BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈65.Hayat Borcu♈

Nereye bakıyor lan onlar skjsksjss

Lavaboya gittiğimde ellerim titriyordu. Hiç olmadığım kadar boştum. Ne sinirli, ne öfkeli, ne kırkın... Hissettiğim tek duygu hiçlikti. Sanki arafta sıkışıp kalmış gibiydim.

Boşluktaydım...

Aynada yüzüme baktım. Aynadaki elif değildi. Aynadaki başka biriydi. Değişiyordum.

Değişiyoruz, intikamımız için.

İntikamım için...

Musluğu açtım ve yüzüme defalarca su çarpmaya başladım. Kendime gelmeliydim.

Kenine gelmeslisin. Sen artık eski güçsüz elif değilsin.

Ben güçsüz değilim...

Musluğu kapadıktan sonra elime havkuyu aldım ve yüzümü kurulamaya başladım. O sırada kapı açılıp kapandı. Havluyu yüzümden çektiğimde giren kişinin taehyung olduğunu gördüm. Kaşları çatık, sinirli bir şekilde bana bakıyordu. Havluyu göğsüne doğru fırlattığımda havada yakaladı ve yere savurdu. Bunun üzerine bir adım yaklaştım ona.

-sen ne yaptığını sanıyorsun, çık dışarı!

Yüzüme doğru eğildiğinde kaşlarımı çatamadan edemedim. Ne yaptığını sanıyor bu adam. Aklına her estiğinde beni sıkıştırabileceğini falan mı?

Dudaklarını araladı ve tıslarcasına konuşmaya başladı.

V
-asıl sen ne yaptığını sanıyorsun! Jungkook ne intikamından bahsediyor!

Ona güçlü olduğunu göster. Ona yıkılmadığını göster!

Yüzümde alaylı bir sırıtma meydana geldi. Bu balime kaşlarını dahada çattı.

-intikam... Sencede harika bir duygu değil mi?

Kaşları havaya kalktığında sırıtmam genişledi. Bunun üzerine bir adım geri çekildi ve elleriyle yüzünü sertçe sıvazlayıp tekrar bir adım yaklaştı. Ardından yüzüme doğru eğildi.

V
-seni sevmiyorun, ben başka birini seviyorum. Bunu o intikam düşünceleriyle dolmuş beynine sok, anladın mı beni!

Sustum...

Neden başka birini seviyorum derken kalbim acıdı. Yoksa biz birlikteykende mi o sevdiği kişiyle birlikteydi. Neden seninle her konuştuğumda gözümde biraz daha düşüyorsun. Bunu bana neden yapıyorsun. Neden içimdeki tüm umut kırıntılarını avcunun içinde sıkıp yok ediyorsun.

Neden...

O seni hiç sevmedi aptal! Artık içinden şu aptal saçması sevgi kırıntılarını at ve ona odaklan. Seni sevmeyen adama...

Haklısın... Beni sevmeyen biri için neden üzülüyorum ki.

Yüzümdeki sırıtmayı sildim ve düz bir ifade ile ona doğru yaklaştım. Artık yüzlerimiz arasında santimler vardı. Hiçbir duygu kırıntısı olmayan sesimle konuştum ardından.

-kimi sevdiğin umrumda bile değil.

Dedim ve ondan bir adım uzaklaştım. Ardından omzuna çarparak yanından geçtim ve kapıya ilerledim fakat kapıyı açmamla beni bileğimden tutup kendine doğru çevirdi. Ardından sırtımı sertçe duvara çarptırıp bednini bana yasladı. Belim ve göğsüm arasındaki mesafe tamamen ona bitişikti.

Ne yapmaya çalışıyor bu adam!

Göz hizamda göğsü vardı. Başımı hızla kaldırdım ve sinirli bir şekilde ona baktım. Bakar bakmaz çatılan kaşlarım eski haline döndü. Bu bakışlar, bu alaylı yüz ifadesi... Bu kesinlikle biraz önceki taehyung değildi.