BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈49.Jungkook Adayı Seviyor♈

TAEHYUNG

Kamp yerine gelir gelmez jungkookla çadırları toparlamaya başlamıştık. Dün akşam geceyi o kulübede geçirmiştik ve gece elif bir kaç kere ateşlenmişti. Her ne kadar beni korkutsada sabaha kadar iyi oldu. Sabah olduğunda ise kulübesinde kalmamıza izin veren avcı bizi kamp alanımıza geri getirdi. O olmasaydı kesinlikle başımıza daha büyük işler gelirdi.

-ada, sen de elif ile kendi eşyalarını topla.

Ada başıyla onaylayıp ilerlerken elifin sesini duydum.

Elif
-taehyung, bnim yüzümden planınızı bozmayın. Benim bacağım iyi durumda.

Başımı ik yana salladım. Bir yandanda çadırın çubuklarını katlıyordum.

-hayır, yok öyle bir şey. Hem erken gitsek bir sorun olacağını sanmıyorum.

Derin bir nefes aldı ve başını aşağı yukarı salladı.

Elif
-tamam o zaman. Siz bilirsiniz.

Eşyalarımızı minibüse yerleştirdiğimizde elifin yanına gittim ve onu kucağıma aldım. Bunu yapmamla gözlerini kaçırdı ve inmek için yeltendi. Onu daha sıkı sardım.

Elif
-b ben kendim yürüyebilirim.

Onun bu utangaç haline sırıttım.

-biliyorum, sen yürüyebilirsin fakat ben seni taşımak istiyorum.

Yüzü dahada kızarırken 'bir insan daha ne kadar kızarabilir' sorusunun cevabını yanıtlıyor gibiydi. Gülümsemem genişledi.

Ada
-hadi ama, ikinizde canımı sıkıyorsunuz. Binin şu minibüse.

Adanın sitemli sesini duyduğumda gözlerimi devirdim ve minibüse doğru ilerlemeye başladım. Sürgülü kapının yanına geldiğimde yavaşça içeri girdim ve geniş koltuğa elifi oturttum.

-rahat mısın?

Derken daha rahat etmesi için sırtına yastık yerleştiriyordum.

Başını onaylar şekilde salladı ve geriye yaslandı. Yanağından makas alıp arka taraftan indim ve şoför koltuğuna geçtim. Jungkook ve adada yerlerine geçtiğinde motoru çalıştırdım ve patika yolu takip ederek ormandan çıkış yaptım. Asfalt yolda ilerlerken dikiz aynasından elife baktım. Arka taraftan beni izliyordu ve dikiz aynasından onu gördüğümü bilmiyordu. Kocaman gülümsedim.

-elif, yerin rahat mı?

Gözlerini benden kaçırdı ve ellerine dikti.

Elif
-evet, teşekkür ederim.

Bu haline gülerken gözüme ada ve jungkook takıldı. İkiside dünden bu yana konuşmuyorlardı. Acaba aralarında bir şey mi geçti.

-jungkook, siz neden dünden beri adayla konuşmuyorsunuz? Bir şey mi geçti aranızda? Dün kulübeye geldiğinizde de garip dacranıyordunuz.

Ada ile jungkook dikiz aynasından kısa bir süre birbirlerine baktılar. Ardından ikiside boğazını temizledi ve gözlerini anlaşmış gibi aynı anda birbirlerinden kaçırdılar.

Garip...

Jungkook
-n ne olmuş olabilir hyung. Tabikide bir şey olmadı. Ben ona hiçbirşey söylemedim. O da benim üzerime düşmedi. Ayrıca ona aşık değilim.

Jungkookun dedikleriyle kahkaha attım. Her zamanki gibi köşeye sıkıştığında istemeden gerçekleri söylüyor.

-şimdi bakalıııımm. Dediklerine göre bir şey olmuş. Ona bir şey demişsin. O da senin üzerine düşmüş. Üstelik ona aşıksın.