♈24.Irz Düşmanı♈

22.5K 1.8K 707
                                    

TAEHYUNG

Elif gittiğinden beri tamı tamına
2 hafta geçmişti. 2 haftadır şunu düşünüyorum: Acaba Türkiyeye gitsem onu bulabilir miyim? Gerçi bulsam da ne fark edecek ki? Beni kabul etmedi, onun kalbinde bana yer yok. Belki de... Belki de Türkiyede benim kadar olmasa da yakışıklı ve seksi bir sevgilisi vardır. Huh...

Bu düşünceyi hızla kafamdan attım. Onun başka biriyle birlikte olma düşüncesi iğrençti. Üstelik ben Elif'e hangi ara aşık oldum? Bana fiske attığı gün mü? Olabilir. Belki de çeneme indirdiği yumruktan dolayıdır. Ya da bacağıma attığı tekme... Şimdi düşündüm de onunla ne zaman karşılaşsak bana bir zarar vermiş.

Hatırladıklarım gülümsememe sebep oldu. O kesinlikle anormal bir kızdı.

Jungkook
-V hyung hadi dışarı çıkalım.

Jungkook'un koltukta zıplayarak konuşmasıyla başımı iki yana salladım.

-siz çıkın ben gelmeyeceğim.

Yanıma geldi ve kafama bir yastık indirdi. Hiçbir şey yapmadan Elifle anılarımı düşünmeye devam ettim. Acaba onunla bir daha karşılaşabilecek miyim?..

Jungkook
-yaah!! Kalk hadi sürekli yatıyorsun!! Daha da kötü oldun, ne oldu sana?

Elif'i annemin evinde sıkıştırdığımda kızaran yüzü aklıma geldi. Bu gerçekten komikti. Tıpkı küçük bir domatese benziyordu. Belki de itirafımı kabul etseyi onu domates diye çağırbilirdim.

Jungkook dehşete düşmüş gibi yüzümü işaret etti ve Jimin'e döndü.

Jungkook
-yah yah yah!!! İşte, işte yine oluyor gördün mü Jimin hyung?! Arada böyle psikopat gibi gülüyor. Bu hem sinir bozucu, hem de...

Dedi ve kollarını etrafına sarıp titriyormuş gibi yaptı.

-korkutucuu...

Jimin başını salladı.

Jimin
-Jungkook haklı Taehyung. 2 haftadır o koltuktan ayağ kalkmıyorsun ve odan Jungkook'un odasından daha pis kokuyor. Umarım orayı pisletmiyorsundur.

Derken eliyle beni işaret etmiş, yüzünü buruşturmuştu.

Jungkook
-Jimin hyung gelmiyor işte. Hadi biz de diğerleriyle birlikte kafeye gidelim. O da burada kokudan ölsün.

Jimin büyük bir kahkaha attı.

Jimin
-eğer sen kendi odanda kokudan ölmüyorsan o burada hiç ölmeaaa...
Yaah!!! Hyungunun kafasına nasıl vuaaa... Bu iki etti. Üçüncüdeaaa...
Seni küçük...

Jungkook
-hak ettin.

İkisi boğuşurken gözlerimi devirdim ve onları umursamadan evden çıktım. Ellerim cebimde ilerlerken yüzümde bir maske ve kafamda her zamanki şapkam vardı. Tanınmak isteyeceğim en son şeydi.

Yaklaşık bir saat yürüdükten sonra kendimi Elif'in kaldığı evin önünde buldum. Ayaklarım uzun bir yürüyüşün sonunda beni buraya getirmişti. Derin bir nefes aldım ve cebimdeki anahtarlarla içeri girdim. Ardından merdivenlerden çıktım ve odaları rastgele dolaşmaya başladım. Girdiğim son oda onun gibi kokuyordu. Gülümseyerek yatağına yattım ve gözlerimi kapadım.

♊♊♊

Şimşek sesiyle yerimde sıçrayarak uyandım. Hava çoktan kararmış, dışarıda yağmur yağıyordu. Esneyerek telefonumu cebimden çıkardım ve telefonuma baktım.
Saat gecenin 1'i olmuştu. Bu saatte eve gidemezdim. En iyisi annemin evinde kalmak.

BTS'in Başı Türklerle Dertte Where stories live. Discover now