yok.

Jhope
-yha! Hyung yüzüme makarnanın sosu geldi!

Jin hyung omuz silkti ve yemeye devam etti.

Evet, iğrenciz.

Rap monster
-2 kişilermiş. Ayrıca türkiyeden geliyorlarmış. Yaklaşık 8 dil bildiklerini öğrendim.

Jin hyung öksürerek ağzındakilerin bir kısmını elindeki tabağa boşalttı.

İşte bu gerçekten iğrenç.

Jin
-türkiye mi. Aah, elif, ada ve derya da türkiyeden geldi değilmi.

Namjoon hyung tam ağzını açmıştı ki jimin konuştu.

Jimin
-yha!! Hyung aramızda nereden bakılırsa beş metre var ve sen bu mesafeden bana tükürük yolayabiliyorsun!!

Jin hyung tekrar onuz silkti.

Kenlikle suga hyungla takılmak ona yaramamış.

Jimin ysnsğını koluyla sildikten sonra namjoon hyunga baktı.

Jimin
-hyung ne olur kız olduklarını söyle. Etrafımda sürekli erkek görmekten sıkıldım.

J hope
-kız olması önemli değil. Yeterki genç olsunlar.

Namjoon hyung başını iki yana salladı.

Rap monster
-kız veya erkek olduklarından haberim yok çocuklar ama kız olsa iyi olur tabii.

Jimin sevinçle yerinde zıpladı ve Bay Bobsun yana devrimesine neden oldu. Tabi o bunun hala farkında değil.

Jimin
-evet kız olsun. Grubumuzu kurduğumuzdan beri o yaşlı adam var yanımızda. Hiç sevmiyorum onu.

Somurtarak yerine oturdu ve kollarını göğsünde bağladı.

J hope
-hangimiz seviyoruz ki sanki.

Herkes onaylar mırıltılar çıkarırken suga hyung başını yastıktan kaldırmadan konuştu.

Suga
-peki ne zaman geleceklermiş.

Rap monster
-ben de tam olarak bilmiyorum ama yarın veya ondan sonraki gün burada olurlar.

Jimin bir kaç kere koltukta zıpladı.

Cidden mi?!

Jimin
-yhaaa! Kız olsun. Kız, kız kız.

Rap monster
-tamaaam. Bu kadar yeter. Dağılabilirsiniz.

Jimin dudaklarını büktü.

Jimin
-yha! dağılmıyoruz. Kendi evimiz değilmi. Dağılmıyos he, napıcan.

Namjoon hyung gözlerini kısarak jimine baktı.

Rap monster
-yha? Bana mı? Canına mı susadın?

Jin
-tamam ya susun artık. Bir yemek yedirtmediniz.

Evet. Bu konuşmadan sonra jimin sustu fakat Bay Bobsu almak için ona döndüğünde yana devrildiğini gördü. Ellerini havaya kaldırdı ve bağırmaya başladı.

Jimin
-Bay Boooooooobs!!!! Tanrım, alma onu benden. Daha tütüsünü bile giydirmedim, nedeeğeğeğeğen!!!

Evet... Bunlar da benim çatlak arkadaşlarım işte.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now