♈48.Sapık Sincaplar Ve Unicorn♈

18.8K 1.3K 784
                                    

JUNGKOOK

-ada sakin ol, birazdan seni oradan kurtaracağım.

Ada ağlamaklı bir ses çıkardı ve kollarını birbirine doladı. Üşümüş olmalı.

Ada
-nasıl sakin olabilirim jungkook. Git gide dibe batıyorum. Öleceğim buradaaa...

Derin bir nefes aldım ve sırt çantamı yere koydum. Bu sırada onu sakinleştirmek adına konuşuyordum.

-tamam, hiç kımıldama. Sırt çantamda halat olacaktı.

Sırt çantamın fermuarını açtıktan sonra içinden yanıma aldığıma şükrettiğim halatı çıkardım. Ardından çantayı bir köşeye ittim ve halatla ayağa kalktım.

-tamam buldum. Şimdi sana uzattığım halatı tutmalısın, seni çekeceğim.

Ada belli belirsiz kafasını salladı. Ardından onaylar şekilde mırıldandı.

Ada
-tamam.

Halatın bir ucunu sallayarak adaya fırlattım. Ada halatın ucunu sıkıca tuttuğunda diğer ucunuda elime doladım ve pozisyonumu aldım.

-ada hazırmısın, çekiyorum.

Ada tekrar ağlamaklı sesiyle konuştu.

Ada
-yap artık şunu yalvarırım, daha dibe batıyorum.

Derin bir nefes aldım ve halatı çekmeye başladım. Adada bana yardım amaçlı adım atmaya çalışıyordu fakat daha çok dibe batıyordu.

Ada
-jungkook batıyoruuum...

Ada beline kadar çamura batmıştı. Derin bir nefes aldım ve halata çok sert bir şekilde yüklenerek kendime çektim. Ada yavaş yavaş çıkıyordu. Halatı ellerime daha çok sardım ve sıkıca tutup tekrar yüklendim. Bunun üzerine ada birden çamurun içinden çıktı ki bu durum benim sırt üstü yere düşmeme, onunda benim üzerime düşmesine neden oldu.

Gözlerimi açtım ve üzerimde gözleri sımsıkı kapalı olan adaya baktım.

-a ada. İyi misin?

Ada gözlerini açmaya korkuyor gibiydi.

Ada
-jungook yumuşak bir şeyin üzerine düştüm ve ne olduğunu görmekten korkuyorum. Lütfen bunun bir hayvan değil de sırt çantası falan olduğunu söyle.

Bu dediğine güldüm. Gülmemle sesin ne kadar yakınından geldiğini anlamış olacak ki tek gözünü açtı ve bana baktı. Ardından diğer gözünüde açtı. Beni altında bulmayı beklemiyor gibiydi -ki ben de onu üzerimde bulmayı beklemiyordum.

Ada hızla üzerimden kalkmaya çalıştı fakat ellerinin boşluğa gelmesi sonucu tekrar üzerime düştü. Bu sefer yüzü yüzüme daha yakında.

Ah Tanrım! Neler oluyor bana! Neden şu an onu öpmek istiyorum.

Ah sanırım... Adayı seviyorum. Ama bunu ona nasıl söyleyeceğim. Bu öyle basit bir şey değil.

Ada seni seviyorum.

Bunu ona böylece söyleyeme-

Ada
-b beni mi seviyorsun?

Adanın dudaklarından çıkan kelimlerle kaşlarımı çattım. Lanet olsun. İçimden söylediğimi sandığım şeyi dışımdan mı söyledim. Bu utanç verici.

ELİF

Ormanın içerisinde yürüyorken buraya nasıl geldiğimi anlamaya çalışıyordum. Hayır burası normal bir orman değil, burası ağaçları rengarenk olan ve ağaçlarda meyve yerine abur cubur olan bir orman. Taehyung beni nereye getirdi Allah aşkına.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Unde poveștirile trăiesc. Descoperă acum