♈93.Operasyon♈

16.6K 1.8K 1.4K
                                    

'LETS JUMP!...'

Kulaklarımı dolduran sesle aniden yataktan zıpladım ve sırt üstü yere düştüm.

Ah...

Bele vaziyetin içine soxum.

İnleyerek yerden kalktım ve telefonun sesini kıstım. Bu şarkıyı ciddi anlamda değiştirmem gerekiyor yoksa bir gün mutlaka bir yerlerimi kıracağım.

Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi giyindim ve valizimi alıp odadan dışarı çıktım. Bizimkilerde üzerlerini giyinmiş salonda beni bekliyorlardı.

-hazır mıyız.

Dedim gülümseyerek. Yeri zıplayarak koltuktan ayağa kalktı.

Yeri
-tabiki hazırız. Hadi menajer unni bizi aşağıda bekliyor.

Yeri koşarak önden gittiğinde bizde peşine takıldık. Sanırım amerikaya gideceğimiz için en çok yeri ve ben heyecanlıydım çünkü diğerleri bu durumu pek umursuyor gibi görünmüyorlardı.

Hepimiz minibüsün bagajına valizlerimizi yerleştirdikten sonra minibüsün içine bindik. Myungsoo zıplayarak yanıma oturduğunda minibüs hafif bir şekilde sarsıldı. Sinirli bir şekilde ona döndüm.

-yuh lan!

Dedim bağırarak. Tekerleklerin havasını indirecek manyak! Omuz silkti ve kolunu omzuma attı. Bu sıradada minibüs hareket etmeye başlamıştı.

Myungsoo
-kanki uçak yolculuklarında benim her zaman canım sıkılır. Bir şeyler yapalım.

Geriye yaslandım ve başımı hafifçe ona çevirdim.

-ben yol boyunca uyuyacağım için kendi başının çaresine bakmalısın.

Gözlerini kocaman açtı ve kolunu omzumdan çekip yanaklarına vurdu ve şaşırıyormuş gibi yaptı.

Bu çocuk ve mimikleri😑

Myungsoo
-ne yani! Uçakta uyuyarak beni yalnız başıma mı bırakacaksın!

-evet.

Dedim kısaca. Gözlerini devirdi ve geriye yaslandı.

Myungsoo
-sen öyle san...

Ağzında bir şeyler gevelesede anlayamamıştım. Her neyse...

Havaalanına geldiğimizde hepimiz teker teker minibüsten indik ve içeri giriş yaptık. Tarama cihazlarından teker teker geçtikten sonra karşıda bizimkileri gördüm. Ada ve derya da onlarla sohbet ediyolardı. Burcu jinle kavga ederken defne jiminle konuşuyordu. Diğer çalışanlar ve menajerlerse onların biraz daha uzağındalardı. Dün uzun bir konuşmadan sonra ada ve deryanında bizimle gelmesi için izin almıştım. Tabiiki de benim köpek bakışlarım sayesinde.

Puhahahahaa...

Her neyse... Aklınızdan güldüğüme dair anıları silin çünkü bu şekilde kahkaha atarken tıpkı çiftleşme dansı yapan bir maymuna benziyorum.

Hepimiz Big Hit ve SM şirketlerinin bzim için ayarladığı özel uçağa bindiğimizde benim yanımdaki koltuğa taehyungun denk geldiğini anladım. Hadi ama şaka değil mi? Adaya bile razıyken neden taehyung?

İçimden yer ayarlaması yapanlara söverken çift kişilik koltuklara yaklaştım ve taehyungun tam önünde durdum. Cam kenarına geçebilmem için biraz kendini toparlaması gerekiyordu çünkü oldukça geniş oturmuştu.

-kalkar mısın yerime geçmek istiyorum.

Dedim sakin bir tavırla fakat o beni takmadı.

Daha önce taehyungun ibne olduğunu söylemiş miydim?

BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now