BTS'in Başı Türklerle Dertte

♈59.O Mükemmel♈

Kapıdan içeri girdiğimde dikkatimi ilk çeken şey odanın dekorasyonuydu. Kahverengi ve krem renginin harmanlandığı bir odaydı ve gayet şık duruyordu. Odadan ziyade salon demeliyim çünkü normal bir odadan bir hayli byüktü. Gözlerim duvara dayanan koltukların üzerinde oturan kızlara takıldı. Dokuz kişilerdi ve hepside neredeyse benim yaşlarımdaydı. Derin bir nefes aldım ve en köşeye oturdum. Onlarla muhattap olmak istemiyorum.

Evet, onlar senin rakibin, onlara acıma.

Bu doğru, onlara acımamalıyım.

Kapının açılmasıyla herkesin bakışları oraya döndü. İçeriye yirmilerinin sonlarında koreli bir kadın girdi. Saçları aramel rengiydi ve kahküllü saçları bu renge uyum sağlamıştı. Tatlı bir görüntüsü vardı.

-evet arkadaşlar. İlk olarak Sm Entertainment Şirketini tercih ettiğiniz için hepinize teşekkür ederiz. Bize göndermiş olduğunuz şarkı ve dans videolarını değerlendirdik ve içinizden on kişi seçtik. Yarışmanın bu aşamasında size bir CD verilecek. Sizlerden istediğimiz size tanıdığımız bir haftalık sürede bu CD'nin içerisindeki şarkıya ve dansa çalışmanız. Haftaya şirketimiz kapsamında sahnede yer alacaksınız ve yarışma tamamen sonuçlanacak. Hepinize başarılar.

Kadın geldiği kapıdan gittiğinde bir adam hepimize zarf vermeye başladı. Zarfların içerisinde CD'ler vardı.

Derin bir nefes aldım. Benim pratik yapacak bir yere ihtiyacım var. Ne yapmalıyım...

Jungkooktan yardım alabiliriz, o aptal kesinlikle bize yardım eder.

Evet, kesinlikle jungkooktan yardım almalıyım.

♊♊♊

Eve geldiğimde tahmin ettiğim gibi o da içerideydi. Bazen içimden bu çocuk burada mı kalıyor diye geçirmiyorum değil. Ha eğer kalıyorsa ev kirası alacağım başka bir sıkıntı yok benim açımdan.

Koltukta oturan jungkookun yanına gittim ve tam karşısında oturdum. Bunu yapmamla bakışları bana kaydı. Meraklı olduğu her halinden belliydi fakat şirkette neler olduğunu sormamak için direniyor gibiydi.

-jungkook.

Bunu dediğimde sanki umursamıyormuş gibi bir bakış attı bana. Gözlerimi devirdim.

Jungkook
-efendim

Oturduğum koltukta biraz ileri kaydım.

-sizin pratik yaptığınız yere gelebilir miyim?

Kaşları merakla havaya kalktı.

Jungkook
-ne yapacaksın ki orada?

Derin bir nefes aldım ve ayağa kalktım.

-sen götür beni, öğrenirsin.

Eliyle saçlarını karıştırdı ve kapıya ilerlemeye başladı.

Jungkook
-iyi, sen bilirsin.

Zaferle gülümseyerek peşine düştüm. Tam kapıdan çıkacağımız sırada adanın sesini duydum.

Ada
-kuzeen, nereye gidiyorsunuz?

Gözlerimi devirdim ve arkamı döndüm.

-Big Hit Şirketinin pratik odasına gidiyoruz. Malum, çalışmam lazım.

Adanın gözleri dışarıda bekleyen jungkooka kaydı. Ardından tekrar beni buldu bakışları.

Ada
-ben de gelmek istiyorum.

-iyi.

Diyerek kestirip attım ve yürümeye başladım. Adada koşarak arkamdan geldiğinde arabaya bindik. Başımı jungkooka çevirdim.