♈85.Kes Sesini!♈

13.2K 1K 329
                                    

Evet. Şu an enginin eli benim yüzümde, şaşkın bakışları taehyungta. Taehyungun gözleri sinirle enginin yüzümde olan elinde. Benim bakışlarımsa karşıdaki mağazada. RESMEN %40 İNDİRİM VAR!!!!

V
-sana elini çek dedim.

Taehyungun sesini duymamla bakışlarımı mağazanın vitrininden çektim ve ona baktım. Direkt enginin gözlerine bakıyordu.

Bir dakika da sen kim köpek!?!!

Engin elini çekeceği sırada ellerimle onun eline asıldım ve elini yüzüme yapıştırdım.

Evet bunu yaptım.

Ve yine evet, engin benden korkmuşa benziyor.

NE! Siz olsanız siz de böyle yapardınız!

-onun elinin yanağımda olmasının seni ilgilendiren bir tarafı olduğunu düşünmüyorum taehyung.

Baktı. Baktı. Baktı...

V
-ne zamandan beri tanımadığın erkeklerin sana bu şekilde temas etmesine izin veriyorsun.

Dişlerimi sıkmaya başladım. Bana resmen ne diyor!

-senin şerefsiz biri olduğunu öğrendiğimden beri.

Diye tısladığımda gözlerini engine çevirdi.

V
-güzel o zaman.

-evet.

V
-tamam.

-peki.

V
-iyi.

-oldu.

Engin
-şey-

Elif-V
-kes sesini!

İkimizin de aynı anda bağırmasıyla engin ağzına görünmez bir fermuar çekti ve başını başka tarafa çevirdi.

V
-her neyse. Ben gidiyorum elif.

Kaşlarımı çattım ve başımı başka bir tarafa çevirdim.

-iyi olur.

Taehyung bir süre daha ikimize baktıktan sonra seri bir hareketle arkasını döndü ve sert adımlarla yanımızdan uzaklaştı.

Engin
-bir dakika ya. O sana elif mi dedi ben mi yanlış duydum.

S*çtın elif.

Bakışlarımı ona çevirdiğimde yanağımda elinin olduğunu hissettim. Evet. Yaklaşık beş dakikadır eli yanağımda duruyor.

Hızla elini ittim ve şaşkınca ona bakıp kahkaha attım.

-elifmi, ne elifi. Hahahahhaa. Hep böyle komik misindir sen.

Bana tuvaletini yapamayan bir su aygırıymışım gibi bakmaya başladı.

Toparla eliif...

-elif dedin değilmi. Yaa engin ne elifi Allah aşkına bir git işine ya.

Kaşlarını çattı ve gözlerini kıstı.

Engin
-bir dakika ya. Sen benim adımı nereden biliyorsun?

Evet elif sıvıyorsun. Sus elif. Defol elif. Öl elif.

Kendime bir not. Buradan sağ kurtulursam bir gün boyunca jungkookun odasında kalacağım. Tamam bu durum için biraz ağır bir ceza, hatta fazla ağır bir ceza olur ama bunu yapacağım. Buradan kurtulursam bile orda öleceğiiim. Ağağğağağaaaa.

-aaa şey.

Derken ensemi kaşıyordum. Daha doğrusu kaşıyor gibi yapıp onu yanıltıyordum ve dikkatini oraya vermesini sağlayarak zaman kazanıyordum.

Biliyorum, fazla zekiyim.

İleride burnunu karıştıran bir çocuk gördüğümde gözlerim kocaman açıldı.

-Aman Allahım o da ne!!?!

Bunu dememle engin arkasını döndü ve çıkardığı o yeşil şeyleri mağazanın vitrinine süren çocuğa baktı.

Evet... Bu iğrençti...

Engin olayın şokunu atlatamadan arkamı döndüm ve koşarak alışveriş merkezinin çıkışına ilerledim fakat dönen kapıdan dışarı çıkmamla minibüsümüzün etrafını sarmış olan cupcake topluluğunu gördüm.

Harika!

Derin bir nefes aldım ve elimdeki şapkayı başıma geçirdim. Adından da başımı eğip minibüse doğru ilerlemeye başladım. Hayranlar üyelerin isimlerini bağırıyorlar ve bir resim çekinebilmek için çabalıyorlardı. Başımı eğerek kalabalığın içine girdim ve onları iterek minibüse kadar ulaştım. Korumalardan biri kapıyı açtığında hızla içeri girdim ve derin bir nefes serbest bıraktım dudaklarımdan.

İrene
-elif nerdesin sen. Sabahtan beri seni bekliyoruz burada.

Nefesimi toparlamak için biraz bekledim. Koşmak bana yaramamıştı.

-bir arkadaşıma rasladımda o yüzden. Konuşmaya dalmışız.

Yeri gözlerini kocaman açtı ve ön koltuktan arkaya döndü.

Yeri
-ne! O taş senin arkadaşın mı. Bizi tanıştırsanaaa~ Lütfeeenn~

Ya ben ondan kaçıyorum, kız gelmiş bana bizi tanıştırın diyor. O seni yer yeri. Lan bak adınada uydu ha. Yer yeri. Şdksnsmwk... Çox zekiyim lan. Zekamdan korkmaya başlıyorum.

-yeri. Canım benim. Çiçeğim. Bak güzelim o çocuk sana bir kaç beden büyük gelir. Ona sakın yaklaşma. Oldumu canım. Playboy o playboy. Evinin kadını, çocuklarının anası olacaksın. Hayatının erkeğini bekleyeceksin.

Dediğimde kahkaha attı ve önüne döndü.

Yeri
-bir an karşımda annem var sandım.

Bu sözüne güldüğümde seulgi beni dürttü ve kalabalığı gösterdi.

Seulgi
-bahsettiğiniz şu çocuk mu?

Hızla yüzümü cama yapıştırdım ve  kalabalığın arasından elif diye bağıran kişiye baktım. Engin kalabalığın içinden geçmeye çalışıyor fakat bir türlü minibüse ulaşamıyordu. Neden mi? Çünkü kalabalık artık bizi değil, onu rahatsız etmeye başlamıştı. Hepsi oppa diyerek enginin üzerine atlıyordu.

Evet... Sanırım ondan kurtuldum.

Minibüsün kapısı açıldığında oraya baktım. Menajer unni şoför koltuğuna geçti ve gilümsedi.

Menajer
-kızlar kusura bakmayın geç kaldım.

Dedi ve minibüsü çalıştırdı.

Evet, şimdi bir durum değerlendirmesi yapmalıyım. Birincisi o korede. İkincisi adımın elif olduğunu biliyor ve beni tanıdı. Üçüncüsü eğer bir daha V le karşılaşırsa V i tutabileceğimden emin değilim. Dördüncüsü V in neden sürekli beni korumaya çalıştığını anlamalıyım.

Sonuç olarak ne yapacağımı bilmiyorum.




BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now