Bölüm 4

4.9K 185 5
                                    

PAZAR 11.46

'Taş, kağıt, makas!'

Hale kağıt yapmış ve taş seçeneğine yönelen Yaren'i yenmişti.

Bu kız işi biliyor.

'Söyle bakalım. Dün akşam kim için zıplayıp duruyordun?'

Kendimi tutamadım ve elimdeki çayı sarsacak bir kahkaha attım.

'Hale bir kez daha vuruyor ve top ağlarda!'

Yaren öldürücü bakışlarını bana gönderse de Hale'ye daha uysal bir sesle konuştu.

'Liseden Hakan vardı ya bizim.'

Bir nefes.

'O gelmiş. Daha doğrusu diğer gruba o da eklenmiş.'

Bu sefer kahkaha Hale'den geldi.

'İlk aşkın devam ediyor içinde öyle mi?'

Hızla çayından bir yudum aldı ve topu bana gönderdi.

'İkinci soru için beni tekrar yenmen gerekiyor. Sıra Zey'de.'

Başımı kucağımdaki yastığa vurdum ve boğuk bir şekilde konuşmaya başladım.

'Hala şu huyumuzdan vazgeçemediğimize inanamıyorum.'

Nefessiz kalıp başımı kaldırdım ve konuşmamı tamamladım.

'İşin tuhaf yanı, kaybeden neden her zaman Yaren ve ben oluyoruz? Bir kez bile Hale'yi sorgulayamadık.'

Biliyorum, biliyorum...

Her şeyi karıştırdınız. Şöyle açıklıyorum; biz çocukluğumuzdan beri birbirimiz hakkında öğrenmek istediklerimizi bu oyunla öğreniriz. Kazanan kaybedene istediği her şeyi sorabilir ve cevap vermeme gibi bir durum olmaz.

Aslında yine bana bu soruları sorsalar ben her türlü cevap verirdim ama içimizde bir yerde bırakamıyorduk bu huyu.

'Abla farkında mısın bu kız kaytarmaya çalıştığında hep aynı cümleyi kullanıyor.'

Yaren'in fazla sakin cümlesine ben sessiz kalsam da Hale kıkırdamıştı.

İçimizdeki hainler, sırayla gün yüzü görüyor.

'Bir, iki, üç!'

Hale'nin sayımıyla hızla ellerimi hazırladım. Bu sefer bende.

'Taş, kağıt, makas!'

Önce sırıtarak makas yaptığım elime sonra da Hale'nin taş seçeneğine baktım. Bu böyle olmaz. O-la-maz!

'Mavi gözlü yakışıklı hakkında bizden ne saklıyorsun?'

Hiç düşünmeden sordu, güzel sordu.

Az önce çayımı hoplatan kahkaha repliğini bu sefer Yaren tekrarladı.

'Hale durdurulamıyor sayın seyirciler!'

Derin bir nefes ve bir yudum çay.

'Sakladığım bir şey yok, sadece bir ayrıntı anlatmamış olabilirim.'

Bir yudum daha.

'Size geçen sene bahsettiğim çocuk vardı ya...'

İkisinin de kaşlarının kalkışını izledim.

'Hani sürekli bir çocukla karşılaşıyorum ama kim bilmiyorum demiştim.'

Evet, Ali'nin yalnızca bu kadar farkındaydım. Ama kızlarla bile bir haftalık muhabbetini yapmış konuyu kapatmıştık.

ZEYNATahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon